İBRAHİM ŞAŞMA ve ESERİ
“HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A”
Abdullah Çağrı ELGÜN
Çiftçi bir ailenin yedinci ve son
çocuğu olarak 1974 yılında Karaman’da doğdu. Selçuk Üniversitesi, Karaman
Meslek Yüksek Okulu, Et Endüstrisi Bölümünden mezun oldu. Halen bir kamu kuruluşunda memur olarak
çalışmaktadır. Evli ve bir çocuk babasıdır.
Şiiri çok seven şair, şiirlerinde
millî ve manevî değerlere dair duygularını şiirleştirerek bizi biz yapan
değerlerin sıkı takipçisi ve savunucusu olmuştur.
Türk Dilinin ve Türkçenin amansız
savunucu, mücahidi ve süvarisidir. Karamanoğlu Mehmet Bey 1277 ‘da : “Bundan böyle bargahta, dergahta, çarşıda
pazarda Türkçeden başka bir dil kullanılmaycaktır” dediği sözün amansız
takipcisidir.
Yunus’un bu yoldaki hayranlarından
olup Türkçe konusunda hassasiyet sahibidir. Bunu her fırsatta ve her mekanda
söylemekten çekinmez.
Şairin şiir ve hikâyeleri bir çok
kitap, dergi ve antolojilerde yer aldı.
ŞİİRLERİNİN KONUSU:
Ağaç, acı, anne, aşk, Ankara,
Karaman, Konya, Bursa, Harran, bayramlar, utanmak, ağlamak, baba, anne, bahar,
kış, yaz, kapı, yanarım, dinlemek, evlât, fatiha, gitmek, gelmek, gıybet, göz,
hicran, Emine, erkek, kadın, Atatürk, Oğul, Nefret, neşter, özgürlük, samirenin
saçları, sevgili, Koca Seyyit, Çanakkale, Şubatı Yakmak, Törenin kötülüğü,
Türkiye sevdası, Zeynep Kız, Yılan, Yunus, Hacıbektaş, Mevlânâ, Yirmili yaş
gibi konular şiirlerinin konusunu teşkil etmektedir.
EDEBÎ KİŞİLİĞİ:
Şair Türkçenin ezelî aşıklarından
Karamanoğlu Mehmet’in memleketi KARAMAN’dan bize seslenmektedir; bu vesile ile
Karamanoğlu Mehmet gibi Türkçenin aşığı olduğunu söyler:
“Türkçem bu benim. Hanemin ışığı.
Tüten dumanım. Günüm, güneşim. Türkçem bu benim. Ağustosta soğuk suyum. Şubatta
tenimi ışıtan ateşim. Türkçem bu benim. Çatım, gökkubbem. Geçmişim,
geleceğim.Ssevdiğim seveceğim, Türkçem bu benim.Gerek kökünün sağlamlığı,
gerekse anlatım yollarının zenginliği ile dünyanın en işlek ve en zengin
dilleirnden biri. En büyük zenginliğim. Gönül sandığımda sakladığım hazinem.
Türkçem bu benim. Şuurumla işledikçe parlayan, üzerine titredikçe daha da
güzelleşen dilim.
Bu ata mektubudur sana. Baba
fermanıdır: “Bugünden sonra divanda, dergâhta,
bargâhta Türkçeden özge dil kullanılmaya.” diyen Mehmet Bey’in torunuyum ben…”
(2009, ŞAŞMA, İbrahim, “HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A” s. 4)
Şair böyle söyler, böyle der böyle
yazar yazar. Türkçenin işlekliğinden
kıvraklığından kök, yapım eki, ve çekim eklerini kullanarak öyle değişik
şiirler yazar ki okuyanı düşündürür. Kimi şiirleri Türkçenin Konya, Karaman
ağız özelliklerini yansıtır. Türkçenin beslenen kaynaklarını da bizlere
gösterir:
“2009, ŞAŞMA, İbrahim, “HİCRAN
YAĞAR KARAMAN’A” s. 48, “GIZZZ ANAM” şiiri)
Şair İbrahim ŞAŞMA, şiirlerine konu bulmakta güçlük çekmez.
Her konuda şiir yazmak onun işidir. Şiirlerinin hece ve serbest tarzda dener.
Vatanseverdir. Sevda şiirlerinin yanıda vatana, millete dair şiirlerinde çok
şertleştiği görülür:
Söz vatansa eğer, bakmayız arda,
Gökten yıldırımlar sağarız elbet.
Her kim ki göz diker, bu kutlu yurda;
Başına taş diye yağarız elbet… “ diyerek düşüncelerini kesin
bir dille anlatır.
Türkçe, sade bir dil, yaşayan ve
herkesin bildiği özümsediği konuşma şeklinden asla ayrılmaz. Kelime dağarcığı
müthiştir. Keskin zekasını, Türkçenin işlek ve kıvrak maharetiyle birleştiren
şair, güzel ve ahenkle kurulmuş şiirlerini kitap sayfalarına serer. Bunu gören
duyan ve şiirlerini eline alanlar bu şiirlerdeki uyum ve bütünlük karşısında
ellerindeki kitabı bir nefeste okurlar.
“KADIN OLMASA” şiirinde:
“Derip de kimlere verecektik ki?
Güller olur muydu, kadın olmasa?
Mecnûn’u nereye sürecektik ki?
Çöller olur muydu, kadın olmasa?
Şair şiirinde “ki” bağlacını soru
ekleri: “-mı, -mi; -mu, -mü; -mısınız, -misiniz; -musunuz,-müsünüz”
yerine kullanmış; ve “ki” ye soru
eki görevi yüklemiştir. Bu durum Türkçenin işlek ve kıvrak bir
yapısının olduğuınun da delilidir. Başka
örneklerde olduğu gibi: “Her gün sildiğim o camlar var ya?” “ya?”; “görüyon nu?(gu) Okuyog nu?(gu), yapma
be? "be” nin soru ifadesi olarak kullanıldığı gibi… Şiirde bir
çeşniyi zenginliğin, kıvraklığın gelişmişliğin bir ifadesi olarak kullanıyor.
KİTABA ELEŞTİRİ:
“HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A” kitabı, 112 sayfa olarak Mehmet Furkan ŞAŞMA’nın dizgisinde Ağustos
2009 yılında Damla Ofset tarafından basılarak piyasaya sürülüyor.
Şair İbrahim ŞAŞMA bu kitapta
düzeltme(tatshih), imlâ ve noktalama, yazım kuralları ile kitabın içindekiler
bölümlerini rafa kaldırıyor. Bu durum, şair tarafından olmasa bile yayınevi, tasarımcı, dizgici,
kitabı düzenleyen tarafından görmemezlikten gelinerek büyük bir gaf yapılıyor.
Kitabın içinde hangi sayfada hangi
eserin olduğu hangi şiiiri hangi sayafaya yerleştirdiği belli olmuyor. Bunun
için ya müneccim olmak veya bütün sayfaları tek tek karıştırarak aradığınız
şiiri bulmanız gerekiyor.
Çoğu çalakalem yazılan kitaplarda ve
baskılarında olduğu gibi bu kitapta da bariz hatalar dikkatlerden kaçmıyor.
Elimizdeki bu eser “HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A”,
dizgi, baskı, düzeltmeler, tasarım yönünden eleştiriye uğrayacağı şüphesizdir.
Kıymetli şairin kendisinden kaynaklanmadığını sandığım bu tür hatalar,
kitabında elbette değer kaybı yapmayacaktır; ancak umarım diğer baskılarda bu
tür hatalar da giderilerek eser layık olduğu değere ulaşarak çıkacaktır.
Ön sayfada yer alması gereken (Basıldığı şehir,
basıldığı yıl ve ne kadar basıldığı) bilgilerden bir kısmına diğer kitapların
çoğunda da gördüğümüz gibi aynı kusuru burada da görmekteyiz. İstatistikî
bilgiler gereği ve ileride yapılacak kitap katalogları ve şair yıllıkları için
gerekli bilgilere ulaşmak bu kitapta da zor olacaktır. Şairinden değil; ama
basan yayıncı ve dizgiciden kaynaklanan bu tür hatalar kitabın kalitesini
düşürmektedir. Basılan kitapların nerede, kaç yılında, kaçıncı baskı olarak ve
ne kadar adet basıldığı mutlaka belirtilmelidir. Eserin ve yazarının hangi
yıllarda yaşadığı, kitabının hangi şehirde basıldığı, hangi matbaada ne kadar
baskı yaptığı konusunda tereddütlere ve kargaşaya meydan vermektedir.
Bu bilgiler araştırmacılar, bilim adamları ve şehir
yıllıkları, kataloglar, bibliyografya çalışması yapanlar için önemli bir bilgi
olup bu bilgilere ulaşmak isteyenleri zor durumda bırakmaktadır.
Örneğin: Sadece dış kapaktaki kitabı tanıtan içindeki şiirler
hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayan şiirde bile imlâ, noktala ve yazım
kurallarına rastlayamadık:
ŞİİRİN ASLI:
“Hastalandığım
demlerde
uykuyu haram
kılardı
kendisine,
Gözyaşlarını
helâl,
O yüzden
sakınırdı.
soğuktan
beni.
Ayazdan
ateşten.
Ne vakit
soğuk suya
uzansam
cemalinde
bir celal.
Tatmadığım
tat kalmadı
onunla.
Yemediğim
meyve.
Tadını
bilmediğim şeker.
Ama sırtına
bir buluz
almadı.
Çorabının
ucundan
parmakları
çıktı
teker teker
Ben göreyim
diye o
görmedi.
Ben görmeyim
diye
gördü hep.
Bilemedim
hiç kıymetini.
Bilemedim.
Onu
kaybedene kadar
bu gözler
görmedi
gördüklerimi.
Bu gözler
kördü hep.”
(2009, ŞAŞMA, İbrahim, “HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A” arka kapak yazısı.
)
ŞİİRİN
DÜZELTİLMİŞ HALİ:
“Hastalandığım demlerde,
Uykuyu haram kılardı,
Kendisine…
Gözyaşlarını helâl.
O yüzden sakınırdı:
Soğuktan beni.
Ayazdan, ateşten…
Ne vakit soğuk suya,
Uzansam; cemalinde
Bir celâl!..
Tatmadığım tat kalmadı,
Onunla.
Yemediğim meyve,
Tadını bilmediğim şeker;
Ama sırtına bir buluz,
Almadı…
Çorabının ucundan,
Parmakları çıktı,
Teker teker.
Ben göreyim,
Diye; o
görmedi…
Ben görmeyim diye,
Gördü hep…
Bilemedim hiç kıymetini.
Bilemedim…
Onu kaybedene kadar
Bu gözler görmedi
Gördüklerimi.
Bu gözler kördü hep!..”
İyi bir
yayıncının tezgahından geçmeyen çoğu kitaplarda olduğu gibi bu kitapta da ilk
sayfada kitabın kompozisyonuna dikkat edilmeyerek yazarın ismi yazılmamıştır.
Halbuki yazar kimi kitaplarını imzalayıp takdim ederken belli bir aralıktan
sonra, yazarın ismi yazılmalı ve yazar kitabını imzalamak istediğinde kolaylık
olması bakımından ismini tekrar yazmasına gerek kalmadan hemen yanına ‘…den, …dan”
ekleyerek yazacaklarını yazıp imzalaması için biraz boşluk
bırakılmalıdır.
En alta bir yere de
kitabın ismi ve yayıncı ismi ve onun altına da mutlaka yayınlama yılı yazılmalıdır.
Bu kitapta basıldığı tarih ve yer belirtilmiş; ama ismi ve kitap ismi birbirine
karışmıştır. Bu durumda kitabın ismi normal büyüklükte alta ve yazar ismi üç
dört santimetre boşluk bırakıldıktan sonra yazılmalıydı. Böylelikle yazar
kitabını takdim ederken karşı sahsın ismini ve takdim yazısını rahatlıkla
yazabilsin.
(Sayıların Yazımı, İmlâ
ve noktalama kuralları gereği: “Bir, iki
ve üç haneli rakamlar yazı ile, üçten fazla haneli sayılar da rakamla
yazılırlar.” yazı ile yazılmalı idi.
Bağlaç olarak kullanılan: “ama,
fakat, çünkü, böyle, böylece, lâkin, halbuki” gibi bağlaçlarla bağlanan birinci cümleler bitirildikten sonra nokta
kullanılamaz. Yanlışlık şöyle düzeltilecektir. Türkçe de matematik gibi
kurallara tabidir. Türkçedeki bu kurala göre: Birinci cümle bitmiş, ikinci cümle: “ve, ve de, veya, fakat, ama,
çünkü, ancak, böyle, böylece …vb.” gibi
bağlaçlarla bağlanıyorsa bu cümlelerden, birinci cümlenin sonuna (;) konarak
ikinci cümleye küçük harfle devam edilir.”
Türkçe, tarihe damgasını vurmuş, “yedi
iklim, beş kıtada, küre-i arzın mutlak sahibi olan, ilâhi kelimetullah’ı
yeryüzünde hakim kılmak isteyen, Allah’ın yeryüzündeki halifesi, atalarımızın
hükmettikleriyle topraklarda hüküm sürmüş, söz söylemiş, söz dinletmiştir.
Türkçenin gelişerek zenginleşerek gittiği her yerde şehit verdiği gibi
kelimeler vererek, toprak sahibi olduğu gibi kelime sahibi olarak da o halkın
diline, dinine, tarihine, kültürüne ve sözlerine de yerleşmiştir. Bunun için
güzel Türkçemizi oya gibi ören, nakış nakış işleyen, kelimeleri bir ipliğe
dizer gibi ilmek ilmek sıralayan şair yazar ve sanatçılar, Türkçemizin
kullanımı konusunda özellikle dikkatli olmak durumundadırlar.
Şair ve yazarlar geleceğimizi yönlendiren
hedef gösteren, ufuk açan, halkımızın heyecanlarını diri ve canlı tutan
önderlerdir.
Türk imlâsı herkesin aklına göre sık sık
değişmesi gereken bir sistem değildir. Kaçınılmaz farklılıkların dışında imlâda
birlik sağlanabilmesi için ISRARLA TÜRKÇENİN KURALLARINA UYULMASI ŞARTTIR.
Millet olarak kalmak, zamana ve asırlara karşı koymak, Türk dilinin gelecek kuşaklara
bozulmadan ve yozlaşmadan taşınabilmesi imlâdaki birliktelik ile mümkündür.
İmlâdaki birliktelik millî güvenlikte, millî savunmadaki birlikteliktir. Bunun
için sanatçılara büyük vazife düşmektedir.
Bir
memlekette sanatçılar eser veremez, yazarlar araştırmacılar susar, şairler
toplumun dertlerini, halkın duygularını terennüm etmezse, o memleket
hastalanır. Sevenleri ölür, hayat damarları felçli, beyni saralanır. Hayat
damarları kurur. Bunun için sanatçı da anlattıklarını bir su gibi berrak,
hakimler gibi doğru anlatacaktır. Sanatçı böyle büyük olur, sanatçı böyle
gelecek kuşakları besler. Büyük sanatçının öğrencileri ve okuyucular asla
eksilmez.
Büyük sanatçıları büyük
şehirler besler, büyük buluşlar devvâsa laboratuarlarda gerçekleşir. Dev
marketler, büyük ve göklere uzanan binalar büyük şehirlerde serpilir. Koca koca
balinalar okyanuslarda yaşar. Küçük şehirlerin kabına büyüklük sığmaz. Bu sebeple
hakiki sanatçılar da büyük şehirlerde yetişir; ve milletin sesi olur; sedası,
dört bir yanda yankı bulur.
Şairlerimizden Mehmet Emin Yurdakul: “Şairleri haykırmayan bir millet
Sevenleri
toprak olmuş, öksüz çocuk gibidir.”
Faruk Nafiz Çamlıbel
de: “Şair, sen üzüldükçe ve öldükçe
yaşarsın”
Şair, İbrahim ŞAŞMA
aldığı sayısız ödüllerle, bir kutsal görevin sorumluluğunu omuzlarına
yükleyerek diğer şairlerimizin de methine mashar olarak yürüyor; yürümüyor
rüzgarlardan kanat takarak hedefe doğru uçuyor. İbrahim ŞAŞMA bundan sonra
vereceği eserlerle, asırlara meydan okumağa hazırlanıyor. Kendisine bu yolda
başarılar diliyor, nice güzel eserler meydana getirmesi için kendisinde güç ve
kuvvet bulmasını diliyorum.
ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER:
AĞAÇ OLSAYDI
Yeşil düşlerime sefer eylerdim,
Bahçemde dikili ağaç olsaydı.
Sağlığa sıhhate nefer eylerdim
Bahçemde dikili ağaç olsaydı.
Sevgiyi bilmektir bu şartın ilki,
Allah vergisidir, sonraki bil ki.
Kuşlar ile komşu olurdum belki
Bahçemde dikili ağaç olsaydı.
Hesaba çekmezdi bu toprak beni,
Hüküm vermiştir bak yeni yeni,
Güneşyakamazdı canlar da teni
Bahçemde dikili ağaç olsaydı.
Sırtımı yaslayıop demli bir çayı,
Akşam yakalardım yıldızı ayı,
Oğlumun kızımın salıncak payı
Bahçemde dikili ağaç olsaydı.
Toprağa fidana hürmet diyerek,
Oğluma kızıma servet diyerek,
Aşktır, onurdur, mürüvvet diyerek
Bahçemde dikili ağaç olsaydı.
İkiye bölerdim bir bardak suyu,
Paylaşmak olmalı şairin huyu,
Salkım söğüt, selviden soyu
Bahçemde dikili ağaç olsaydı
(2009, ŞAŞMA, İbrahim, “HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A” s. 8)
GİTMİŞLİĞİM VAR
Ne soarsın dostum,sırrını işin,
Dikeni verene gül ile gittim.
Hesabın yapmadım, üç ile beşin
Ateşle gelene kül ile gittim.
Ne varsa Bektaşî Velî’den yana
Necaset deryası bu nurda yuna,
Üç öğün canıma ah, eden cana!
Yılmadan dost diyen dil ile gittim.
Nefsin girdabında, yitmek iş değil,
Önüne kin katıp gütmek iş değil,
Kusura kusurla gitmek iş değil
Veysel’ce, Yunus’ca söz ile gittim.
Yolumu kırk yerden tıkarken gördüm,
Yıllanmış sevgiyi yakarken gördüm,
Dilinden sevgiyi akarken gördüm,
Sebebin sormaya bal ile gittim.
Heves etmedim pula ne de bir posta,
Ölenle ölmüşüm hastayla hasta,
Kurudu dudağım, susadım dosta,
Bir damla verene sel ile gittim.
Dostun dili şamar şamar vururken,
Dikili ağacım ahla, kururken,
Kem sözler ok gibi canda dururken,
Dudağımda türkü tel ile gittim.
Beni unuttum ben aradım bizi,
Hacbektaş’ta buldum, bir kutu gizi,
Hiddetle yürüyen yitirir izi
Arif’in çizdiği yol ile gittim.
(2009, ŞAŞMA, İbrahim, “HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A” s.45)
HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A
(Kitaba ismini veren şiiri)
Bir kurşun göz gördüğümde
Hicran yağar Karaman’a
Hasret denen kördüğümde,
Hicran yağar Karaman’a.
Yaz gelende kış gelende,
Bu dert bana hoş gelende,
Kara tiren boş gelende
Hicran yağar Karaman’a
Sağnak sağnak azar azar,
Evim barkım bozar gelir,
Toprak damdan sızar gelir,
Hicran yağar Karaman’a
Yollar uzun kaldım yaya,
Yana dursun gönül suya
Sual olmaz hikmet bu ya?
Hicran yağar Karaman’a
Yunus çizdi ben yürüdüm,
Canı Sevdayla bürüdüm,
Vuslata cismim sürüdüm,
Hicran yağar Karaman’a
Kokun duysam gül üstünde,
Bir el görsem el üstünde,
İzin görsem yol üstünde,
Hicran yağar Karaman’a
Simli bohçam yere sersem,
Anılardan bir dem dersem,
Gökyüzünde kumru görsem,
Hicran yağar Karaman’a
Mehmet Bey’in Fermanı’na,
Dilim derdim dermanına,
Canım aşkla harmanına,
Hicran yağar Karaman’a
(2009, ŞAŞMA, İbrahim, “HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A” s.54)
URFA ÜSTÜME GELİYOR
Adımı neden İbrahim koydun?
Urfa hep üstüme geliyor anne.
Ne vakit sinende bir sızı duydun
Urfa hep üstüme geliyor anne.
Ellerinden mahrum kaldığımdan mı?
Sensiz uykulara daldığımımdan mı?
Bir kınalı kuzu olduğumdan mı?
Urfa hep üstüme geliyor anne.
Dudaklarıma değen bir kuru yelde,
Harran oldum ana, göresin gel de!
Derdimi serpmeye Balıklı Göl’de;
Urfa hep üstüme geliyor anne.
Ağustos içinde kış olmuş bana,
Fırat’ın sularaı yaş olmuş bana,
Taş duvarlar sanki taş olmuş bana,
Urfa hep üstüme geliyor anne.
Ya Nemrut diriydi ya ateş harda,
Mancınıklar bana bakar yukarda,
Tutuver elimden kalmışım darda,
Urfa hep üstüme geliyor anne.
Sen yoksun burada herşey kördüğüm,
Anasın yitirmiş ceylan gördüğüm.
Dumanlı dağlarda fırkat ördüğüm,
Urfa hep üstüme geliyor anne.
(2009, ŞAŞMA, İbrahim, “HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A” s.96)
KATILMIŞ OLDUĞU ve
AKTİF OLARAK GÖREV ALDIĞI ETKİNLİKLER
2006, Hollanda Vlaardingen Karaman Kılbasanlılar Gecesi Şiir
Dinletisi
2007, Karaman Esentepe İlköğretim Okulu Şiir Konulu
Konferans
2008, Karaman Esentepe İlköğretim Okulu Değerlerimiz ve Biz
konulu Konferans 2008 yılı
2008, Karaman Esentepe İlköğretim Okulu Türkçemiz ve Neslimiz konulu konferans 2008 yılı
2008, Karaman Esentepe İlköğretim Okulu Benim Annem Bir
Melek konulu konferans 2008 yılı
2008, Ekim Karaman Şairler Buluşması Organizatörlüğü (
Yaklaşık 70 şairin ilimizde konuk edilerek halka açık bir şiir gecesi tertibi)
2008, Aralık, Karaman Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Şiir Dinletisi Aralık
2008, Karaman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İşbirliği
ile Karaman Anadolu Öğretmen Lisesinde
şiir dinletisi
2008, Karaman Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi anma
Etkinlikleri çerçevesinde şiir dinletisi Karaman Şehir Stadyumu
2008, Ebeler ve Hemşireler Günü Münasebetiyle Karaman İl
Sağlık Müdürlüğü izniyle 2008, Karaman Devlet Hastanesinde şiir dinletisi
2008, Karaman Temizel Ünlü Teknik Lisesi Şiir Dinletisi
2008, www. Edebiyatdunyasi.net internet sitesi 18 Ekim Bursa
Kestel Şairler Buluşması
2008, Antalya Güllük Dergisi 07-09 Kasım 2008 5. Şairler
Buluşması
2009, Karaman Sudurağı Belediyesi Sevgi Gecesi Şiir Dinletisi
2009, Kastamonu Üniversitesi
Şairler Buluşması Şiir Dinletisi Ocak 2009-10-04
ULUSAL ve YEREL BAZDA ALMIŞ OLDUĞUM EDEBİYAT ve ŞİİR ÖDÜLLERİ
- 2006, Çorum Gazeteciler Cemiyeti
Mahmut Tunaboylu 2. Öykü Yarışması İKİNCİLİK
- 2006, Kahramanmaraş Andırın Milli Eğitim
Müdürlüğü ve Kozalak Gazetesi ile ortaklaşa düzenlenen Nedim Ali Zengin
Hikâye Yarışması İKİNCİLİK
- 2006,Osmaniye Topluma Yeni Bakış
Gazetesi 9. Ekmek Ödüllü şiir yarışması ÜÇÜNCÜLÜK
- 2006,Şeker Piliç firmasının
düzenlemiş olduğu anneler günü ile ilgili geleneksel yazı yarışması BİRİNCİLİK
- 2006,Kastamonu Araç Haber
Gazetesi Araç konulu Şiir Yarışması DÖRDÜNCÜLÜK
- 2006,Anadolu Yayıncılar Birliği
Şebinkarahisarlılar Derneği Giresun Göreli Dernekleri Birliği işbirliği
ile açılan Karadeniz Konulu şiir yarışması MANSİYON
- 2007, Osmaniye Topluma Yeni
Bakış Gazetesi 10. Ekmek Ödüllü şiir yarışması ÖZENDİRME ÖDÜLÜ
- 2007, Osmaniye Ozanlar Şairler
Yazarlar Derneği Şiir Yarışması ÜÇÜNCÜLÜK
- 2007, HOLLANDA Türkler için
Danışma Kurulu IOT tarafından organize edilen Töre Konulu Yazı yarışması ONUR ÖDÜLÜ
- 2007, Birharf.net ve İlesam
tarafından organize edilen Güfte Yarışması ÜÇÜNCÜLÜK
- 2007, Kırklareli Trakya Turizm
Derneğince düzenlenen 3. Ulusal Şiir yarışması BİRİNCİLİK
- 2007, Çorum Gazeteciler Cemiyeti
Mahmut Tunaboylu 3. Öykü Yarışması MANSİYON
- 2007, Ürgüp Fm Kapadokya Konulu
Şiir yarışması MANSİYON
- 2007, Sanatalemi.net İnternet
itesi Şubat ayı Hikâye yarışması İKİNCİLİK
- 2007, Ordu Ünye Belediye
Başkanlığı Yunus Emre Konulu Şiir Yarışması MANSİYON
- 2007, Ordu Ünye Belediye Başkanlığı
Yunus Emre Konulu Şiir Yarışması MANSİYON
- 2008, Osmaniye Radyo İhsan
Sevgiliye Mektup Yarışması BİRİNCİLİK
- 2008, Osmaniye Radyo İhsan
Sevgiliye Mektup Yarışması BİRİNCİLİK
- 2008, Kumru şiir sitesi 2008
yılı 5. Şiir Yarışması JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ
- 2008, Balıkesir Avşa Belediyesi
Avşa Adası Konulu Şiir Yarışması İKİNCİLİK
- 2008, Ürgüp Fm Kapadokya 3. Şiir
Şöleni Serbest Konulu Şiir Yarışması MANSİYON
- 2008, Mersin Yenice Belediyesi
5. Barış ve Kültür Festivali Özgürlük Konulu Şiir Yarışması İKİNCİLİK
- Antalya Göynük 5 .Şairler Buluşması Ozanlar
Yarışması İKİNCİLİK
- 2008, Birharf.net internet
sitesi “Türkçe ağzımda anamın ak sütü gibidir” konulu yazı yarışması BİRİNCİLİK
- 2008, Yalın Ses Yayınları Ümit
Kaftancıoğlu Öykü Yarışması BİRİNCİLİK
- 2008, Yağmur Dergisi 2.
Geleneksel Hikaye Yarışması İKİNCİLİK
- 2008, Mersin Silifke Belediyesi
tarafından organize edilen Silifke Konulu Şiir yarışması BİRİNCİLİK
- 2008, Amasya Valiliğince
organize edilen İnsan Hakları Konulu yazı yarışması halk kategorisi BİRİNCİLİK
- 2008, Tekirdağ Çorlu Kültür ve
Sanat Derneği Kadın Konulu Şiir Yarışması ÜÇÜNCÜLÜK
- 2008, Gediz Belediyesi
Geleneksel Şehide Mektup Yarışması BİRİNCİLİK
- 2008, Bab-ı Ali (Ehlibeyt) Vakfı Aşura Konulu Şiir Yarışması MANSİYON
- 2009, Türkiye İlim ve Edebiyat
Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İlesam) tarafından organize edilen Esere
ve Emeğe saygı konulu öykü yarışması İKİNCİLİK
- 2009, Tekirdağ Çorlu Kültür ve
Sanat Derneği Aşk konulu Şiir Yarışması
İKİNCİLİK
- 2009, Şanlıurfa Gap Gündemi
Gazetesi ve Türkiye Yazarlar Birliği Şanlıurfa Şubesi ile ortaklaşa
düzenlenen hikâye yarışması
BİRİNCİLİK
- 2009, Özellikleri ve
Güzellikleriyle İlimiz ve İlçeleri konulu 12. Hikmet Okuyar Şiir Yarışması
Şiire ÜSTÜN HİZMET
- 2009, Ordu Ensar Dergisi Yarına
Atılan İmzalar Konulu Biyografi Yarışması MANSİYON
- 2009, İzmir Seyrekli Belediyesi
Öykü Yarışması MANSİYON
- 2009, Ortanca Sanat ve Edebiyat
Dergisi Erol Ertemel Öykü Yarışması MANSİYON
- 2010, Ankara Saküder Atatürk Konulu Şiir Yarışması BİRİNCİLİK
- 2010, Menemen Toprak ve Su Kaynakları
Enst Müd. Yazı Yarışması BİRİNCİLİK
- 2010, Sivas Eğitimciler
Derneği Öğretmen Konulu Şiir
Yarışması BİRİNCİLİK
YURT DIŞINDA ALDIĞI ÖDÜLLER:
1)
2008, Fransa’da Cosep İnternational tarafından düzenlenen şiir yarışması TÜRKİYE
ÜÇÜNCÜLÜĞÜ;
2) Almanya’daTürk Haber Gazetesi’nin
Organize ettiği AŞK konulu Şiir Yarışmasında TÜRKİYE BİRİNCİLİĞİ;
3) 2008, Hollanda Türkleri Danışma
Kurulu IOT tarafından Organize edilen şiir yarışmasında, ONUR ÖDÜLÜ;
4) Belçika Türk Dernekleri Birliği’nin
Düzenlediği Şiir Yarışmasında
BİRİNCİLİK;
5) 2009, Londra Türk Radyosu Tarafından
organize edilen Sevgi Konulu Şiir Yarışması İKİNCİLİK ödüllerine layık görülmüştür.
FAYDALANILAN KAYNAK:
2009, ŞAŞMA, İbrahim, “HİCRAN YAĞAR KARAMAN’A” 112.s. Damla Ofset
Matbaası, www.damlaofset.com.tr.
KARAMAN, ISBN: 978-9944-62-903-4
ibrahimsasma@hotmail.com. Cep Tel:
0535 2002 12 82
ESERLERİ:
1) 2008, ŞAŞMA, İbrahim “KİTABI ASMALAR
ÜZÜM VERMEYECEK” Yalın Ses Yayınları Anonim Çalışma
2) 2009, ŞAŞMA, İbrahim “HİCRAN YAĞAR
KARAMAN’A” Damla Ofset Matbaası, ISBN:
978-9944-62-903-4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder