11 Ekim 2016 Salı

ERBAY KÜCET’İN HAYATI ve ESERLERİ Abdullah Çağrı ELGÜN

ERBAY KÜCET’İN HAYATI ve ESERLERİ

Abdullah Çağrı ELGÜN

1955 Ankara Türkçe Bölümü (1980) ve Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı (1988) mezunu.
doğumlu. Evli 3 çocuklu. Eskişehir Eğitim Enstitüsü

Hergün, Millet, Ortadoğu, Genç Öğretmen, Çaylak, Töre, Mavera, Aylık Dergi, Yenidevir, Millî Gazete, Vahdet, Cıngar, Belde, Gençlik, Kıvılcım, Tırpan, Çerağ, Yeni Dönem, Seğmen,  Akit, Yeni Şafak, Çubuk Haber ve Anayurt gibi gazete ve dergilerde yazdı (1975-2008).

Türkiye Kültür ve Sanat Yıllıkları’nda bölüm yazarlığı ve Başbakanlık Türk Aile Ansiklopedisi’nin yayın kadrosunda görev yaptı.

1983 yılında Yeni Devir Gazetesi “Hikâye Yarışması”nda mansiyon aldı. 1996 da Gençlik Dergisi okurlarınca “Yılın Yazarı” seçildi.

Türkiye Yazarlar Birliği’nce düzenlenen “Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenleri”nde (Türkiye/Bursa-Konya-1992; Kazakistan/Almatı-1993; Ukrayna/Simferopol-2005; Makedonya/Üsküp-2007) tertip komitesinde görev yaptı.

Türkiye Yazarlar Birliği Genel Mali Sekreter (1991-1993); Eğitim-Bir Sendikası Eğitim Sekreteri (1995-1997); Çocuk Edebiyatçıları Birliği Genel Başkan Yardımcısı (1998-1999); Ankaralılar Derneği Genel Başkan Yardımcısı (2003-2005) görevlerinde bulundu.

            Halen TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Birim Amiri görevinin yanı sıra, Türkiye Bilardo Federasyonu Asbaşkan, Mehmet Âkif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı Mütevelli Üyesi, Türkiye Yazarlar Birliği Denetleme Kurulu Üyesi ve Çocuk Edebiyatçıları ve Sanatçıları Birliği Genel Başkanı olarak görev yapmaktadır (2008).

ESERLERİ HAKKINDA: 
Son günlerde kişisel gelişim konularıyla yakından ilgilenen Erbay KÜCET Güncelle Kendini(Kişisel Gelişim, 2008), Mavi Ceylan (Çocuk Hikâyeleri, 2008), Hoca Nasreddin’i Nasıl Bilirdiniz?(Araştırma, 2008) adlı çiçeği burnunda verimli eserler vermeye devam ediyor.
Eğitimci, araştırmacı, şair ve yazar kimliğiyle dikkat çeken KÜCET, elimizdeki bu üç eseriyle gösteriyor ki verimli bir yılın ardından, daha bir çok esere imza atmaya devam edecektir.
Başta İLESAM olmak üzere  bir çok kurum, kuruluş ve topluluklara “Motivasyon”, “Kişisel Gelişim”, “Güncelle Kendini” konularında ders verdiğini görmekteyiz.
Erbay KÜCET’in “Güncelle Kendini” ile ilgili görüşüne göre: “Son yıllarda kişisel gelişim ile ilgili bir çok yayının kitap raflarında yer almasının ardından konuyu daha derinlemesine inceleyen ve konuyla ilgili eğitim çalışmaları yapan kuruluşların artmasından sonra bu işte bir iş var diyerek önceleri çekingen bakarken birden bire içinde buldum desem inanmazsınız değil mi? Gerçekten önceleri temkinle yaklaşıyordum; ancak son günlerde sektör haline gelince balıklama dalıverdik. Bu konuda belki akademik unvanımız olmadığı için, öyle bilimsel lafla anlatamayız ama, tecrübemiz ve müktesebatımızın yeterli olduğunun bilincindeyiz. O nedenle böylesi bir işi kendimize görev addederek işe koyulduk. Biraz da ‘cahil cesur olur’ derler ya. İşte öyle bir şey.” diyerek anlatıyor.
            Erbay KÜCET’in kişisel gelişim uzmanlarından ayrılan bir yönü olayları mizahî bir dille, dinleyenleri sıkmadan verebilmekteki maharetidir. Eğitimci yanında bunda tecrübe, bilgi ve birikimin de  rolü olsa gerek. 
Erbay KÜCET, “Güncelle Kendini” adını verdiği kitabında ‘Göç yolda düzelir’ misâli eksiklikleri tamamlayarak emin adımlarla ilerlediğini belirtir. KÜCET; hayatımızın önemli saatlerinin geçtiği iş yaşantımızda kendimizi geliştirmemiz gerektiğine inanarak bu işe soyunduğundan bahsediyor:
“Kamusal alanda bireysel gelişiminin eksikliğinden dolayı huzurlu bir ortam bulamayan çalışanların mutluluklarını ertelediklerini veya mutluluğu yakalayamadıklarını gözlemlemiş birisiyim. Yani içlerinden biri olmanın avantajını iyi değerlendirdim diyebilirim. Gözlemlerimi de buna katarak “Güncelle Kendini” kitabını yazmaya cesaret ettim. Bunun tabii bir sonucu olarak da bir çok seminerlere çağırıldım, konuşmalar yaptım; ve seminerler verdim.
İlk önce kendi çalıştığım kurum personeline Toplam Kalite Yönetimi başlığıyla seminer aldırdım. Bu iş için ikili ilişkilerimizi değerlendirerek olmazları olur yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bu tür eğitimleri veren birimlerle sıcak ilişkileri ilerlettim. Başarılı bir seminer sonrası, konuya merak sardım. Konuyla ilgili ülkemizde ne kadar yayın varsa, takip etmeye başladım. Bundan sonra da ev ve iş yerimdeki kütüphanemi kişisel gelişim yayınlarıyla doldurdum. Konuyla ilgili yayınevleri ve dergilerle temasa geçtim. Kamuda bu işi yapan birimleri araştırdım. Sonuçta şu anda yaptığım görevle örtüşen seminerlerle işi ilerlettiğini belirterek çalışmalarıma devam ettim.” diyor.  
Seminerlerde öncelikle mutluluk ve başarının nasıl yakalanacağının altını çiziyor; ve iş başarısının nasıl olacağını ifade etmeye çalışıyor. Tabi bunları anlatırken yerinde fıkralarla işi pekiştiriyor. Seminer katılımcılarının meslek grupları ve eğitim seviyelerine göre hazırlık yapıyor. Kamusal alanda verilen eğitimlerde mutluluk, başarı ve çalışma esasları konularından sonra medenî insanın nasıl olması veya nasıl olmamasını da fıkralar ile süsleyerek ifade etmeye gayret ediyor. Bu arada salondaki pozitif enerjiyi de yakalamaya gayret eden KÜCET, katılımcıların daha çok kamu çalışanı olmasından dolayı, kitabının son bölümde iş yerinde nasıl davranılması  gerektiği, amir memur ilişkileri, ast üst ilişkileri, protokol kuralları gibi konuları ele alıyor.
“Bizi dinleyenlere bizim onlara bakış açılarını değiştirmeleri için yaptığımız öneriler önem kazanıyor. Herkes bizi dinliyor; çünkü dersimiz de ilgi çekiyor.  Dinlemek bir sanattır. Bu sanatı da salondakiler yerine getiriyor. Ne kadar değişirler, nasıl etkilenirler bilemem; ama herkesin değişmesine gerek yok. Zaten dünyada tek değiştirebileceğimiz insan kendimiziz. Başkalarını değiştirmek gibi bir iddiamız da yok. Kendinizi Tanıyın başlığıyla verdiğimiz bir saatlik eğitim sonunda dinleyenlerin kafasında kalması için “Başka söze ne hacet, işte Erbay Kücet!” diyerek değişimi başlatıyoruz.” diyor.
Şu anda emekleme safhasındayız. Büyüyünce ne oluruz, bilemem; ama bildiğim doğruları açık yüreklilikle, dostluk ve barış ortamında kimseye kaşının altında gözün var demeden anlatmanın geleneğimizde olduğunun bilinci içinde devam diyorum.” diyerek eseri hakkında bizi bilgilendirmiş oluyor.   
ESERLERİ

1.    İlerleyelim Beyler                               (Hikâyeler, 1993)
2.    Gençlik Kültür Ansiklopedisi           (R.Kaymaz ve S.Er’le birlikte, 1996)
3.    Fıkır Fıkır Fıkralar                            (Çocuklar için Fıkralar, 1996)
4.    Şirin Şiirler                                          (Çocuk Şiirleri Seçkisi, 1996)
5.    Kendi Kiliseni Kendin Yap               (Hikâyeler, 1997)
6.    Yakalatan Şapka                                (Çocuk Hikâyesi, 2000)
7.    Güncelle Kendini                               (Kişisel Gelişim, 2008)
8.    Mavi Ceylan                                       (Çocuk Hikâyeleri, 2008)
9.    Hoca Nasreddin’i Nasıl Bilirdiniz?   (Araştırma, 2008)
        
Haberleşme Adresi:

TBMM KÜLTÜR, SANAT ve YAYIN KURULU
BİRİM AMİRİ
TEL. 420 66 15-16 CEP. 0505 777 88
  
KAYNAKLAR
1)İlerleyelim Beyler                                     (Hikâyeler, 1993)
2)Gençlik Kültür Ansiklopedisi                 (R.Kaymaz ve S.Er’le birlikte, 1996)
3)Fıkır Fıkır Fıkralar                                  (Çocuklar için Fıkralar, 1996)
4)Şirin Şiirler                                               (Çocuk Şiirleri Seçkisi, 1996)
5)Kendi Kiliseni Kendin Yap                     (Hikâyeler, 1997)
6)Yakalatan Şapka                                       (Çocuk Hikâyesi, 2000)
7)Güncelle Kendini                                      (Kişisel Gelişim, 2008)
8)Mavi Ceylan                                              (Çocuk Hikâyeleri, 2008)
9)Hoca Nasreddin’i Nasıl Bilirdiniz?         (Araştırma, 2008)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder