19 Ekim 2016 Çarşamba

SONGÜL DÜNDAR’IN “ŞOFÖR AĞA” ADLI HİKÂYE KİTABI Abdullah Çağrı ELGÜN

SONGÜL DÜNDAR’IN “ŞOFÖR AĞA” ADLI HİKÂYE KİTABI
                       Abdullah Çağrı ELGÜN
YAZAR HAKKINDA:

1955 yılında Kars’ın Dikme Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyünde, Ortaokulu ve Liseyi şimdiki adı Kazım Karabekir Anadolu Öğretmen Lisesi olan, Cılavuz Öğretmen Okulunda bitirdi.
Öğretmen Okulunun son sınıfında iken okuldaki başarısından dolayı  Ankara Yüksek Öğretmen Okuluna seçildi.  Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi; Kimya Lisan Bölümünü bitirdi. Ankara Üniversitesi Yüksek Öğretmen Okulu  Lise Öğretmenliği diploması aldı.  Daha sonra  Ankara Üniversitesi Kimya Yüksek Mühendisliğini bitirdi; fakat mühendislik yapmak yerine öğretmenliği tercih etti.  
İlk görev yaptığı yer, Ankara Hasanoğlan Öğretmen Okuludur.  Daha sonra  Ankara Mustafa Kemâl Lisesinde Kimya Öğretmeni olarak çalıştı. Uzun yıllar Ankara Ayrancı Lisesinde Kimya öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra, emekli oldu. Halen mesleğine dershane öğretmeni olarak devam etmektedir.
Yazar, kendi branşında sayısız başarılara imza atmanın yanı sıra, çeşitli halk kültürü programları, halk kültürü dergileri ve kitaplarına danışmanlık yapmıştır.
Evli ve iki çocuk annesi olan yazarın, eşi de kendisi gibi öğretmendir.

KİTABIN İÇİNDE GEÇEN KISA HİKÂYELER:
Kitapta Terekeme (Karapapak) Hikâyeleri: Yörelerinde yaşananların hayatlarından seçilmiş gerçek olaylar ele alınıyor.
Barıştırma, Model Uçak, Almancı Zeko ve Suya götürüp Susuz Getirme, Pamuk işçileri, Hayâl Perdesi, Düğünde Silah Yasağı, Ziyaret Dağı, Cin Deresi, Kemer Davası, Meyhana, Kelbayi Emi, Şemil Kişi, Dayının Ayakkabılarını Düzelt, Motosiklet, Güğüm, Diş Çekimi, Kan Davası, Radyo Tamiri, Diri Adama Sala, Yürüyen Sepet, Beşik Kertmesi, Asker Mektubu, Kitapta Geçen Tekerleme Sözcükleri, Kaynakça olmak üzere bölümlere ayrılıyor.
Kitaptaki Hikâyelerden örnek:

ŞOFÖR AĞA:
Şoför Ağa, kitapta yer alan hikâyelerin tamamının kahramanı olarak tanıtılan yaşamış gerçek bir şahsiyettir. Hikâyelerini okudukça, kendisi hakkında bütün detayları öğrenmek mümkün olmaktadır.
ŞÖFER Ağa gerçekte yaşamış, mizah ustası, halk kültürü taşıyıcısı, anlatıcısı ve kahramanı olarak geçmektedir. Halkın içinde yetişmiş ve ölünceye kadar da halkla haşır neşir yaşamış bir halk kültürü anlatıcısı ve taşıyıcısıdır. Halkla bütünleşmiş, halktan aldığını yine halka sunmaktan ve yine onların ağzından ve tecrübelerinden farkında olarak yine onlara güldüren, düşündüren, eğlendiren ve kıssadan hisse çıkaran unutulmaz dersler aktarmıştır.
Şoför Ağa çevresinde yetişen bir çok sanatçıya da ilham kaynağı olmuş, onların toplum içinde yetişmelerine katkıda bulunmuştur.
Şoför Ağa’nın Halk Ozanı olan iki yeğeni: Âşık Hasan ve Âşık Mürsel, onun bilgi yüklü kütüphanesinden dersler almış, Halk kültürü pınarının kaynağından içmiş ve gelenekleri ondan öğrenmiştir.
Şoför Ağa’nın mizah yeteneğini  hayatı boyunca  toplumdaki problemlerin çözümü için kullanmış, halkın yaşadığı mekanları kendisine açık sahne olarak ve halkı da rol arkadaşları olarak seçmiştir. Şoför Ağa Kitabı, her okuyucunun gülümseyerek ve bir nefeste bıkmadan sıkılmadan ve kimi zaman kahkahalarla gülerken, kimi zaman sessiz sessiz düşündürecek ve mutlaka içinde bir kıssadan hisse ile güldürüp eğlendirirken, düşündürecek, dersler verecek hikâyelerden oluşan bir kitaptır. Kitapta geçen Hikâyelerin tamamı gerçek hayatın bir kesitinden ibarettir.

TRAKTÖRDE KÜSÜLÜLERİ BARIŞTIRMA
Hikâyenin Konusu: Aynı köyden birbirlerine küs iki komşuyu oyuna getirerek barıştırma olayı hikâyeleştiriliyor.
Şoför Ağa: Hikâyeleri baş kahramanı.
Himmet Ağa: Köyün Ağası
Hacı Gara: Köyün ileri gelen Ak Sakalılarından biri
Musa: Gür sesli dükkan sahibi, Şoför Ağa’nın büyüğü, ağabeyi.
Kahramanlar: Şoför Ağa, Ali, Veli ve Köylüler
Olay: Şoför Ağa köyde sevilip sayılan ve keskin zekasını pratik olarak kullanabilen bir köylü delikanlısıdır. Traktörü ile dikkat çekmekte ve bu traktörü halkın mizahı ile de birleştirerek halk oyunlarında görülen Karagöz, Hacivat ve orta oyunu meddah rolünde köylü vatandaşlarını dükkan önünde eğlendirmektedir. Onlara olmadık zamanlarda şakalar yaparak kıssadan hisse ile eğlendirirken aynı zamanda düşündürmektedir.  Hikâyeden yapılan aktarmalar:

“Şoför Ağa, ciddi olduğunu ve yarın ikindiden sonra  Ali ile Veli’yi barışmış olarak ve hemen de kucaklaşmış vaziyette, köy dükkanının önüne getireceğini söyleyince, dükkandakilerin alaycı tavrı, bu sefer yerini ciddi bir havaya bıraktı. Nasıl yapacağını sordular.
Şoför Ağa:
“O benim bileceğim iş. Siz karışmayın; ama buradaki adamları eksiksiz isterim” diye de ekledi.”
Şoför Ağa keskin ve kıvrak zekasını kullanarak birbirlerine küs, iki köylü, Ali ve Veli’yi bir oyuna getirir. Kendisinin sürdüğü traktördeki çamurluğun üzerine karşılıklı oturtarak Köyün düzlüğünü çıktıktan sonra traktörü derin sürülmüş ekinlerin içine son sürat bir hızla sürer. Koca Traktörün  tekerlekleri havaya bir kalkıp bir inmeye başlar. Böylece iki küs komşu da düşmemek üzere bir birlerine sıkı sıkıya sarılırlar. Traktörün kontrolden çıktığına ve ürktüğüne inandılar. Şoför Ağa elinden bir şey gelmediğini onlara inandırdı.

Şoför Ağa yarım saatten fazla traktörü tarlanın içinde döndürüp durdu. Şoför Ağa, Ali ile Veli birbirlerine sarılmış vaziyette iken  dükkanın yolunu tutar.  Halk dükkanda toplanmış merakla beklemektedir.  Ali ile Veli traktörün üstünde sarmaş dolaş gelmektedirler. Bu vaziyette Şoför Ağa traktörü dükkanın önünde durdurur.

Şoför Ağa ilk anda gülümsemesini gizleyerek: “Çok şükür sağ selamet kurtuldunuz” der.  Ali ve Veli:  “Çok şükür! Çok şükür!..” diyerek traktörden inerek tekrar birbirlerine sarılırlar. Ne yaptıklarının farkında değildirler. Onlar sadece kurtulmuş olduklarına sevinirler.

Şoför Ağa bıyık altından gülümser. Halk ta şaşkın şaşkın onların hallerini izler.  Şoför Ağa gülmeye başlar. Bu arada köyün aksakallılarından Hacı Gara: “ İkinizi bu vaziyette görmek hepimizi memnun etti. Doğru değil mi ey cemaat ” diyerek köylülere seslenir. Hacı Gara’nın  bu sözleri karşısında halk arasında bir kahkaha kopar ve iş, tatlıya bağlanır. Bir oyuna getirildiklerini anlarlar; ama iş işten çoktan geçmiştir.

SANATÇININ ESERLERİ:

1) 2008, Mart, DÜNDAR, Songül, “ŞOFÖR AĞA” (Hikâyeler), ISBN: 975-605-0068-00-9, Kitap Matbaası, Babıali Ca.No:14, Cağaloğlu/İstanbul, Tel: 0212 528 33 14 – 0212 527 79 82, Cinius Yayınları, Çağdaş Türk Yazarları. 224 s.
2) 2009, DÜNDAR, Songül, “ŞAVAŞLARIN KADINI ”  (Roman), ISBN: 978-605-4177-36-3, Kitap Matbaası, Cinius Yayınları, Çağdaş Türk Yazarları. 24O s.
3) 2013, DÜNDAR, Songül, “CEZO GARDAŞ”, Cinius Yayınları, Çağdaş Türk Yazarları. 224 s.
4) 2016, DÜNDAR, Songül, “DAMLADAN DERYAYA” Kültür Ajanas Yayınları: 9786056628505  s.271

FAYDALANILAN KAYNAKLAR: 
1) 2008, Mart, DÜNDAR, Songül, “ŞOFÖR AĞA” (Hikâyeler), ISBN: 975-605-0068-00-9, Kitap Matbaası, Babıali Ca.No:14, Cağaloğlu/İstanbul, Tel: 0212 528 33 14 – 0212 527 79 82, Cinius Yayınları, Çağdaş Türk Yazarları. 224 s.
2) 2009, DÜNDAR, Songül, “ŞAVAŞLARIN KADINI ”  (Roman), ISBN: 978-605-4177-36-3, Kitap Matbaası, Cinius Yayınları, Çağdaş Türk Yazarları. 24O s.
3) 2013, DÜNDAR, Songül, “CEZO GARDAŞ”, Cinius Yayınları, Çağdaş Türk Yazarları. 224 s.
4) 2016, DÜNDAR, Songül, “DAMLADAN DERYAYA” Kültür Ajanas Yayınları: 9786056628505  s.271





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder