HACI
FERHAT MİRZA’NIN KİTABI:
“KELÂMLAR,
ÖZDEYİŞLER”
Abdullah
Çağrı ELGÜN
HACI
FERHAT
MİRZA’NIN HAYATI
Çağdaş
özdeyiş ekolünün kurucusu,
kelâm ve fikir adamı Ferhat
Ahmed
Ali oğlu
Mirzayev
(Hacı Ferhat Mirza)
11 Şubat 1950 tarihinde Bakü
şehrinde doğdu.
İnşaat mühendisidir. Devlet
Halk Kontrolü Şube
Başkanı görevinde
bulundu. 1995 yılından itibaren kurucusu
olduğu "Azerbiznes"
Hayriye - Üretim
- Ticaret Şirketinin
Başkanıdır.
Toplumun yazar,
filozof ve ilim adamı olarak
tanıdığı
Hacı Ferhat Mirza
eserlerinden
dolayı Azerbaycan Milli
İlimler Akademisinin
Felsefe ve Hukuk
Enstitüsünün Genel
Kurulunun
kararıyla
din ve felsefe ilimleri doktoru fahri
payesiyle
ödüllendirilmiştir.
Uluslararası Ekoenergetik
Akademisinin ve aynı
zamanda Azerbaycan Tarih
Kurumunun
akademik üyesidir.
Azerbaycan Yazarlar Birliğinin,
Rusya Yazarlar Birliğinin ve Azerbaycan Gazeteciler Birliğinin
üyesidir.
Türk Dünyası Araştırmaları Uluslararası İlimler
Akademisinin Akademik üyesi
ve Fahri Profesörüdür.
2008 yılında "Uluslararası Altın
Yıldız Madalyası"yla ödüllendirilmiş
ve Yılın Kültür Adamı
seçilmiştir.
2009 yılında "Dünya
Kültürüne
Hizmet"
Uluslararası Ödülünü kazanmıştır.
Aynı yıl Birleşmiş Milletler tarafından A. S. Puşkin Altın Madalyasına layık
görülmüştür.
KİTAP
HAKKINDA
Sanatçı
daha eserinin hemen başında “EVRENİN KURTULUŞU İSLÂMDADIR; KANUNU
ise KUR`AN'DADIR!; kitaba
başlarken de: “DEVLETLERİ BÜYÜK AİLE, MİLLETLERİ, KARDEŞ GÖRMEK DİLEĞİYLE”
diyerek sözlerini devam ettiriyor.
Bu
kitap toplam iki yüz atmış beş (265) sayfadan oluşuyor. İslâm dinini
kurallarının anlatıldığı kitapta, insan olmanın erdemleri tek tek sıralandıktan
sonar bu erdemleri insana kazandıran asıl nüvenin Kuan’ın kendisi olduğu
belirtiliyor.
Kitabın
editörlüğü, Türk
Dünyası Araştırmaları Uluslararası İlimler Akademisi Ankara Başkanı, Prof. Dr.
Hayrettin İVGİN, Azerbaycan
Türkçesinden, Türkiye Türkçesine Aktaranlar Prof. Dr. Elçin İSGENDERZADE ve
Oktay HACIMUSALI, Kapak Tasarımı, Erhan İVGİN, Düzeltmen, Saide ASLANKIZI,
Mizampaj, Kültür Ajans Tanıtım ve Organizasyon Ltd. Şti., Konur Sok. 66/9 Bakanlıklar-ANKARA,
ISBN: 978-975-8951-38-3,
Tel:
0.312.425 93 53 Fax: 0.312.419 44 43, Baskı,
BRC Basım Matbaacılık Ltd. Şti., Büyük Sanayi 1. Cad. Elif Sk.
