VEDAT FİDANBOY’UN
“KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN” ADLI ESERLERİ
Abdullah
Çağrı ELGÜN

1944 yılında Kırşehir’de doğdu. Kırşehir Lisesi mezun oldu. 1964 yılında, o günkü adıyla, Erzurum Nenehatun Kız İlköğretmen Okulu’nu dışarıdan bitirerek öğretmenliğe başladı. Çeşitli köy okullarında bir süre öğretmenlik yaptı.
1968 yılında öğretmenlikten ayrılarak Ankara’ya yerleşti.
1969-1970 Öğretim yılında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat
Fakültesi Klasik Diller ve Edebiyatları bölümünü kazandığı halde kayıt
yaptırmadı.
1975-1976 Öğretim yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fen
bölümüne kaydoldu. Buraya da devam etmedi.
1969-1972 yıllarında Ankara İmar Limited Şirketi,
1972-1974 Akbank Ankara Şubesi,
1974-1985 PTT Posta Çekleri Merkezi,
1985-2002 Barış Hafriyat ve Madencilik Anonim Şirketi’nde
çalıştı.
Sanata lise
yıllarında, şiir ve öykü yazarak başladı. Kırşehir ve Yeni Kırşehir
gazetelerinde köşe yazıları yazdı.
1964 yılında birkaç arkadaşıyla birlikte, Kırşehir Halkevi
Yayın Organı olarak “Kervansaray”
adlı, aylık sanat ve kültür dergisini çıkardı. Derginin mesul müdürlüğünü
yürüttü.
1974 yılında “SEFİL
SAVAŞÇILAR”, 1998 yılında “SEVDA
AYLARI”, 2004 yılında "A'DAN
ÖNCESİ", 2007’de “MABET” ve
2010, yılında da “KARDELENSİN, KALPTE
AÇTIN” adlı şiir kitaplarını yayınladı.
Şiirlerinin bir kısmı: Kervansaray, Çele, Sanat Dünyası,
PTT Dergisi, Ana, Eflatun, Müzik Magazin, Müzik Dünyası, Hisler Bulvarı, Simav
Anadolu, Ra Sanat, Mavi Nil, İremcik vb. dergilerde ve birçok gazetede
yayınlandı.
1970-1993-1994, Eflatun Şiir Antolojisi III ve IV (Nuşin
KAVUKÇUOĞLU),
1990-2004, Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (İhsan IŞIK),
1994, Ana Antolojisi (Neclâ ÜNAL),
1995, Yürüyen Merdiven Şiir Antolojisi, I. II ve III, (Av.
Zehra Birsen YAMAK),
1966 Yılı Şairler Antolojisi (Nuri KIRCIOĞLU),
1967, Resimli Genç Şairler Antolojisi (Sebahat OĞUZ),
2004, Mürekkep Şairler, Ankara (On Altı Şairin Hayatı ve
Eserleri) (Ulviye SAVTUR),
2004, Şiirle Yaşayanlar Şiir Antolojisi (Hüseyin YURDABAK),
2005, Edebiyatımızda Şiir Yıldızları Şiir Antolojisi
(Hüseyin YURDABAK),
2005, Türk Edebiyatında Bir Demet II (Hüseyin YURDABAK)
2006, Atatürk Şiirleri Antolojisi (Sevgi ESER)
2006, Bizim Ece Şiir Antolojisi (Ahmet OTMAN)
2009, Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (İhsan IŞIK), ...vb
eserlerde
yer aldı.
Birçok şiiri bestekârlar tarafından bestelenen Vedat
FİDANBOY’un, TRT Türk Sanat Müziği repertuarında, bestelenmiş birçok şiirleri
bulunmaktadır.
Evli; ve biri erkek, biri kız iki çocuk babası olan şair,
MESAM (Musikî Eserleri Sahipleri Meslek Birliği); ve İLESAM (İlim; ve Edebiyat
Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) üyesidir.
2006 yılında İLESAM Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilen şair,
SAKÜDER (Sanat ve Sanatkârlar Topluluğu Kültür Derneği’nin de kurucu üyesidir.
“KARDELENSİN
KALPTE AÇTIN” KİTABI HAKKINDA
Kitap, bir önsöz ile başlıyor. Bu yazının altındaki imza Hayrettin İVGİN’e ait. Kitabın Beşinci
ve yedinci sayfalardan itibaren Vedat
FİDANBOY’u tanıtan yazı yer alıyor. Dokuzuncu sayfada “Vedat FİDANBOY’un Şiirlerini Beteleyen Bestekârlar”ın isimleri,
kitabın on birinci sayfasından itibaren de birinci bölümün şiirleri
başlatılıyor.
Kitabın üçüncü sayfasında Hayrettin İVGİN’in Vedat FİDANBOY
hakkındaki düşüncesi, kitabın genel olarak bir değerlendirilmesi olarak, önsöze
yer veriliyor. Her kitapta olduğu gibi maalesef bu kitapta da yine imlâ, noktalama
ve yazım kurallarının gözardı edildiğini görüyoruz:
Örnek:
1) Yanlış Yazım: “Vedat Fidanboy şairdir. Çünkü o; kendi
bireysel dertlerini ve acılarını,
kuşku ve hasret duygularıyla özleştirerek
şiir malzemesini bunlardan oluşturuyor. FİDANBOY, Vedat “KARDELENSİN, KALPTE
AÇTIN, s. 3”
Doğru Yazım: “Vedat FİDANBOY iyi bir şairdir; çünkü o; bireysel
dertlerini ve acılarını,
kuşku
ve hasret duygularıyla özleştirerek şiir malzemesini bunlardan oluşturuyor.
2) Yanlış Yazım: Şiirde sözcükler çok önemlidir. Çünkü şiir
dediğimiz yapının esas malzemesi
sözcüklerdir. FİDANBOY,Vedat “KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN, s.3” Doğru Yazım: Şiirde, sözcükler çok önemlidir; çünkü şiir dediğimiz
yapının, esas malzemesi, sözcüklerdir.
3) Yanlış Yazım:“Sözcükler bir sünger gibidir. Dolaştığı her
yerde, yazıya geçirildiği her kitapta, söylenen her ağızda ne varsa kendi
bünyesine çeker. Böylece sözcüklere çeşitli anlamlar yüklenir. Sonuçta balon
gibi şişer. Ama onu patlatmak için bir toplu iğnenin ucu yeterlidir.” FİDANBOY, Vedat
““KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 3”
Doğru Yazım:“Sözcükler bir sünger gibidir. Dolaştığı her yerde, yazıya
geçirildiği her kitapta, söylenen her ağızda ne varsa, kendi bünyesine çeker;
böylece sözcüklere çeşitli anlamlar yüklenir. Sonuçta balon gibi şişer; ama onu
patlatmak için bir toplu iğnenin ucu yeterlidir.”
4) Yanlış Yazım: “...Bu
anlayışa Vedat Fidanboy için “hayır” diyorum. FİDANBOY, Vedat ““KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 4”
Doğru Yazım: “...Bu anlayışa Vedat FİDANBOY için “Hayır!”
diyorum. ...gibi yazım yanlışları
daha dördüncü sayfalara kadar olan cümlelerden, uzaklara kadar gitmeden göze
çarpabilmektedir.
Basılan kitaplardaki diziliş ve düzeltmelerindeki kimi
yanlışlıklara normaldir, gözüyle bakılması mümkün olsa bile, yazım
yanlışlıklarındaki bariz hataları, ikaz ederek düzelttirmek gerekmektedir. Çoğu
yayıncılardaki yanlışların azı, maruz görülse bile bu işi ciddiyetle yapmağa
çalışan kuruluşlarda imlâ, noktalama ve yazım hatalarının çokluğu, okuyucunun
canını sıkmakta ve onlarla dalga geçildiği izlenimi uyandırmaktadır.
Türk imlâsı, TÜRK DİL KURUMU tarafından çıkartılan İmlâ
Noktalama ve Yazım Kılavuzu kitapçığında, yenilikler var ise, yenilikleriyle
birlikte çıkartılarak piyasaya sürülmektedir. Ciddî kuruluşların bu kılavuzdan
edinerek kitap düzelticilerine, kitapların tashihleri esnasında onlardan, daha
hassas olmalarını isteyebilirler. Bu durumun inatla Türkçeciler ve okulların
Fen Edebiyat Fakültelerinden mezun olsalar dahi kimi işin erbabı
diyebildiğimiz erbapların uygulamada ne
kadar yetersiz kaldıklarını da mübalâğâsız belirtmek yerinde olacaktır. Kaldı
ki diğer branşlarda bu hatalar, bariz bir şekilde ortaya çıkmakta ve telafisi
mümkün olmayan yanlışlıklara sebebiyet vermektedir.
Netice olarak: Türk
imlâsı her yazara ve yayıncıya göre değişkenlik gösteren bir sistem değildir.
İmlâ, noktalama ve yazım kuralları bir millet için millî güvenlik, millî
savunma kadar önemli ve gereklidir. Her gelen yazar, her önüne gelen yayıncı,
yeni bir sistem önerebilse bile bir eseri piyasaya sürerken, bu bir öneri
kitabı olmadığı için kurallar uymak ve bu kuralların şiddetli savunucusu
olmakla mükelleftirler.
ŞAİRİN, ŞİİRLERİNDE KULLANDIĞI SANATÇILARIN
İSİMLERİ:
Şair sadece
zamanı anlatmıyor. Günümüzü, devrin yaşayan sanatçılarıyla, dostlarıyla
geçmişteki ünlülerle içinde bulunduğu hayatı cıvıl cıvıl, dolu dolu yaşıyor; ve
okuyucuya da yaşanan bu zevkleri, hazzı yaşadığı gibi anlatıyor.

Eski İLESAM
başkanı İsmail KARA’nın bugüne kadar İLESAM’a uğramış hangi sanatçı var ise
hepsinin fotoğraflarını çekerek müthiş bir fotoğraf koleksiyonu yaptığı gibi
FİDANBOY da geçmişte beraber olduğu; fakat bugün ahirete yolcu ettiğimiz
şairler, yazarlar, söz yazarları, besteciler ve diğer sanatçılarla olan
münasebetleri de Vedat’ın şiirlerinde dile getirilmiştir. Bu sebeple, şairin şiirleri geçmişten geleceğe, yazılı bir belge
niteliği taşıyor.
Vedat FİDANBOY’un bu eseri, günümüzün
yaşayan ve ahrete intikâl etmiş bir çok dost; ve bildik sanatçıların isimlerine
yazılmış şiirleri ile geçmişin şuara tezkiresi, bugünün, yazılı şiir
ansiklopedisidir. FİDANBOY’un bu eseri, geçmişten geleceğe uzanacak
bibliyografya, mekanları, yer adlarını, şehirlerin özelliklerini anlatan şehir
yıllıkları niteliği arz etmektedir. Gelecekte edebiyat tarihçileri,
araştırmacılar, şehir yıllıkları yazarları, ansiklopedi hazırlayıcıları bu
kitaptan yeteri kadar istifade edeceklerdir.
Şairin şiirlerinde kullandığı, dost diye
sarıldığı ve bahsettiği isimlere bakınca sanatçının ne kadar şen şakrak, pür
neşe yaşadığını da görmek mümkün oluyor:
Sezar, Abdürrahim KARAKOÇ, Mihriban, Krem, Ağgelin,
Mecnûn, Şakiroğlu, Azrail, Yunus, Merve, Öcal, Esra Esin, Alper, Allah, Fidanî,
Tanrı, Özlem, Fas, Çin, Hasret, Ahiler, Kırşehir, Aşık Paşa, Farsça, Karakut,
Terme, Mahmut, Zehra Birsen YAMAK, Mevlânâ, Cuma, Kanuncu Behzat ÇİĞİLTEPE;
Şair Cemal SAFİ, Bestekâr Hüseyin SOYSAL, Ankara, Kızılay, Ulus, Sıhhıye, Radyo
Evi, Opera, Altındağ, Ankara Hali, Bent Deresi, Cebeci, Hisar, Suluhan, Hacattepe, Hergele, Hoşdere,
Çankaya, Köşk, Farabi, Atakule, Başkent, Millet Meclisi, Millet Vekilleri,
Akçay, Kafdağı, Namaz, Abdest, Cemaat, Anadolu, Vatan, Millet, Atatürk, Türk,
Türkiye, Leylâ, Bestekâr Tahir SIRAL, Vedat ÇETİNKAYA; Suat YILDIRIM, Esma
BAŞBUĞ, Bestekâr Bedri AYBARS, Bestekâr Uğur BAYRAM, Azer BÜLBÜL, Ercan AKBAY,
Bestekâr Fikret YILDIZ, Bestekâr Edvan
KENGİL, İstanbul Üsküdar Musiki Cemiyeti, Selâhaddin PINAR, Aslı, Kerem, Şirin
Ferhat, Muammer BAYDERE, Öğretmen Hasan NURANSOY, Çoban Yıldızı, Hirfanlı Köyü,
Merdeşe Köyü, Rasattepe, 10 Kasım, Ülkü, Özgür, Almanya, Kasımpatı, Karga, Ahmet Efendi.... vb. gibi
bir kısım isimleri ölümsüzleştirdiğini görüyoruz.
KİTAP HAKKINDA
BİLGİLER:
Vedat FİDANBOY’un, “KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN” (ŞİİR)” adlı
kitabı, toplam: 192, sayfadan
oluşuyor. Bu kitapta şu bölümler yer alıyor:
“AŞK ve SEVGİ
ÜSTÜNE I. BÖLÜM, (s.11-130);
GÖNÜL MABEDİME
SONRADAN GÖNDERİLENLER, II. BÖLÜM, (s.131-152),

“ IV. BÖLÜM (s.167-176)”,
“CUVALDIZLAR,
İĞNECİKLER, V. BÖLÜM (s.177-192)” olmak üzere sayfalandırılmış olarak görülüyor.
Kitaba ismini veren “KARDELENSİN KALPTE AÇTIN” on beşinci sayfada yer alıyor. Şiirin “KARCİĞAR” makamında bestekâr sn.
Bedri AYBARS tarafından da bestelendiği dipnotunda belirtiliyor.
Şair, şiirini Aruz
kalıbının “Fâilâtün fâilâtün fâilâtün
fâilün” temel kalıplarından biri ile yazdığını şiirin son mısrasının altına
yazarak gösteriyor. Sanatçının bu yazımında da büyük Aruz Kusurları (Med, Medli
imâle, imâle, zihaf, ulama) yaptığını söylemeliyiz. Aruz Veznini, Döneminin
bağımsız şairlerinden Mehmet Âkif ERSOY,
Servet’i Fünûn’dan Tevfik FİKRET ve
Sembolistlerden Ahmet Haşim ve
Klasik Edebiyat şairlerimizden Yahya
Kemal BEYATLI’nın millîleştirdiğini ve aruz kusurları yapmadan çok güzel,
şiirler yazdıklarını söylemeliyiz.
Şairin Aruz Vezni ile Yazdığı Şiirleri:
Kardelensin kalpte açtın,
kar düşerken üstüne,
Gel güzel kız, gel bu
mevsim, kardelen ol, aç yine!
Sonbahardan geçti gönlüm,
kışta sevdim ben seni.
Gel güzel kız, gel bu
mevsim, kardelen ol, aç yine!
Dertli gönlüm neş’e
dolsun, mis kokundan saç yine!..
Hak özenmiş, tek
yaratmış, sanmasınlar dengi var!
Kor dudaklar aşka doymaz,
ah, ne mâsum bengi var!
Saçta meltem, gözde
sevda, tende leylâk rengi var!
Gel güzel kız, gel bu
mevsim, kardelen ol, aç yine!
Dertli gönlüm, neş’e
dolsun, mis kokundan saç yine!
“Fâ i lâ
tün/ fâ i lâ tün/ fâ i lâ tün/
fâ i lün”
-
. - -
/ - .
- - /
- . -
- / -
. -
FİDANBOY, Vedat ““KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 15”
AL RESMİNİ BİR GÜL GİBİ TAK GÖĞSÜNE
Al
resmini, bir gül gibi tak göğsüne gez öyle,
Sevdâmızı
hiç gözleme, sazın ile çal söyle.
Vur
tellere, dök derdini, duysun seni el
âlem.
Sevdamızı
hiç gizleme, sazın ile çal söyle.
Cansın
bana candan öte, artık bunu bil cânım
Aşkın
ile yık bentleri, dol kalbime dol cânım,
Her
derdini gönder bana, sen neş’eli ol cânım,
Sevdamızı
hiç gizleme, sazın ile çal söyle.
Mef’
û lü / me fâ î lü/ me fâ î lü/ fe û lün
- -
. / . -
- ./ .
- - ./
. - -
FİDANBOY, Vedat “KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 26”
VAR MI BİLMEM ALDATILMIŞ?
Var
mı bilmem, aldatılmış, sahte birkaç yaş ile?
Gözleriyle
vurdu kafir, astı kirpik, kaş ile.
Kimse
bilmez kâtilim kim; çünkü kansız elleri.
Gözleriyle
vurdu kâfir, astı kirpik, kaş ile.
“Fâ i lâ
tün/ fâ i lâ tün/ fâ i lâ tün/
fâ i lün”
-
. - -
/ - .
- - /
- . -
- / -
. -
FİDANBOY,
Vedat “KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s.
27”
NE SİTEMDİR NE İLTİFAT
Ne
sitemdir ne iltifat ne de nazdır, efendim.
Seni
çok sevdi gönül, çok bile azdır efendim!..
Ne
desem kâfi değil, anlatamam aşkımı ben.
Seni
çok sevdi gönül, çok bile azdır efendim!..
“Fe i lâ
tün/ fe i lâ tün/ fe i lâ tün/
fe i lün”
.
. - -
/ . .
- - /
. . -
- / .
. -
FİDANBOY, Vedat “KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 59”
EMMİ OĞLUM MEMLEKETTEN BİR HABER VER
Emmi oğlum,
memleketten bir haber ver, tel ile.
Düşte gördüm
sevdiğim yâr, aşk yaşarmış el ile.
Terzi Ahmet,
Albay’ından “Tez izin al, gel’” diyor.
Düşte gördüm,
sevdiğim yâr, aşk yaşarmış el ile.
Emmi oğlum,
altı gündür kaçtı uykum, yatmadım.
Ben ki asker
arkasından, kahpe kurşun atmadım.
Bunca yıldır,
ben o yârdan hiç ihanet tatmadım.
Düşte gördüm,
sevdiğim yâr, aşk yaşarmış el ile.
Tez haber ver,
emmi oğlum, memleketten tel ile...
“Fâ i lâ
tün/ fâ i lâ tün/ fâ i lâ tün/
fâ i lün”
-
. - -
/ - .
- - /
- . -
- / -
. -
FİDANBOY, Vedat “KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 80”
ARUZ ŞİİRLERİ
Vedat FİDANBOY’un Aruzla yazılmış
şiirleri, daha ilk bakışta, ARUZ KUSURLARI ile dolu olarak karşımıza
çıkmaktadır. Aruz şiirde de maharet, Aruz Veznini Med, medli İmâle, Zihaf,
Ulama gibi Aruz hataları yapmadan kullanabilmektir.
Edebiyat
tarihimizde hiç okuma yazması olmadığı halde ARUZ VEZNİ ile şiirler yazan
(ümmi) şairlere de sıkça rastlanmaktadır. Bu, ümmi dediğimiz şairler, ellerine
geçirdikleri kuru söğüt dallarından kırdıkları uzun çöpleri uzun, kapalı; kısa
çöpleri de kısa, açık hece olarak addederek ARUZ VEZNİ ile çok güzel şiirler
yazdıklarını öğrenmekteyiz.
Günümüz
şairlerinden kimileri de bu nostaljiye katkı sağlamak maksatlı ARUZ VEZNİ ile
şiirler yazabilmektedirler. Bu faaliyetleri de yadırgamamak ve Edebiyatımızın
belli bir döneminde zirve isimler meydana getiren bu veznin günümüz şairlerince
de kullanılması bizce, sadece bir öğünç vesilesi olabilir. Vedat FİDANBOY da
bunlardan biridir.
VEDAT FİDANBOY’UN ŞİİRLERİ:
FİDANBOY,
yazdığı şiirlerde sade, açık külfetsiz, halkın çarşıda pazarda
kullandığı dile şiire getirerek Türkçenin maharetini göstermiştir. Onun dilinde
ve zekâsında Türkçe, kıvrak, işlek ve bütün sadeliği ile konuşulan dildir. Bu
İstanbul hanımlarının ve beylerinin o güzel, nezih anamın ak sütünden daha ak ve
pak olan güzel söyleyiştir. Vedat
FİDANBOY şiirlerinin tamamında bu orijinaliteyi yakalamıştır.
Türkçe Vedat FİDANBOY’un şiirlerinde gül, yasemin, lavanta,
kekik, biberiye, turunç, menekşe, bergamot, akasya, mersin, dikenli çöğen,
limon, nane gibi mis kokular kazanır. Her çiçek her ses her nefes onun kıvrak
zekâsı, işlek Türkçesi maharetle kullandığı kelimelerde hayat bulur ve nihayet
bu kelimeler yan yana dizilerek şiirleşir, sayfalara dizilir. Kitap olur
vitrinlerde gezinir.
Şair, FİDANBOY, 2007 yılında SAKÜDER (Sanat ve Sanatkârlar
Topluluğu, Kültür Derneği) Yayınları Yay. No: 4, İnkansa Matbaacılık Tic. Lti.
Şti, ISBN: 978-975-00622-3-0
numaralı şiir kitabının adına “MABET”
ismini vermiştir.
Vedat,
mânâsından anlaşıldığı gibi gerçekten sıkı dost… Sn. Vedat FİDANBOY, dostlarına
sıkı sıkıya bağlı. Kendisi gibi onun dostları da Vedat’a karşı vefalılar. Bunu bestelenen şiirlerinden
ve kendisine yazılan “Vedat FİDANBOY” şiirlerden anlıyoruz. Şairin bu son kitabında
özellikle kendi yazdıkları ve dostlardan kendisine yazılanlara ayrı ayrı
sayfalar ayırıyor.
Şair,Ankara’yı
Ankara’nın güzelliklerini, İstanbul’u ve istanbul’daki bazı semtlerle haşır
neşir olduğunu bu şehirlerin ve semtlerin isimlerine nakış nakış, inci inci
dizdiği kelimelerde görüyoruz. İstanbul, İstanbul’da Kadıköy, İstanbul’da
Üsküdar. FİDANBOY’un takıldığı ve güzelerine güzelliklerine bel bağlayıp
gönlünü avutan birkaç semt...
FİDANBOY
mahallî dili, yaşadığı yöreyi, şehirleri, semtleri, sevgilileri, sevenlerini
öylesine güzel, orijinal; fakat kolay ve külfetsiz bir dille anlatıyor ki,
bunu, şairim diyen her babayiğit başaramamıştır.
FİDANBOY’un
şiirlerinde edebî sanatlara da yer veriyor. Mecaz, Münât ı nazır (Tenâsüp),
Müblâğa, Tezar, Leff ü Neşr, Tevriye, tecahül i ârif bunlardan sadece bir
kacıdır.
Sanatçı bu
sanatı kullanırken kelimeleri öylesine güzel, öylesine âhenkli ve
orijinalliklerle seçiyor ve yerli yerinde
kullanıyor ki hayran kalmamak elde değil.
Örneğin:
“Seni
çok sevdi gönül, çok bile azdır efendim!..”
FİDANBOY, Vedat “KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 59”
FİDANBOY, Vedat “KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 59”
Vedat FİDANBOY, şiirlerinde kelimelerle
bir genç kızın halı tezgahında halı dokuduğu gibi ipekten halı dokuyor. O şiir
Türk zekasını, Türkçenin anamızın ak sütünden ak saflığını, güzelliğini,
temizliğini, berraklığını katarak bir bardak su azizliğinde bize sunuyor. Biz
bu muhteşem berraklıktan, saflıktan doyumsuz tatlar alarak kana kana içiyoruz.
Türkçeyi ve Türk şairlerinin dehasını bir kez daha takdir ediyoruz.
Şairin şiiri, okuyanları cezbeden kıvrak
ve ince zekasını yeteneğini dahiyane kullanarak görücüye çıkartıyor. Onlardan
Ankara Güzeli, İstanbul Dilberi Kadıköy ve Üsküdar leylakları, zambakları,
kardelenlerini gözümüzün önüne getiriyor. Seyretmek ve onlarla başka diyarlar,
başka mekanlar, denizlere, ummanlara yelken açmak için fırsatlar sunuyor.
Şiirlerinin mısralarına konuk ediyor. Hatta onlarla hem hal olup birlikte
yolculuk edip ufuklar aşıyoruz. Vedat FİDANBOY, gönüllerden sevgi okuyup gönüllere
sevgi dokuyor…
Sanatçı Vedat FİDANBOY, “KARDELENSİN
KALPTE AÇTIN” kitabından başka “MABET” adlı kitabında da aşağıdaki isimlerden
bahsediyor, onlara şiir bahçesindeki kelimelerle mısralar örüyor:
Nuri KIRCIOĞLU, İdris DİNÇER, Sebahat OĞUZ,
Neclâ ÜNAL, Vural ŞAHİN, Nuşin KAVUKÇUOĞLU, Hüseyin YURDABAK, Bizim Ece, Ahmet
OTMAN, Ali ESER; Sevgi ESER, Ali Naili ERDEM,
Av. Rıza Nurettin SELÇUK, Yılmaz AYBAR, Prof. Dr. İsa KAYACAN, Yazar
Faruk ORAY, Şair Sevinç ATAN, İsmet Bora BİNATLI, Şair ve Söz Yazarı Hüseyin
ATMACAOĞLU, Selçuk ALPARASLAN, Murat DUMAN, Duran DEVECİ, Şair Bestekâr, Ayten
ÇINAR, Mehmet Âkif Balkanlar, Fikret, Yahya Kemâl, İstiklâl Marşı, Arif Nihat
Asya, Ahmet Haşim, Cahit Sıtkı, Orhan Veli, Abbas, Melih, Oktay, Selçuk Alpaslan, Turban, Velâ Bellâ, Şair Turgut YARKENT,
Bestekâr Vedat Yıldırım BORA, Turhan TAŞTAN,
Halil SOYUER, Nasrettin Hoca,
Tuzla, Dr. Bekir MUTLU, Şair
Orhan EFE, Selim ARU, Osman Atillâ, Şair Fahriye GÜNEY, Nurten FİDANBOY, Tahir
Kutsi MAKAL, Tahir Kursi MAKAL Eşi, Şair A. Fidan TANERİ, İlter YEŞİLAY, Şair
Öğretmen Cihan EROĞLU, Yalçın GÖKMENOĞLU; Nuriz GÖKMENOĞLU, Şair Muzaffer
KÖNDEL, Hüseyin SOYSAL, Zeynel, Volkan, İlter, İmdat GÜMÜŞ, Gül Hanım, Ressam
Şair, Mehmet Halit BOZKURT, Atatkule, Kubbe Resteurant,Yezit, Harun, Mehmet
HACIİSMAİLOĞLU, Metin YARICI, Muammer BAYDERE, Nusret ÇAL, Orhan BÖRÇEK, Oya
ŞAHİN, Semih AŞTIPARMAK, Sevgi ve Ali ESER, Sevim TÜBLEK,Sevinç ATAN, Şakir
SUSUZ, Tamer ÇAKI, Nusret ÇAL, Tahir SIRAL,
Uğur EKİZ, Abdullah SATOĞLU, Özkan GÖNLÜM, Hamit KILINÇ, İbrahim YAMAN, Hamit
KILINÇ, M. Turan YARAR, Sedat GÜNAY, Cahide ULAŞ, Nevin KURULAR, Yahya
AKHENGİL, M. Emin ULU, Hasan AKAR, Tokat, Bahri SOHTORİK, Şair yazar Fahriye
GÜNEY, Abdi İpekçi Parkı, Onbaşı Seyit, Mehmetçik, Mustafa CEYLAN, Avrupa,
Ermeni, Rum, Anzer Balı, Ermeni, Rum, Avrupa, Kars, Bolu, Şeref TAŞLIOVA,
Nermin KILIÇARSLAN, Mine ÖZDEN, Şair Vural ŞAHİN, Müjdat KAYAYERLİ, Nevruz
ERKEN, Gülten ERTÜRK, Prof. Dr. Himmet KARAZEYBEK, Şehri UYSAL, Zeynep KÖŞKER,
Ahmet SEVGİ, Remzi KARA, A. Ziya ÖĞÜTCEN, Osman KARAASLAN, Simav Şiir
ŞENLİKLERİ, Harran Üniversitesi Şiir Şöleni, Mustafa MALAY, Bestekâr Fikret
YILDIZ, Suat YILDIRIM, Esma BAŞBUĞ, Bedri AYBARS, Tamer GÜLCÜ, Mustafa YAŞAR,
Ercan AKBAY, Aşık Veysel, Besteci Uğur BAYAR, Edvan KENGİL, Selâhaddin PINAR,
Mekke, Haç, olarak zengin yer adları, kişi isimleri; ve bu isimlere yazılan
şiirlerine yer veriyor.
ŞAİRİN ŞİİRİNDE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ORJİNAL
BULUŞLAR:
Vedat FİDANBOY,
genel olarak bütün kitaplarındaki şiirlerinde ve özellikle “KARDELENSİN KALPTE
AÇTIN” adlı şiir kitabında kolay söyleyiş, orijinal buluş, kelimeleri
yerleştirmekteki maharet, yazılan her şiirde, görülen, bilinen söylenebilecek;
fakat kimsenin her ne hikmetse söylemeyi başaramadıkları söyleyebilme yeteneği
var. Eski, orijinal; fakat eskiyi tekrar değil... Eskide yeniyi keşfetme, yenilenmeyi
yakalama, söylenmişi kendine has bir uslûpla dile getirmiştir. Bu söyleyişleri
orijinal bir söyleyişle yeniden söyleyebilme yeteneği, kulağa, göze ve Türk
edebiyatının iki ölçüdeki iki tarzını da, hece ve serbest vezin, şiirlerinde
ustaca kullanabilmiş sanatçılardandır.
FİDANBOY,
şiirlerinin konu ve temâsında tamamen mahallî, yerli ve millîdir. Onun
anlattıkları Türk Tarihine, Türk Edebiyatına, Türk Edebiyat tarihine her zaman
kaynaklık edebilecek niteliktedir.
Şiirde az söz
ile çok şey ifade etmek. Herkesin bildiğini, duyduğunu düşündüğünü; ama ifade
edemediğini çok basit bir şekilde, kolay ve açık, herkesin çok rahat
anlayabileceği biçimde ifade edebilmiş olması dikkate şayandır.
Araştırmacının işi de mercimekten, bulgurdan,
pirinçten taş seçer gibi ince eleyip sık dokuyarak şairin çektiği çileyi
anlayarak görerek, halı dokur gibi, dantel örer gibi bir titizlik içerisinde
eline aldığı malzemeden SELİMYE gibi bir şaheser meydana getirmek, yapmak
araştırmacının işidir.
Vedat
FİDANBOY’un şiirlerinde müthiş bir kurgu, hayâl gücü, muhayyile, sentez,
ayrıştırma, parçadan bütüne, bütünden parçaya, tüme varım, tümden gelim;
bütünde güzellik, âhenkte güzellik, ritimde, asonasta, orjinallik, görünüşte
güzel, sade açık külfetsiz bir Türkçe ile hitabet var.
Hele hele eleştirmenler; güzel şiiri, müthiş şairini
bulunca, “ALTININ DEĞERİNDEN SARRAFIN ANLADIĞI GİBİ” iyi şiirden de şiir
eleştirmenlerinin ve şairlerin anlayacağını bilerek ince eleyip sık dokuyarak
inceliyor, okuyor ve değerlendiriyor.
Vedat FİDANBOY’un bu dediğimiz sözlerimize
belge ve destek aranacak olursa,
aşağıdaki sözlere bir göz atmak yeterli olacaktır:
ŞİİRLERİNDE KULLANDIĞI MAHLASLAR:
Şair
şiirlerinde Halk Edebiyatının belirgin özelliklerinden olan son dörtlükte isim;
veya mahlas kullanıyor. Şiirlerin son dörtlüğünde, şairin ismin yerine başka
bir isim veya doğrudan kendi ismini kullanma, Halk Edebiyatının(Âşık Edebiyatı)
bölümleri arasında incelenmekte olup yaygın bir gelenektir. Vedat FİDANBOY’da
da bu durum, mahlas kullanma, göze çarpmaktadır.
Halk Edebiyatı
sanatçılarında ozanlarda, halk aşıklarında görülen bu gelenek, zamanımızın kimi
çağdaş şairlerinde de devam edegelmektedir.
Şair FİDANBOY,
mahlas olarak kendisine Fidanî, FİDANBOY,
Vedat FİDANBOY gibi isimleri seçmiş olduğunu görüyoruz Vedat FİDANBOY’un
aşağıdaki kimi şiirleri bu söylediklerimize dayanak teşkil etmektedir:
EDEBÎ KİŞİLİĞİ:
Şiirlere Yorum (s.184), Bir Garip Ademiz Uslu ve Kurnaz (182), Dandini 3 (179), Mustafa Kemal’ce (169),
II. BÖLÜM de yer alan şiirlerden:(Gönül
Mabedime Sonradan Gönderilenler) “Rıza AKDEMİR (133), Abdullah SATOĞLU
(134-136), İsa KAYACAN (139), Sevinç ATAN (143), İsmet Bora BİNATLI (141),
Salim AKDOĞAN (142), Davut CÖMERT (143), Sevgi ESER (144), Rabia GÖLBAŞI
(145), Mehmet KAHVECİOĞLU (146), Ramazan
KURT (147), Şakir SUSUZ (148), Nevzat
TAŞKIRAN (149), Mahir ÜNAT (150), Orhan
VERGİLİ (151), İbrahim YAMAN (152), Ağaç ve Orman (134), Küçücüksün Ufacıksın
(124), Ağlar (112), Hep Birlikte Gülelim (106), Kız Sen Yoksa Âzerî Azebaycanlı
mısın? (Azerî Aşkı / s. 94), Gel de Beni Utandır (84), Seni Sordum Sevgiline (82), Biz Böyle Yetiştik Biz Böyle Gördük (60), Bir
Yâr Sevdim Her Gün Sarhoş (52), Eskidenmiş (22), Utansın (18), İncitip Kırsan
da (17) şiirleri dikkati çekmektedir.
Garamnâme,
Kuruş Kuruş Harcarım, Eski Yeniler, Çırak, Sahte Aydınlarımız, Ömür Denen Saat,
Çelmeye Gelenler, Saraylar, Taraf, Son
Ders, , Dandini, İçimdeki Dünya, Ölüme
Dair, Kainatı Yakarım, Ankara Güzel Görsün, Oyy!.., Milletim ve Ben, Kan
Gövdeyi Götürecek, Boyun Devrilsin ...vb şiirler görülen, yaşanan ve hayata
dair tecrübelerin bir belgesi niteliğindedir.
Şair
şiirlerinin bütününde yaşayan sade bir Türkçeyi kullanıyor. FİDANBOY’un dili
işlek, zekası kıvrak, şiirine malzeme ve kelime bulmaktaki mahareti
şaşırtıcıdır. FİDANBOY, halk deyişlerini mısralara yerleştirmekteki hüneri,
kişi isimlerini şiir deryasının üstüne renk renk, çiçek çiçek serilmiş halı
gibi birer seccade dokuma titizliğinde yerleştirmedeki ustalığı, hayret
vericidir.
Vedat FİDANBOY, geçmişte geleceği gören,
uzak görüşlü, halk deyişlerini, Türkçeyi ustaca kullanabilen çağdaş bir
şairdir. Yaşadığı mekanlara dair verdiği bilgiler, birlikte olduğu ünlüler,
sanatçı dostları; ve nihayet bunların karakterlerini ortaya koyan portreleri
şairi ölümsüzleştirmektedir. FİDANBOY, sadece bugünün şairi değil; gelecek
yüzyıllara da damgasını vurmuş, mührünü kazımış ve ben Ankaralı şairim diye
şiirleriyle kendisini tescil ettirmiş bir sanatçıdır. Kısaca “Ankara
kimindir?”, “Ankara kime aittir?” sorularının cevabı Vedat FİDANBOY olacaktır.
Bestelenen
şiirleri, Ankara’yı tanıtmaktaki mahareti coğrafî bölgeleri, semtleri
Ankara’nın eğlence yerlerini, şairlerin toplantı mekanlarını; ve en önemlisi
hangi şairin kimlerle, nerede vakit geçirmiş, kimlerle dostluk kurmuş ve
nihayet kimlerle ve nerelerde hayat sürmüş olduğunu, bu mekanın yerin ve şehrin
kimlerin olduğunu da ortaya koyuyor.
“Gidemediğin yer senin değildir.” sözü
gereği FİDANBOY anlatılan mekanlarla
öylesine iç içe senli benlidir ki artık, o yer FİDANBOY, FİDANBOY o yerdir.
FİDANBOY Ankara’dır, Çankaya, Kızılay, Sıhhıye, Cebeci, Ulus’tur. FİDANBOY:
Cemal SAFİ’nin Şiir Dinletilerinin mekanı, Abdullah SATOĞLU, Hüseyin YURDABAK, Halil SOYUER, Yahya AKENGİ, Avni ANIL, Tahir SIRAL, Mustafa MALAY, Fikret
YILDIZ...ve benzerleridir. FİDANBOY’u ne
mekanından çekip alabiliriz ne zamanından... FİDANBOY zamana damgasını vuran,
mührünü, “Vedat FİDANBOY” olarak
Sinan’ın, Selimiye’ye nakşettiğin gibi kitabının sayfalarına altın harflerle
vurmuş ender sanatçılardandır.
Bize düşün
görev ise bu unutulmuşları hatırlatmak, gün ışığına çıkartmaktır. “YAŞAYANA
VERİLEN BİR TEK GÜL; ÖLÜYE VERİLEN TANTANALI ÇELENKLERDEN ÇOK DAHA KIYMETLİDİR”
diyerek içimizde yaşayan bu değerlere gereken ilgiyi, alâkayı göstererek bir
caddeye, sokağa, okula, camiye, üniversiteye, parka yerleşim yerlerine, semte,
bu kıymetlerin adlarını verebilmek saadetini yaşarken tattırabilmektir.
Eğer bizler
bunu yapamaz isek: “MARİFET İLTİFATA TABİDİR” sözü gereğince hem marifetliler
hem de başka kıymetler elimizden kaçıp
gider ki bizler öylece kalakalırız.
HECE ŞİİRLERİNDEN SEÇİLEN ÖRNEKLER:
RÜZGÂR KANATLI ÇOCUK
Söyle bana, kaç
mevsim, kaç yıl geçti aradan?
Ömrümün
ilkbaharı, ilk aşkı, tatlı çocuk!
Ne ben seni
unuttum ne sen beni terk ettin.
Kalbimde esip
durdun, rüzgar kanatlı çocuk...
Senden aldım
içime, çektiğim her nefesi,
Göğsüme
gökyüzünden, sen indirdin güneşi.
Körükledin
yıllarca, içimdeki ateşi.
Kalbimde esip
durdun, rüzgâr kanatlı çocuk...
Eller gibi terk
edip, hayatımdan çıkmadın.
İlk aşkın
kalesini hasretinle yıkmadın,
Gece gündüz
benimle, olmaktan hiç bıkmadın.
Kalbimde esip
durdun, rüzgâr kanatlı çocuk...
Yıllarca hep
bekledim, gökyüzümden sağ diye
Şu yanan
yüreğime, yağmur ol da yağ diye,
Madem yoktu
bulutun, söyle, niçin, ne diye?
Kalbimde esip
durdun, rüzgâr kanatlı çocuk...
FİDANBOY, Vedat “KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 20”
N’EYLEYİM?
N’eyleyim en
güzel şarkıları ben?
Notalar âhımla
ağlamıyorsa!..
Aşkımın önünde
eğilip dağlar,
Yolları yoluna
bağlamıyorsa!..
N’eyleyim bu
gönlü bu yüreği ben?
Can evim
sensizse, canda değilsen,
Bir başka
rüzgârsa başımda esen,
O rüzgâr başımı
dağlamıyorsa!..
N’eyleyim
hayatı ey, benim yazım!
Sen yoksan b u
dünya, bana ne lâzım.
Atmasın bu
kalbim, dursun şu nabzım.
Varlığın
kanımda çağlamıyorsa...
FİDANBOY, Vedat
“KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 30”
İSTANBUL BENİM KALBİM, ÜSKÜDAR SENSİN YÂRİM
Bir sevgilim
daha var, “Üsküdar” derler ona,
Öyle güzel ki
canım, benziyor tıpkı sana.
Hiç darılıp
gücenme, ne olur kızma bana.
Kıskanmayı
bırak da hiddetin dinsin yârim
İstanbul benim
kalbim, Üsküdar sensin yârim!..
Efkârlı
sularından yorgun geçen her gemi,
Sana taşır
ruhumu sana taşır gölgemi
O şen şakrak
türküler, ısıtırken gecemi,
Ay ışığı
gözlerin, Boğaz’a insin yârim.
İstanbul benim
kalbim, Üsküdar sensin yârim!..
El ele
Kuzguncuk’ta koşup durduk yarına.
Değişmem o
anları, ömrün bütün varına,
Çengelköy
rüzgârları vurunca saçlarına,
Ruhuma
leylâkların, kokusu sinsin yârim.
İstanbul benim
kalbim, Üsküdar sensin yârim!..
Özlemin
Doğancılar, sitemin Beylerbeyi,
Kız Kulesi
vuslatın, unutturur her şeyi.
Kandilli’de
tattım ben, sevinci ve neşeyi,
Deli gönlüm
aşkınla her an övünsün yârim
İstanbul benim kalbim, Üsküdar sensin yârim!..
Güç tanımam
dünyada, bu zinciri kıracak.
Bizi bir
birimizden koparıp ayıracak.
Elbet seven
yârini, koruyup kayıracak.
Ağyar her gün
ağlasın, dostlar sevinsin yârim
İstanbul benim
kalbim, Üsküdar sensin yârim!..
Türkü eyle
diline, dilden dile yay beni
Ya “Kâtip”in
olayım ya “Çavuş” un say beni.
Bas bağrına ne
olur, al gönlüne koy beni,
“Sevgilin
kim?”, derlerse, “Üsküdar” densin yârim.
İstanbul benim
kalbim, Üsküdar sensin yârim!..
N’eyleyim
Üsküdar’sız seni, n’eyleyim?
Ben sensiz
Üsküdar’da nasıl gönül eyleyim?
Üsküdar...Sana
fedâ fdâ sana her şeyim.
Kollarında kalp
ağrım, bırak da dinsin yârim.
İstanbul benim
kalbim, Üsküdar sensin yârim!..
FİDANBOY, Vedat
“KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 39”
TÖREYE İSYAN(İNTİZAR)
Hiçbir ah,
havada kalmazmış zirâ!
Bizim de ahımız
kalmasın Tanrı’m!..
Tertemiz bir
aşka, kirli iftira,
Atan kullar
iflâh, olmasın Tanrı’m!..
Cehennem
olmuştur bize bu yöre,
Doğmadan
ölmüşüz göz göre göre
Batsın böyle
kanun, böyle bir töre.
Yapan kullar
iflâh olmasın Tanrı’m!..
Katlimiz
vacipmiş adalet bu ya!..
Kimi at üstünde
kimisi yaya.
Gündüz silah
çatıp, gece uykuya,
Yatan kullar,
ifl3ah olmasın Tanrı’m!..
Yeri yok
Kur’an’da böyle törenin,
Sevenin katline
fetvâ verenin.
Sevginin yerine
gönüllere kin,
Katan kullar
iflâh olmasın Tanrı’m
Şefkâtin
dünyayı sarsın kolları,
Sevgi
çiçekleri, açsın dalları,
Bir kalpten bir
kalbe giden yolları,
Katan kullar
iflâh olmasın Tanrı’m
FİDANBOY, Vedat
“KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 41
DÖK DERDİNİ GEL BU GECE
Dök derdini gel
bu gece, düşman olan çatlasın,
Haber sal da
nisbet eyle, yâr ellere eller.
Zil takıp da
sen oynarken, konfetiler patlasın
Topukların
bayram etsin, vur yerlere yerlere...
Yalnız gözün
bende olsun, kıvrılırken o beller.
Sazlar seni
alkışlasın, neşe dolsun gönüller.
Bayılsın da
ayılmasın, seni gören güzeller.
Topukların
bayram etsin, vur yerlere yerlere...
Örnek alsın
derdi olan, sen onlara aynasın.
Sevenlerin
kalplerinde, hep mutluluk kaynasın.
Sade eller,
beller değil; her yerlerin oynasın.
Topukların
bayram etsin, vur yerlere yerlere...
Kurban olam, o
incecik, ellerine güzelim.
Şeker sürem,
damak atam, dillerine güzelim.
Kemer değil kol
yakışır, bellerine güzelim.
Topukların
bayram etsin, vur yerlere yerlere...
Sen benimsin,
hiç kimseler, darılmasın ne olur.
O bellere bir
başka kol, sarılmasın ne olur.
Dikkat et de
incinmesin, kırılmasın ne olur.
Topukların
bayram etsin, vur yerlere yerlere...
FİDANBOY, Vedat
“KARDELENSİN, KALPTE AÇTIN”, “s. 68”
KADIKÖYLÜM GÜZELİM
Kadıköy’de
gezerken, bir güzele rastladım.
Çekti beni
gözleri peşinden adım adım.
Kanatlandı şu
gönlüm, mutluluktan uçuyor,
Hayat sevmek
demekmiş geç de olsa anladım...
Kadıköylüm,
güzelim, ben bu yerden gidemem,
Seni öyle
sevdim ki artık sensiz edemem
Kadıköylüm
yolları, yokuş değil dar değil.
Senin için
gözyaşı, dökmek bana ar değil.
İstersen vur
sinemden, istersen bas bağrına,
Bundan böyle
bilesin, kimse bana yâr değil.
Kadıköylüm,
güzelim, ben bu yerden gidemem,
Seni öyle
sevdim ki artık sensiz edemem.
İnan sensiz
geçmiyor, ne saatler ne de gün.
Gelecek yıl geç
olur, bu yıl yapalım düğün.
Tut elimden tanıştır,
toprağıyla taşıyla,
Eniştesi olayım
ne olur Kadıköy’ün...
Kadıköylüm,
güzelim, ben bu yerden gidemem,
Seni öyle
sevdim ki artık sensiz edemem.
ALDIĞI ÖDÜLLER:
1993, Şairler ve Yazarlar Deneği Şiir Yarışmasında “On Dördünde
Çocuksun” şiiriyle, şiir dalında: İKİNCİLİK;
1994, Geleneksel Akçay III. Şairler ve Bestekârlar Şöleninde
““Mümkün Olsa” şiiriyle şiir dalında:
BİRİNCİLİK;
1997,
Bestekar Tahir SIRAL tarafından bestelenen “Büsbütün Terk edip Çıkma Dünyamdan”
şiiriyle güfte dalında İKİNCİLİK;
1997 ve
2005 Bestekar Ercan Akbay tarafından bestelenen “Sevmek Öyle Kolay Değil”
şiiriyle de yine güfte dalında MANSİYON;
2002, Bestekar Evden Kengil’in Uşşak makamında bestelediği
“Canımdaymışsın Meğer” isimli şiiri ile İstanbul Üsküdar Musiki Cemiyetinin,
2002 yılında bestekar Selahattin PINAR’ın 100. Doğum yılı anısına düzenlemiş
olduğu yarışmada BESTE DALINDA, 700 ü aşkın beste arasında ilk ona
girerek ALTINCILIK;
2008, T.C. Kadıköy Belediyesi ve KASDAV işbirliği ile düzenlenen:
Sekizinci Kadıköy Türk Sanat Müziği Şarkı Sözü (Güfte) yarışmasında “ Kim Görse Vurulur Size İnan ki…”
şiiriyle, dokuzuncu Kadıköy Türk Sanat
Müziği, Şarkı Sözü GÜFTE yarışmasında
MANSİYON;
2009, “Rüzgar Kanatlı Çocuk” şiiriyle BİRİNCİLİK;
2009, “Kardelensin Kalpte Açtın” şiiriyle de
İKİNCİLİK ödülünü almıştır.
VEDAT FİDANBOY’UN ŞİİRLERİNİ BESTELEYEN
BESTEKARLARDAN BİRKAÇI:
ERCAN AKBAY, İSMAİL AKÇAPINAR, HÜSEYİN ATMACAOĞLU, BEDRİ
AYBARS, UĞUR BAYAR, EROL ERCİŞ, ÖMÜR GENÇEL, TAMER GÜLLÜ, EDVAN KENGİL, MUSTAFA
MALAY, MEHMET ONUR, ERTUĞRUL OTTEKİN, TAHİR SIRAL, İLGÜN SOYSEV, ÖZCAN SÖNMEZ,
HÜSEYİN SOYSAL, FİKRET YILDIZ, MUSTAFA ÜNAL YILMAZER gibi çok değerli
bestekarlarımız, birçok şiirlerini bestelemişlerdir.
Bunlardan bazıları TRT. TSM
repertuarındadır. Bazıları da Ankara ve İstanbul’daki Türk Sanat Müziği
Koroları repertuarlarına alınmış olup, oralarda icra edilmektedirler.
VEDAT FİDANBOY’UN
ALDIĞI PLAKETLER:
- 1994, III. Geleneksel Akçay Şairler ve Bestekarlar,
Sanat ve Kültür Şöleni, 28-30 Ağustos, şiir yarışması birinciLİk
PLAKETİ;
- 1994, III. Geleneksel Akçay Şairler ve Bestekarlar,
Sanat ve Kültür Şöleni, 28-30 Ağustos, Şiir yarışması birincisi olması
sebebiyle Kervan Plakçılık kutlama plaketi;
- 1994, Akçay Şiir Yarışması birincilik ödülünden
dolayı İLESAM Başkanı Yahya Akengin,
başarı
ve tebrik plaketi;
- 1994 Yılı Akçay Şairler ve Bestekarlar Sanat
Festivalinde Söz Yazarı olarak birincilik ödülüne layık görülmesi
sebebiyle Necla Ünal, Ana Kültür ve Sanat Dergisi Sahibi, Necmettin
Selçuk, Sanat Yönetmeni tarafından kutlama
plaketi;
- 1994 Yılı Akçay Şairler ve Bestekarlar Sanat
Festivalinde Söz Yazarı olarak birincilik ödülüne layık görülmem
nedeniyle, Türk Müziğine Katkılarımdan dolayı, Musiki Eseri Sahipleri
Meslek Birliği( MESAM) Yönetim Kurulu
teşekkür plaketi;
- 1994, Sarıkız FM 95.6 Akçay. Geleneksel Akçay 3.
Şairler ve Bestekarlar Kültür ve Sanat Şöleni Şiir Yarışmasında birinci olmam
sebebiyle Ali Mezgil, başarı ve tebrik plaketi;
- 1997, TÜTKSAV Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatkarlar
Vakfı Başkanı, Akçay Geleneksel Şairler ve Bestekarlar Festivali, Güfte
Yarışması” ikincisi olması sebebiyle, Yahya AKENGİN tarafından tebrik ve başarı plaketi;
- 2005, Konya Selçuk Üniversitesi, Prof. Dr. Kürşat
Turgut, Rektör Yardımcısı
“Cumhuriyet’in 81. Yılı Kutlamaları” çerçevesinde Şair, Ozan ve
Yazarlar Derneği ile S.Ü. Eğitim Fakültesi “Şiir Şöleni” ne katkı
plaketi;
- 2005, Eylül, 17-18 Tertip Komitesi Adına Orhan
Benli, Belediye Başkanı tarafından İkinci Uluslararası Kalecik Karası,
Üzüm Festivaline KATKI PLAKETİ;
- 2006, 11-12 Mart 2006 Salihli, 5. SAYAD Yön. Krl.
Bşk. Ve Bizim Ece Dergisi Sahibi, Ahmet Otman, Bizim Ece Şiir Şöleni’ne KATLIM ve TEŞEKKÜR PLAKETİ;
- 2006, Osman Karaaslan-Necmettin Selçuk tarafından,
12-14 Mayıs 2006 Simav 11.Şairler Şöleni KATILIM PLAKETİ;
- 2006, 09.06.2006 M.Emin Ulu Tokat Şairler ve
Yazarlar Derneği Bşk. Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği açılışını ve
“Geyrasta Bir Şiir Akşamı” nı ONURLANDIRMA
PLAKETİ;
- 2006, 9-10 Haziran 2006 A.Nasır Haşlak, Gölbaşı Belediye
Başkanı III.Uluslararası Gölbaşı Göller-Andezit ve Sevgi Çiçeği
Festivaline KATKI PLAKETİ;
- 2006, Ahmet Aygün, Belediye Başkanı 13-19 Haziran
2006 Tekirdağ 42. Kiraz Festivali Anısına PLAKET;
- 2006, Bünyamin Adacı, Haymana Belediye Başkan,
23-25 Haziran 2006 16. Uluslararası Haymana Kaplıca Festivali ve Kültür
Şenliklerine KATKI PLAKETİ;
- 2007, 6.Geleneksel Akçay Şairler Bestekarlar Sanat
ve Kültür Şöleni Ağustos, 28-30 Kervan Plakçılık tarafından, İkinci
Bestenin Söz Yazarı olarak tebrik ve başarı plaketi;
- 2007, 6.Geleneksel Akçay Şairler Bestekarlar Sanat
ve Kültür Şöleni Ağustos, 28-30, 2.
Bestenin Söz Yazarı olarak Şahin Özer tarafından tebrik ve başarı plaketi;
- 2007, Türkiye Gübre Sanayi A.Ş. Genel Müdürlüğü Dr.
Oktay Vural, Genel Müdür ve Yön. Kurulu Başkanı Türk Şiirine KATKI PLAKETİ;
- 2007, 29.04.2007 Sevgi Eser, Saküder Yönetim Kurulu
Başkanı, Geleneksel olarak yapılan “Her Zaman Şiir Vardı” programına “Onur
Konuğu” olarak katılmam ve “Mabet” adlı kitabım sebebiyle SANATA
HİZMET PLAKETİ;
- 2007, Yeşil Simav Turizm Derneği, Simav 12. Ulusal
Şairler Şöleni (11-13 Mayıs 2007) KATKI
PLAKETİ;
- 2007, Tertip Komitesi: Hikmet Elitaş, İbrahim
Şaşma, Deniz Oğuz, Site Yönetimi: Betül Övünç tarafından 27 Ekim 2007
tarihinde Karaman’da www.turkedebiyati.org tarafından onuncusu düzenlenen
“Karaman Şairler Buluşması” anısına TEŞEKKÜR
PLAKET;
- 2007, 24 Kasım İlesam Başkanı, Nur Ersen,www.birharf.net ailesi adına, İhsan Işık, Okumaca
Şarkı Sözü Yarışması’ na“Jüri Üyesi” olarak KATILIM PLAKETİ;
- 2008, İLESAM, SAKÜDER işbirliğiyle düzenlenen “ II.
Ankara Şiir Şöleni” ne katkıları sebebiyle
TEŞEKKÜR BELGESİ;
- 2008, 14.06.2008 Av. Selami Öztürk, Vakıf ve
Belediye Başkanı, Kadıköy Belediyesi ve Kasdav Müzik Gönüllüleri işbirliğiyle
geleneksel olarak düzenlenen 9. Kadıköy Türk Sanat Müziği Güfte, (Şarkı
Sözü) Yarışması, 2008 de ilk on finalist arasında yer almaktan dolayı, MANSİYON;
- 2009, 11.06.2009 Av. Selami Öztürk, Vakıf ve
Belediye Başkanı, Kadıköy Belediyesi ve Kasdav Müzik Gönüllüleri
işbirliğiyle geleneksel olarak düzenlenen 9. Kadıköy Türk Sanat Müziği
Güfte (Şarkı Sözü) Yarışmasında Birincilik PLAKETİ;
- 2009, 11.06.2009 Av. Selami Öztürk, Vakıf ve
Belediye Başkanı, Kadıköy Belediyesi ve Kasdav Müzik Gönüllüleri işbirliğiyle
geleneksel olarak düzenlenen 9. Kadıköy Türk Sanat Müziği Güfte (Şarkı
Sözü) Yarışması- 2009 da İKİNCİLİK
PLAKETİ;
- 2009, Sevgi Eser, Saküder Yönetim Kurulu Başkanı.,
Cumhuriyetimizin 85. yılında Kültür ve turizm Bakanlığının katkılarıyla
düzenlenmiş olan “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu şiir yarışmasına “Jüri
Üyesi” olarak KATKI PLAKETİ;
- 2009, 20 Aralık 2009 Sevgi Eser, Saküder Yönetim
Kurulu Başkanı, Cumhuriyetimizin 85. yılında Kültür ve turizm Bakanlığının
katkılarıyla düzenlenmiş olan “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu şiir
yarışmasına “Jüri Üyesi” olarak KATKI
PLAKETİ;
- 2009, Erzincan, 7 Kasım, Yönetim Kurulu ve Erzincan
Belediye Başkanlığı, Erzincan’da Yaşayan Yaşlıları Koruma ve Kalkındırma
Derneğinin düzenlediği “Şiir ve Musiki” gecesine KATILIM PLAKETİ;,
- 2010, İLESAM , Millî ve Yerli Şiirler, Türkçemizin güzel, işlek ve sade dilini en güzel işleyen işleyen şair olması sebebiyle TAKDİR PLAKETİ verilmiştir.
Kitap İsteme ve Haberleşme Adresi:
Tirebolu Sk. Esenler Ap: No:33/15
Yukarı Ayrancı/ANKARA
Tel:0312 4217 48 98
E meil:
vedatfidanboy@hotmail.com
Web:
www.vedatFİDANBOY.8m.net
ESERLERİ :
1) 1974, FİDANBOY, Vedat, “SEFİL
SAVAŞÇILAR”, (ŞİİR)
2) 1998, FİDANBOY,
Vedat, “SEVDA AYLARI”, (ŞİİR)
3) 2004, FİDANBOY, Vedat, “A’DAN
ÖNCESİ” (ŞİİR),Devran Matbaası, Şubat, ANKARA İSBN:975-6507-07-1”
4) 2007, FİDANBOY, Vedat, “MABET”,
(ŞİİR), SAKÜDER (Sanat ve
Sanatkârlar Topluluğu, Kültür Derneği)Yayınları Yay.No:4, İnkansa Matbaacılık
Tic.Lti.Şti, ISBN: 978
-975-00622-3-0
5) 2010, FİDANBOY, Vedat, “KARDELENSİN,
KALPTE AÇTIN”(ŞİİR), Kültür Ajans Yayınları:Yayın Nu: 76, Kültür Ajans, Tan. ve
Org. Ltd.Şti. Konur Sok. 66/9 Bakanlıklar/ANKARA,Tel: 0312 425 93 53, Faks:
0312 419 44 43, BRC Basım, Tirebolu Sok.Esenler Apt.Nu:33/15 Yukarı
Ayrancı/Ankara, ISBN: 978
-975-8951-83-3 Tel: 0312 427 48 98, 0532 508 70 14, wwww.vedatfidanboy.net, e posta:vedatfidanboyotmail.com
KAYNAKLAR:
1) 1974, FİDANBOY, Vedat, “SEFİL
SAVAŞÇILAR”,
2) 1998, FİDANBOY,
Vedat, “SEVDA AYLARI”,
3) 2004, FİDANBOY, Vedat, “A’DAN
ÖNCESİ”, Devran Matbaası, Şubat, ANKARA İSBN:975-6507-07-1”
4) 2007, FİDANBOY, Vedat, “MABET”,
SAKÜDER (Sanat ve Sanatkârlar Topluluğu, Kültür Derneği) Yayınları Yay. No:
4, İnkansa Matbaacılık Tic.Lti.Şti, ISBN:
978 -975-00622-3-0,
5) 2010, FİDANBOY, Vedat, “KARDELENSİN,
KALPTE AÇTIN”(ŞİİR), Kültür Ajans Yayınları:Yayın Nu: 76, Kültür Ajans, Tan. ve
Org. Ltd.Şti. Konur Sok. 66/9 Bakanlıklar/ANKARA,Tel: 0312 425 93 53, Faks:
0312 419 44 43, BRC Basım, Tirebolu Sok.Esenler Apt.Nu:33/15 Yukarı
Ayrancı/Ankara, ISBN: 978
-975-8951-83-3 Tel: 0312 427 48 98, 0532 508 70 14, wwww.vedatfidanboy.net, e posta:vedatfidanboyotmail.com
wwww.vedatfidanboy.net, e posta:vedatfidanboyotmail.com.
Katip Çelebi Sokak: No:2/1 Nisan
2007, Kavaklıdere/ANKARA, 0312 467
16 97
Cep Tel : 90 535 651 17 85
http://www.antoloji.com/siir/sair/sair.asp?sair=21813
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder