8 Ekim 2016 Cumartesi

ABDÜLKADİR KARAMAN (GÖNLÜMÜN GÜZ MEYVESİ) ADLI ŞİİR KİTABI Abdullah Çağrı ELGÜN

 ABDÜLKADİR KARAMAN (GÖNLÜMÜN GÜZ MEYVESİ) ADLI ŞİİR KİTABI
                                       Abdullah Çağrı ELGÜN
                                             
Abdülkadir KARAMAN, 1956 yılında Sivas ilinin, Şarkışla ilçesine bağlı, Cemel beldesinde doğdu.1979 yılında, Üniversiteyi
inşaat Mühendisi olarak bitirdi.
Şiirleri çeşitli dergi, gazetelerde ve web sitelerinde yayınlanmaya devam etmektedir. Bazı şiirleri bestelenmiş 'Külli Aşk' isimli kasete Dr. Hakan BAYRAKTAR tarafından okunmuştur. Üç adet şiir kitabı yayınlanmıştır:
İlk kitabı olan 'KANIMA CEMRE DÜŞTÜ'nün ardından 'GÖÇMEN KUŞLAR DÖNMEDİ' yi, daha sonra da  'GÖNLÜMÜN GÜZ MEVSİMİ' şiir kitabını yayınlanmıştır.

ŞAİRİN EDEBÎ KİŞİLİĞİ
Şair, şiirlerini hecenin 4+3=7; 4+4=8; 4+4+3=11; 4+4+4+3=14 ve 7+7= 14 lü kalıplarıyla denemiştir. Şairin, Serbest Vezinle yazdığı şiirler de mevcuttur. Şair şiirlerini düşlerin ötesinde şuurlu; ama şuuru aşan aklın ve mantığın kavrayamadığı konular üzerinde yoğunlaştırır.
Aşk, her şairde olduğu gibi şairin şiirlerinde de baş yeri tutmaktadır. KARAMAN’ın şiirlerindeki bu aşk Mecnûn’un Leylâ’ya, Ferhat’ın Şirin’e duyduğu aşka benzememektedir.
Şairin şiirlerinde varlık yokluk, umut umutsuzluk, acı tatlı,  sevgi sevgisizlik, mutluluk ve mutsuzluk içindeki çırpınışlar kelimelere yansır. Samanyolu, Agartalar, giderek uzayın sonsuzluğunda Kara Delikler’e inen yalnızlıklar içerisinde bir muammanın peşinden koşan ona ulaşmak için çırpınan bir ruh hezeyanları içerisinde çırpınışlar vardır. Şair bu çırpınışlar içerisinde aradığına ulaşamaz Onu bulamaz, aramak, görmek, ona ulaşmak için ruhundaki fırtınaları dindirmek ister. Gönlüne hükmetmek için çabalarken kelimelerin gergef, kanaviçe, ipekten bir halı gibi ördüğü nur damlası bu şiirler, sayfalara dökülür.
Geceleri uyku girmeyen gözüne, ruhunun, dimağının, havsalasının almadığı sorularına cevaplar arar. Bir türlü bu cevabı bulamaz. Uzun, çileli ve gözyaşıyla yıkanan gecelerde vucudunun bir yaprak gibi titrediğini hissederek umutsuzca bir kılavuza sığınmak ister. Yatağında rahatsız olup kalkarken fecrin ışıklarında ağlayrak, ellerini semâya açarak kendini kaybetmiş bir vaziyette yine kendini arar…
Şairin şiirleri Şeyh Galip, Haşim, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Necip Fazıl, Ahmed Hamdi gibi yenilikçilik peşinde koşan şairlerin şiirlerinin bir bakıma devamı gibidir.
ŞAİRİN ŞİİRLERİNDE İŞLEDİĞİ KONULAR
Aşk, sevgi, sevgili, sevda, âşık, mevsimler, akşam, gün ışığı, ölüm, gece, gözyaşı, kalp, gönül, gönül kirliliği, umut, umutsuzluk, arı, petek, çiçek, bal, öz, Leylâ, Mecnûn, dağlar, sis, saki, şarap, el, kalp, azatlık, sığınak, ruh, beste, güfte, elem, cefa, sefa, kader, güneş, ay yıldızlar, kainat, Allah, ruh, …  vb. konu edilmiştir.
ŞAİRİN ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER

SIĞINAK

Geceler gözyaşı, geceler isyan!
Bir dalın burcunda titreyen yaprak
Kirlenmiş bir kâlpte zonklayan nisyan
Umut kılavuzsuz, göz yalınayak…

Çiçekler, çiçekler arılar sürgün
Petekler emilmiş güveler memnun
Leylâ’nın sesidir seslenen her gün
Leylâ’dan habersiz perişan Mecnûn.

Kara sevdâ yavan; kurak, kimsesiz
Eller var ağlayan, hüzün eller var
Bir umut sürgünü vicdan dengesiz
Kaybetmiş kendini, kendini arar.

Rehber sevgi, bilmez, şaşkın perişan
Örselenmiş canı nefret elinde
Kuşatmış canını, mahzunun, hicran
Harcamayı bilmez, servet elinde…

Her yana saçılmış, her şeyde gözü
Özünün, bilmiyor ihtiyacı ne?
Ağarmaz renklerle resimli yüzü
Hissetmez, aldırmaz, âciz, acı ne?

Oysa muhtaç, bilmez, kimden isteye
Döner giriftinde dehliz delisi
Ezelden güftedir acı besteye
Gönlü, yol göstermez, esas velîsi.

Kaçacak ya, yer yok, herkesi yordu
Tüketti, sermaye arar, bulamaz
Eşkıya her yola fakını kurdu
Sığınaksız kaldı, sorar, bulamaz.

SİS DAĞILDI
Sis dağıldı, göründü güneş dağlar ardından;
Yeri, göğü sevincin festivali kuşattı…
Arılar çiçeklerin öperken dudağından;
Gökyüzü gözyaşını sevinçlerle boşalttı.

Elemlerin yurdunu, bayram coşkusu sardı;
Sevginin kaynağına su yürüdü yeniden…
Işıdı müjdelerle karanlık dağlar ardı
Ağlayanlar ilk defâ çelenk yaptı sevgiden…

Her bakışta sevinmek, mutluluğun belgesi
Yüzlerdeki afişi, her tebessüm iç yüzün…
Aydınlığın sihrine bende keder gölgesi
Acıya mahkum olan kâlpler azâde, çözün!...
A.Kadir Karaman

Şarap ve Istırap!
El değdikçe tel ağlar
Mızrabın ıstırabı
İşitince gül ağlar
Saki sunar şarabı…

Kadeh kadeh nağmeden
Yudum yudum içer dil
Teselli etmek için
Sevdâsıyla harâbı…

Bir hüzün buruntusu
Gözyaşı alev alev
Sele verir seherde
Kucak açan mihrabı…

Yangın sönmez bir türlü
İçerden devam eder
Duygulara dokurken
Ümitsizlik serâbı…

HER HAYALİN GERÇEĞİ
Susuzluğum sanaymış, kandıramaz başkası!
Her yerde senin aksin, andıramaz başkası!

Her gerçeğin hayâli, her nesneden yansıyan...
Gökten, gözden yağmuru indiremez başkası!

Çorağımda gül açtı, çimlendi kır hislerim;
İsyankârım, imkansız onduramaz başkası!

Kime el açsam senden, kime sığınsam sensin!
Yangınlarda kül oldum; söndüremez başkası!

Aklımda hazan yeli, kalbimde çöl sıcağı
Kurak, kıraç her yerim; dindiremez başkası!

Sana gelmek ve senden gitmek hemen her yere
İznin varsa sefere, döndüremez başkası!

Çiçekler güzel, gönül, kapılır gördüğünde
Yaktığın gibi inan yandıramaz başkası!

Sevgin ve merhâmetin tükenmeyen hâzîne
Bu kadar paylaşmayı sindiremez başkası!

Ey vefâkâr! Ey cömert! Ey sevginin kaynağı
Döndür beni isyandan! Döndüremez başkası!
KARAMAN, Abdülkadir “GÖNLÜMÜN GÜZ MEYVESİ” (Şiir) s.6 

UMUT
Herkes gitti, kaldı umut!
Her şey bitti, baldı umut!

Gözümde fer, canımda can
Tutunduğum daldı umut!

Feryad ederken, her zaman
İmdadıma geldi umut!

Hasret çekerken sevince
Kederimi aldı umut!

Karamsarken, teselliye
Kuşandığım saldı umut!

İsyan ederken, asiye
İtaatkâr oldu umut!

Saklandığım dehlizlerde
Kaybolunca buldu umut!

Mutsuz olduğum zamanlar
Ne, sıkıntım bildi umut!

İçimde paslı, pörsümüş
Ne acı var, sildi umut!

Korktuğumda sığındığım
Sarıldığım, eldi umut!

Hazan sarınca ruhumu
Kokladığım güldü umut!

Ömrü ömrüm kadar uzun?
Ben ölünce öldü umut!
KARAMAN, Abdülkadir “GÖNLÜMÜN GÜZ MEYVESİ” (Şiir) s.64

 AŞK

Ne okunur, ne yazılır...
Aşk öyle bir hitaptır ki!
Ne silinir, ne kazılır...
Aşk öyle bir kitaptır ki!
Ölüleri diriltir aşk!
Dirileri delirtir aşk!
Düşmesin bir taş yüreğe...
Yavaş yavaş eritir aşk!
Derttir, derman bildirmez aşk!
Çektirir de öldürmez aşk!
Hasret ile örülürse...
Ağlatır da güldürmez aşk!
Bâzen gözde bakıştır aşk!
Bâzen sözde yakıştır aşk!
Bâzen tebessüm, edâdır...
KARAMAN, Abdülkadir “GÖNLÜMÜN GÜZ MEYVESİ” (Şiir) s.112 

BİTTİ
Güneşe tutuldu, yangın gözlerim
Yandıkça yüreğim eridi, bitti
Kaybettim güneşi arar, özlerim
Hep bekle, dönerim der idi bitti.
Hükümlü ruhuma gece sarıldı
Karanlık kalbime gökler darıldı
Ufuklar ümidim ile karıldı
Kavuşmak gözüme fer idi, bitti.
Aşkıma karşılık verdi korkmadan
Dertli güllerimi derdi korkmadan
Gir dedim kalbime girdi korkmadan
Gerçek sevilecek er idi bitti.
KARAMAN, Abdülkadir “GÖNLÜMÜN GÜZ MEYVESİ” (Şiir) s.

BALIKÇI KIZI
Seninle tanıştığımız
o günü hatırlıyorum da
Bir balıkçı kızıydın
deniz kenarında...
Fırtınalı bir gündü
dün gibi aklımda
taş atıyordun denize
bir şeyler mırıldanarak
küfrederek martılara
hâlin de biraz üzgündü!?
Kaptırmış gibiydin kendini
girift duygulara...
Perçem perçem saçların vardı
ipeksi...
savruluyordu
meydan okurcasına rüzgarlara
Gözlerin deniz mâ...
KARAMAN, Abdülkadir “GÖNLÜMÜN GÜZ MEYVESİ” (Şiir) s.55

ŞAİRİN YAYINLANMIŞ ESERLERİ
1)                 KARAMAN, Abdülkadir, “KANIMA CEMRE DÜŞTÜ” 1997, KAYSERİ
2)                 KARAMAN, Abdülkadir , “GÖÇMEN KUŞLAR DÖNMEDİ” 2001, KAYSERİ
3)                 KARAMAN, Abdülkadir , “GÖNLÜMÜN GÜZ MEVSİMİ”  2003, KAYSERİ

KAYNAKLAR:
1) KARAMAN, Abdülkadir, “KANIMA CEMRE DÜŞTÜ” 1997, KAYSERİ
2) KARAMAN, Abdülkadir , “GÖÇMEN KUŞLAR DÖNMEDİ” 2001, KAYSERİ
3) KARAMAN, Abdülkadir , “GÖNLÜMÜN GÜZ MEVSİMİ”  2003, KAYSERİ
4)http://www.google.com.tr/search?hl=tr&source=hp&q=A.Kadir+KARAMAN&btnG=Google%27da+Ara&meta=&aq=f&aqi=&aql=&oq=&gs_rfai=
5) http://www.dosthane.de/siirleriniz/kadirkaraman.html
6) http://www.siirdostu.com/tr/sair/kadir-karaman




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder