8 Temmuz 2022 Cuma

AYŞE İKİZ’in “UÇUÇURUMDAKİ TEBESSÜM” ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ; Abdullah Çağrı ELGÜN

AYŞE İKİZ’in “UÇUÇURUMDAKİ TEBESSÜM”

ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ

Abdullah Çağrı ELGÜN

Ayşe İKİZ 1986 yılında başkent Ankara’da doğdu.Aslen Erzurumlu olan İKİZ,Kültür Ajans Organizasyon Limitet Şirketinde çalışmaktadır. Bu ajans’ta kendini geliştiren İKİZ’in edebî zevki yeni bir boyut kazandı. Kendini okumaya ve yazmaya adayan İKİZ, “UÇURUMDAKİ TEBESSÜM” adlı ilk romanını 2018 yılında yayınlayarak halkın beğenisine okuyucunun takdirlerine sundu.

Özel zevkleri arasında tiyatro oyunculuğu, sinema ve dizilerde rol almak gibi hobileri de bulunmaktadır.

Bunun dışında haber yapmak, internet sitelerine yazı yazmak gibi eylemler, zevkleri ve hobileri de bulunmaktadır.

“Curcuna” adlı internet haberde uzun süre haber köşesini yönetmiş ve aktif olarak bulunmuştur.

“Tebe” de köşe yazarlığı da yapan İKİZ, ikinci romanının hazırlığı içerisindedir.

“UÇURUMDAKİ TEBESSÜM”

Kitap Hakkında:

Kitap 218 yılında “Kültür Ajans Yayınları No:301; İSBN: 978-605-325-164-4 Numarası ile yayın hayatına girmiştir.

Kapak Tasarım :Ali İMREN, Baskı Tarcan Matbaası, Sertifika Numarası:25744; Tel: 0312 384 34 35; n

Baskı Yeri: Ankara olarak belirtilmektedir.

Kitap karton kapak içinde beyaz 65 gramajlı kağıt sayfalarından oluşmaktadır.

 Roman Dili:

Akıcı, tutarlı ve kurgular, birbirini kovalayan aktüel ve günlük hayat olaylarından alınmıştır. Vakalar arasında kimi yerlerde konuları takip etmekte zorlandığımız oluyor. Bu durum, o bölüm için ister istemez bir kopukluk oluştursa da Romanın geneline bakınca, hayata dair güzel, çarpıcı ve çekici  konuların işlendiğini gösterirken roman konuları ise her zaman mnyeni ve orijinal kalmayı başarıyor.

Ayşe İKİZ romanında her kişinin başından geçmesi muhteme konuları işleyereki bize bu tür vakaların sonunun gelmediğini, gelmeyeceğini işaret eden nbir yaramıza da parmak basıyor…

 Romandaki Kahramanlar:

Öğretmen- Filiz, Annesi,Köyün Ağası Halim Ağa, Hatice – Hilâl –Mert – Müdüre Hanım – Kadın – Hasan- Serdar – Elif –Yenge – Alper – Gözde (Ortağın Kızı) - Fırat (Hilâl’in Arkadaşı) – Hakan – Ufuk - Fazıl Bey - Müdire’nin Eşi) - Bahar (Öğretmenin Kızı)…

Kitapta İmlâ, Noktalama ve Yazım Kuralları Hataları:

Kitapta en çok görülen ,diğer yazarların da en çok yaptığı hataları burada da görmek mümkün oluyor. Örneğin:

İki cümleyi birbirine bağlamak için kullanılan (ve, veya, ama, fakat, çünkü, böyle, böylece) bağlaçlarından sonra nokta, virgül veya noktalı virgül kullanılarak devam edilmesi geliyor.

Yanlış: Annem beni çok sever fakat, aslâ yaramazlıklarıma izin vermez. Çünkü bizim evde, büyük bir disiplin hakimdir.

Doğrusu: Annem beni çok sever; fakat aslâ yaramazlıklarıma izin vermez; çünkü bizim evde, büyük bir disiplin hakimdir.

,İnceltme ve uzatma işaretleri ise sanki bir yükmüş gibi Türkçemizin bu güzelim kaidesi ihmâl edilerek kısırlaştırılmakta ve yoksullaştırılmaktadır.

(Yanlış: (Hala; Hilal Muğlak, Ahlak, Milli, Resmi, Dini…vb.)

(Doğrusu: Hâlâ; Hilâl Muğlâk, Ahlâk, Millî, Resmî, Dinî…vb.)

Romanda Olay ve Durumlar:

Romanda olay ve durumlar hazırlıksız, aniden ve birden ortaya çıkıyor. Sonra kişiler arasında samimiyet aşırı bir şekilde yakınlaşmaya dönüşüyor. Olaylar birbiri ardı sıra çok aniden ve seri bir şekilde gelişiyor.

Daha önce Şirket Yok!.. Özel avukat iken bir den bire Şirket ortaya çıkıyor. Kaçan amcası, hayatta kendisine hiçbir katkısı olmayan kişi… Gereğinden fazla methediliyor.

Anlatım bozukluğu kimi paragraflarda kendini hissettiriyor. (…Sonra izini kaybettirdi. Filiz ne kadar arasa da onu bulamadı. s 50)

Olaylar arasında iki de bir konu değişiyor. (Elif, Filizlerde kalırken Mert neredeydi?.. Elif ile tanışmadı mı? Şirkete atanan Genel Müdür Hakan? Aynı zamanda Şirket sahibi ise atamayı kim yaptı? (Anlam Kargaşası ve Anlatım Bozukluğunun haklim olduğu bölümler olarak göze çarpıyor.)

Şirket Müdürü kim?

Genel Müdür Kim?

(Sanat Merkezi Açma s.68-69-70)

Olay çok ve karma karışık…Birden çok olayla zihin karışıklığına sebebiyet verirken asıl konu hakimiyeti kaybına uğruyor.

Romantik ve ard ardına gelen vakalar: Fliz’in kendini suçlaması ve “Benim yüzümden oldu?” diye yırtınması.. Aslında bırakıp giden Mert!.. Filiz uzun süre hiç görmüyor. Başka biri var kalbinde; fakat Mert de arada bir depreşiyor. Peki niçin bu kadar üzülsün? Akla-Mantığa-Vicdana ters bir üzüntü ve kendini suçlama!..

 Romanda Güzellikler ve Akıcılık:

Ayşe İKİZ’in bu romanı ilk romanı olmasına rağmen başarıyı yakalıyor. Romanda çarpıcı sözler, heyecanlar ve romantik ve duygusal çözümlemeler ile roman okuyucuyu sürüklüyor. Dili akıcı, sözler yaşayan Türkçenin halkın çarşıda, pazarda konuştuğu dili ve özgün bir yapı hakim. Bu sebeple yazarı kutluyoruz.

Kimi yerlerde heyecan doruğa tırmanırken, okuyucu romantizmin etkisinde göz yaşlarını tutamıyor.Girift, birbirine geçmiş olaylar, vakalar ve hadiselerin aniden fireni patlayan bir kamyon gibi insanın karşısına çıkması okuyucuların heyecanını doruğa çıkarıyor…

Romanın zevkle, sıkılmadan ve acaba sonrası ne olacak diye hasretle beklediği, heyecanla baktığı zamanlara ulaşarak bir çırpıda okuyup bitirmek istiyorsunuz..

Ayşe İKİZ bu romanında, kimi zaman imlâ ve noktalama, kimi, zaman anlatım bozuklu; olayların bir girift içinde ard arda sıralanmış olması bile başarıyı yakaladığı ve roman mantığını anladığın, kavradığını gösteriyor.

Bu sürükleyici romanın diğer romanlara yol açması dileğimle başarılar diliyor yolun v e bahtın açık olsun Ayşe İKİZ diyorum.