AYŞE
İKİZ’in “UÇUÇURUMDAKİ TEBESSÜM”
ÜZERİNE
BİRKAÇ SÖZ
Abdullah Çağrı ELGÜN
Ayşe
İKİZ 1986 yılında başkent Ankara’da doğdu.Aslen Erzurumlu olan İKİZ,Kültür
Ajans Organizasyon Limitet Şirketinde çalışmaktadır. Bu ajans’ta kendini
geliştiren İKİZ’in edebî zevki yeni bir boyut kazandı. Kendini okumaya ve
yazmaya adayan İKİZ, “UÇURUMDAKİ TEBESSÜM” adlı ilk romanını 2018 yılında
yayınlayarak halkın beğenisine okuyucunun takdirlerine sundu.
Özel
zevkleri arasında tiyatro oyunculuğu, sinema ve dizilerde rol almak gibi
hobileri de bulunmaktadır.
Bunun
dışında haber yapmak, internet sitelerine yazı yazmak gibi eylemler, zevkleri ve
hobileri de bulunmaktadır.
“Curcuna”
adlı internet haberde uzun süre haber köşesini yönetmiş ve aktif olarak
bulunmuştur.
“Tebe”
de köşe yazarlığı da yapan İKİZ, ikinci romanının hazırlığı içerisindedir.
“UÇURUMDAKİ TEBESSÜM”
Kitap
Hakkında:
Kitap
218 yılında “Kültür Ajans Yayınları No:301; İSBN: 978-605-325-164-4 Numarası
ile yayın hayatına girmiştir.
Kapak
Tasarım :Ali İMREN, Baskı Tarcan Matbaası, Sertifika Numarası:25744; Tel: 0312
384 34 35; n
Baskı
Yeri: Ankara olarak belirtilmektedir.
Kitap
karton kapak içinde beyaz 65 gramajlı kağıt sayfalarından oluşmaktadır.
Akıcı, tutarlı ve kurgular, birbirini kovalayan aktüel ve günlük hayat olaylarından alınmıştır. Vakalar arasında kimi yerlerde konuları takip etmekte zorlandığımız oluyor. Bu durum, o bölüm için ister istemez bir kopukluk oluştursa da Romanın geneline bakınca, hayata dair güzel, çarpıcı ve çekici konuların işlendiğini gösterirken roman konuları ise her zaman mnyeni ve orijinal kalmayı başarıyor.
Ayşe
İKİZ romanında her kişinin başından geçmesi muhteme konuları işleyereki bize bu
tür vakaların sonunun gelmediğini, gelmeyeceğini işaret eden nbir yaramıza da
parmak basıyor…
Öğretmen- Filiz, Annesi,Köyün Ağası Halim Ağa, Hatice – Hilâl –Mert – Müdüre Hanım – Kadın – Hasan- Serdar – Elif –Yenge – Alper – Gözde (Ortağın Kızı) - Fırat (Hilâl’in Arkadaşı) – Hakan – Ufuk - Fazıl Bey - Müdire’nin Eşi) - Bahar (Öğretmenin Kızı)…
Kitapta
İmlâ, Noktalama ve Yazım Kuralları Hataları:
İki
cümleyi birbirine bağlamak için kullanılan (ve, veya, ama, fakat, çünkü, böyle,
böylece) bağlaçlarından sonra nokta, virgül veya noktalı virgül kullanılarak
devam edilmesi geliyor.
Yanlış:
Annem beni çok sever fakat, aslâ yaramazlıklarıma izin vermez. Çünkü bizim
evde, büyük bir disiplin hakimdir.
Doğrusu:
Annem beni çok sever; fakat aslâ yaramazlıklarıma izin vermez; çünkü bizim
evde, büyük bir disiplin hakimdir.
,İnceltme
ve uzatma işaretleri ise sanki bir yükmüş gibi Türkçemizin bu güzelim kaidesi
ihmâl edilerek kısırlaştırılmakta ve yoksullaştırılmaktadır.
(Yanlış: (Hala; Hilal Muğlak, Ahlak, Milli, Resmi, Dini…vb.)
(Doğrusu: Hâlâ; Hilâl Muğlâk, Ahlâk, Millî, Resmî, Dinî…vb.)
Romanda
Olay ve Durumlar:
Romanda
olay ve durumlar hazırlıksız, aniden ve birden ortaya çıkıyor. Sonra kişiler
arasında samimiyet aşırı bir şekilde yakınlaşmaya dönüşüyor. Olaylar birbiri
ardı sıra çok aniden ve seri bir şekilde gelişiyor.
Daha
önce Şirket Yok!.. Özel avukat iken bir den bire Şirket ortaya çıkıyor. Kaçan
amcası, hayatta kendisine hiçbir katkısı olmayan kişi… Gereğinden fazla
methediliyor.
Anlatım
bozukluğu kimi paragraflarda kendini hissettiriyor. (…Sonra izini kaybettirdi.
Filiz ne kadar arasa da onu bulamadı. s 50)
Olaylar
arasında iki de bir konu değişiyor. (Elif, Filizlerde kalırken Mert
neredeydi?.. Elif ile tanışmadı mı? Şirkete atanan Genel Müdür Hakan? Aynı
zamanda Şirket sahibi ise atamayı kim yaptı? (Anlam Kargaşası ve Anlatım
Bozukluğunun haklim olduğu bölümler olarak göze çarpıyor.)
Genel
Müdür Kim?
(Sanat
Merkezi Açma s.68-69-70)
Olay
çok ve karma karışık…Birden çok olayla zihin karışıklığına sebebiyet verirken
asıl konu hakimiyeti kaybına uğruyor.
Romantik
ve ard ardına gelen vakalar: Fliz’in kendini suçlaması ve “Benim yüzümden
oldu?” diye yırtınması.. Aslında bırakıp giden Mert!.. Filiz uzun süre hiç
görmüyor. Başka biri var kalbinde; fakat Mert de arada bir depreşiyor. Peki
niçin bu kadar üzülsün? Akla-Mantığa-Vicdana ters bir üzüntü ve kendini
suçlama!..
Ayşe
İKİZ’in bu romanı ilk romanı olmasına rağmen başarıyı yakalıyor. Romanda
çarpıcı sözler, heyecanlar ve romantik ve duygusal çözümlemeler ile roman
okuyucuyu sürüklüyor. Dili akıcı, sözler yaşayan Türkçenin halkın çarşıda,
pazarda konuştuğu dili ve özgün bir yapı hakim. Bu sebeple yazarı kutluyoruz.
Kimi
yerlerde heyecan doruğa tırmanırken, okuyucu romantizmin etkisinde göz
yaşlarını tutamıyor.Girift, birbirine geçmiş olaylar, vakalar ve hadiselerin
aniden fireni patlayan bir kamyon gibi insanın karşısına çıkması okuyucuların
heyecanını doruğa çıkarıyor…
Romanın zevkle, sıkılmadan ve acaba sonrası ne olacak diye hasretle beklediği, heyecanla baktığı zamanlara ulaşarak bir çırpıda okuyup bitirmek istiyorsunuz..
Ayşe
İKİZ bu romanında, kimi zaman imlâ ve noktalama, kimi, zaman anlatım bozuklu;
olayların bir girift içinde ard arda sıralanmış olması bile başarıyı yakaladığı
ve roman mantığını anladığın, kavradığını gösteriyor.
Bu
sürükleyici romanın diğer romanlara yol açması dileğimle başarılar diliyor
yolun v e bahtın açık olsun Ayşe İKİZ diyorum.