No: 7/243 Akköprü/ANKARA, Tel: 0.312.384 44
54 (pbx),
Baskı Tarihi,
Şubat ,Türkiye/ Ankara/ 2009
İSTEME ADRESI:
Konur Sokak No: 66/9 Kızılay/Ankara-TÜRKİYE
Tel: 0.312.4259353
(PBX) - Faks: 0.312.4194443
kulturajans@gmail.com
KITABIN KONU BAŞLIKLARI ŞU ŞEKILDE
SIRALANMAKTADIR:
Din
Adamları, İlahiyat, İslam, Kur'an-ı Kerim,, Fatiha Suresi, Allah'a Sadıklık,
Allah'ı Tanımak, Allah'ın Rahmeti, Peygamberler, Hazreti Muhammed, İman, İmanlı
Kimseler, Hakk, Hakk Yolu, İmamlar,
Müminler, Müslümanlar, Sevap,
Sevap Sahipleri, Mekke, Kâbe, Bu Dünyanın Anlamı, İnsanlığın Kurtuluşu,
İnsanlık Borcu, İbret, Hidayet, Kader ve Alın Yazgısı, Sebep, Sonuç, Nur, Enerji, İnsan, İnsanî Özellikler, Kendinin
Farkına Varma, Kâmillik, Temizlik, Medeniyet, Maneviyat, Benlik, Ölüm, Şehitlik,
Sakatlar, İntihar, Ruh,Kıyamet, Gayb, Cennet, Cehennem, Ezan, Namaz, Oruç,
Kadir Gecesi, Mizan, Eşitlik, Helâllık, İhsan, Sadaka, Merhamet, Rahmet, Saygı,
Sorun, Zorluk, Sabır, Umut, Tevbe, Pişmanlık, Hidayet, Niyet, Ziyaret,Hacc, Hacı,
Zevvar, Mescit, Yol, Düşünce, Hafıza, Dil, Arapça, Söz, İsimler, Kelam, Felsefe,
Müzik, İlim, İlim Adamları, Aydınlar, Öğretmen ,Kitap,
Bilgi, Şairler, Vatan, Nesil, Nesle Vefa, Mutlu Yarınlar, Gelecek Nesil, Aile,
Aile Reisleri, Anne Baba,Kadın. Sevgi, Nikah, Ahlak,Tesettür, Namus,Vicdan,
Liyakat, Akıl, Amel, Çalışkanlık, Terbiye, Gelişme, Övgü, Eleştiri, Babalık
Borcu, Babalık Duygusu,Çocuk, Çocuk Borcu, Dost, Misafir, Gezegenimiz, Tabiat,
Hayat, Dünya Malı, Halkın Malı,Toprak, Maddi Manevi Gıda,Su, Hava, Kan, İsraf,Ticaret,
Zorla Alışveriş, Rızık, Maddi Beden, Bedenin Anlamı, Maddi Sağlık, Uyku, Mide,
Deri, Kalp, Devlet, Halk, Milletler, Toplum, Rehberler, Bakan, Avukat,
MilletvekiliHakem, Halk Mahkemesi, Makam Sahipleri, Yasalar, Polis, Politika ve
Politikacılar, Demokrasi, Diktatörlük, Anarşi, Devrim, Geçiş Süresi, Seçim,Bağımsızlık,Beraberlik,
Mücadele, İktidar ve Muhalefet, Bakilik, Sonsuzluk, Zaman, Zaman Dilimi,
Ekonomi, Erkek, Asker, Firar, Göçmen, Cihat, Savaş, Tecavüz, Korkutmak, Zafer,
Süre, Süre Tanımak, Kabahat Bela, Kafirler,
Küfr, Haram, Nefs, Şehvet, Şer, Gıybet,, Şeytan,, Cahiliye,, Cehalet,, Cahiller,
Kibirlilik, Şahsiyetin Yükseltilmesi, Vurdumduymazlık, Korkaklık,Sinir, Öfke,
Lanet, Yalan, Namert, Nankör,
Haset,Yalaka, Sahtekarlık, Rüşvet ve Rüşvetcilik, Cinayet ,İhanet, Haksızlık, Zor, Zalimler,
Fakirler, Yetim, İhtiyarlar (Yaşlılar), Fizyoloji, Psikoloji ve Genetik,
Doğu-Batı, Allah'ın Yasaları, Geçmiş, Komşu, Birlik, Allah Korkusu, Akıl, İstismar,
ve Soygun, İrade, Soygun,Azerbaycan, Fakir, Şükür, Avcı, Padişahlar, Hacı Ferhat
Mirza gibi konular kitabın konu başlıklarını oluşturmaktadır.
Kitap daha sonar şu şekilde devam
etmektedir:
Allahın sözünü ederim beyan,
Ey insan, n'olur duruver bir an!
Olmuştur ta baştan insana güven,
Öğüt penceresi, hikmet kapısı.
Hikmet bir çeşmedir, ilaç bir kuyu,
Her içen insana zemzemdir suyu.
İmam evladıdır hikmet ummanı,
Ehli - Beyt olmuştur onun ünvanı.
Yasalar başından insana rehber,
Rehber insanlıksa, ondan ne
rehber?!
Devlet ailedir, dinse iman,
Bulur mu kurtuluşu imansız cihan!
Deniz dalgasıyla, toprak dağıyla,
İnsan Allahıyla korkutur seni.
Daha sonra eserde Prof. Dr. Hayrettin İVGIN’in (Türk Dünyası Araştırmalar ıUluslararası
İlimler Akademisi Ankara Başkanı) sunuşuna
yer veriyor:
“Türk
edebiyatı
literatüründe
"Özdeyiş" biçiminde
ifade edileni bir kavram
bulunuyor.
Bu bileşik ve Türkçe
olan kelimeyi;
bir ahlâk ilkesini veya
genel bir yargıyı,
düşünceyi,
duyguyu; kısa
ve kesin bir biçimde
özetleyen, anlatan, genellikle
kim tarafından
söylendiği
bilinen özlü
söz olarak tanımlayabiliriz.
Arapça'da bunun karşılığı
"vecize" olarak
verilir. "Kelâmlar" olarak
da bilinir; ama Batıda özdeyişin
karşılığı
Fransızca ad olan "Aphorisme (Aforizma)" olarak
söylenir. Aforizma kelimesi
bir süre Osmanlıcada ve Türkçede
(19. yüzyıl ve 20. yüzyılın
başında) kullanılmıştır.
Dilimize
"Özdeyişler"
olarak çevrilen
Hipokrates'in
"Apharismoi"
adlı (İÖ V. yy.)
eseri, her satırı
bir olayı açık ve özlü bir biçimde aktaran öğütlerden oluşmuştur. Kos Okulunun tıp kavramını
özetleyen bu eser; XVIII. yüzyıla kadar
Batı tıp okullarında ders kitabı olarak
okutuluyordu.
La Rochefoueauld'nun
1664'te "Reflexions
ou Sentences et Maximes Morales" başlığı altında ve kendi
adını vermeden
yayımladığı bir metin
bulunuyor.
Bu metin "Düşünceler veya
Hükümler ile Ahlaki Özdeyişler"
adıyla Türkçeye
de çevrilmiştir.
Çağında bu metin
diğer düşünür
ve yazarları
kızdırmıştır ;
çünkü La Rochefoueauld;
hemen karşılık
gören iyilikleri, insanı anında
ünlü yapan erdemleri
(faziletleri) acımasızca
kınıyordu.
Karşısında
olanlar onu bencillikle suçlamışlardı. La Rochefoueauld'un saf bir erdem anlayışı
vardır ki, erdemin
karşılıksız
olmasını
ister ve bundan dolayı erdemin öyle
kolayca bulunabilecek
bir sosyal olgu olmadığı
sonucuna
varır. Ayrıca
karşılıksız
erdemin var olduğunu
da inkar etmez. Demek
ki, maksimes
ve aforizma kavramları
Batıdan dilimize
ve sosyal bilimlerimize girerek, bizleri de özdeyiş kavramına
çekmiştir.
Ben bunları
anlatırken;
“Türk düşünce sisteminde
hiç Özdeyiş kavramı yoktu” diye
bir kanaata varılmasın.
Eski Türklerde
"Sav" olarak adlandırılan
bir kök kelime vardı.
Sav; öne sürülen ve savunulan
bir düşünce için söylenirdi.
Eş anlamlısı
(dava), (tez) olarak sözlüklerimizde
yerini almıştır. Mantık
ilminde buna
"müddea" denirdi.
Tanıtılması gereken önerme
ve tezdir savlar. Bir şeyi
kendisine
dayanarak,
kendini delil
olarak gösteren
tanıtmalara sav denir.
Nasıl oldu bilemiyorum ; ama sav kelimesi, giderek söz, atasözü, darbımesel,
atalarsözü,
vecize kelimelerinin
karşılığı
olarak kullanılmaya
başlanmıştır ;
oysa; vecize
Arapça bir sıfattır,
"kısa ve anlamı
etkili" demektir. Bu sıfat
"söz" kelimesinin önüne
gelerek bir tamlama oluşturur.
Her ne ise;
Arapça olan,
"vecazet" kökünden gelen
bu vecize sıfatı, Türkçede "özdeyiş" olarak
kullanılmaya başlanmıştır;
ama "atasözü" ve "atalarsözü"nün anlattığı kavram
farklıdır. Atasözü; uzun deneme ve gözlemler sonucu söylenmiş ve halkın
malı olmuş, öğüt verici nitelikteki anonim sözlerdir. Arapça
karşılığı
"darbımesel"dir.
Özdeyiş veya
Kelâm'ın ise söyleyeni
bellidir. Gerçi
söyleyen şahsın
uzun deneme ve gözlemlerinin sonucudur
ama bireyseldir.
Özdeyişlerin
bireysel olması, o sözlerin değerini
düşürmez. Hatta
sözlerin sağlamlığı
ve doğruluğu,
söyleyen şahsın
yücelmesine sebep
olur.
Türk Dünyası
Araştırmaları Uluslararası İlimler
Akademisinin (TDAUİA)
akademik üyesi,
fahri profesör
Ferhat Mirzayev;
günümüz özdeyiş ekolünün kurucusu
niteliğinde olan bir fikir adamıdır ; çünkü ilk Kelâmlar (Özdeyişler) kitabını
1997 yılında yayımlamıştır. Bu kitabı aynı
yıl içinde Rusçaya
da çevrilmiştir.
Özdeyişleri, Kelâmlar adıyla 1998 ve 2000 yıllarında da kitap
halinde yayımlanmıştır. "40 Kelâm 40 Kıt'a" adlı
yayımı da özdeyiş ekolü
çerçevesinde ortaya koyduğu çalışmadır.
Elinizdeki bu "Kelâmlar (Özdeyişler)" adlı
kitapta 232 başlık
altında, 1602 kelâm bulunuyor. Bu kelâmlar, Hacı Ferhat
Mirza'nın İslam dini
çerçevesinde; ahlakî
ve sosyal hayatın
nasıl düzenlenmesi
gerektiğine ilişkin
uzun gözlem ve deneyimlerine, özellikle düşünce gücünün sağlamlığına dayanarak
kısa ve öz halindeki yorumlarıdır.
Şüphesiz
Hacı Ferhat Mirza'nın
bu özlü düşünceleri
kendine aittir ;
ancak; bunları,
toplumla paylaşmak istemesi
onun fikir adamı olma
karakterinden kaynaklanmaktadır.
Bu kelâmlara bazıları katılmayabilir. Olabilir ;
ama bu görüşler ve söyleyişler
üzerinde tartışılmalıdır;
karşıt görüşler
varsa; o karşıt görüşte olanlar
da düşüncelerini
özlü hale getirmelidir. İnanıyorum
ki, Hacı Ferhat Mirza'nın
bu kelâmlarını doğru
bulmayanlar
da olacaktır ; ama
1602 kelâmın içinden, biliyorum ki, o karşıt
görüş beyan edecek
olanlar kendi düşüncelerine
uyan kelâm bulacaklardır. Mutlak
bulacaklardır. İnanın
bana.
Bu 1602 kelâmın içinden, en karşıt görüşte olan insanın
bile kendine
uyan en az on tane özdeyiş
bulduğunu
kabul edelim. Bu on sayısı az mıdır?
Hayır, az değildir.
Bir söze kulak vermek
bile çok anlamlıdır. Bu kitabı okuyunuz, göreceksiniz kendinize
ait çok kelâm bulacaksınız.
Hacı
Ferhat Mirza'yı kutluyor,
başarılarının devamını diliyorum.” diyerek sunuş yazısını bitiriyor.
KİTAPTAKİ
KONU BAŞLIKLARINDAN SEÇILEN ÖRNEK METİNLER:
DİN
Din insanlığı zulmetten ışığa
götürecek
hur, ilim ve iman onun anahtarı, kendini bilmez
siyaset ve yobazlıksa
onun uyuşturucusudur.
Din gerek devletlerin,
gerekse de devletlerin
yönetimine bilakis katılmak zorundadır.
Onları Allah'ın
kuralları
doğrultusunda kontröl
altında tutmalı. Dini
devletten ayırmak
demek devleti
Allah'tan uzaklaştırmak demektir. Allah'ın
olmadığı
bir yerde ise şeytan hemen
kendine yer edinir
ve insanları
kontröl altında
tutar.
Din maneviyatın
temelidir.
Maneviyatın temeliyse
ahlak, ilim ve
kültürdür.
Bir ulusu var eden değerlerin başında hiç kuşkusuz din gelmektedir.
Din; iman için ışık, vücut için yürek,
maneviyat
için direktir.
Dini
olmayan halk herşeyden yoksundur.
Din senin
temizliğin,
temizliğin
ise ahiret için yaptığın
hazırlıktır.
Din ideal
toplumun oluşması için Allah'
tarafından
beğenilmiş
ve belirlenmiş
bir yoldur.
DİN
ADAMLARI
Din adamı; toprak
üzerinde Allah'ın
kanun ve hükümlerini
insanlığa
anlatan, insanlığın
korunması, kurtulması
ve kamilleşmesi için hiç durmadan
çaba sarfeden,
sonsuz ilim ve irfan sahibi,
yatağı
toprak, yorganı
gökler olan nurlu şahsiyetdir.
Ey din adamları!
Sizin Allah'a karşı
sadıklığınız, insanlara
hizmetinizle ve haksızlığa
karşı koymanızla ölçülmektedir.
Hükümm
sahibi Allah'tır,
yeryüzünde
onun halifeleri ilim ve iman sahibi
din adamlarıdır.
İLAHİYAT
Bu koskoca bağın
bahçıvanı
Allah'tır.
İlahiyatsız
ilim meyvasız ağaca
benzemektedir.
Ruhun
vücuttan ayrılması...
Bizim
dünyanın kaderi, yazgısı...
Büyük
bir sonsuz deniz, sekiz
gemi, her gemi içinde
bir deniz...
İSLAM
İslam
dini; Allah' tarafından
insanlığa
armağan olunmuş,
tüm dünya dinlerini kendi
içinde barındıran onların en kamil
biçimidir.
İslam,
öze yani Adem'e geri dönmektir.
İslam,
Adem evlatlarına birbirini
anlatan, birlik
ve beraberliği öğütleyen bir nedendir.
İslam
sonsuz hayat, Kur'an-ı Kerimse
onun kapısıdır.
İslam,
hem korunan, hem de koruyandır.
KUR'AN-I
KERİM
Kur'an-ı Kerim semavi kitapların
toplusu, peygamberlik
yolu ve peygamberlerin
ta kendisidir.
Geçtiğimiz
yol ulularımızın ve babalarımızın
yolunun tekrarıdır.
Yaşamımızın anlamı bu yoldadır. Bu yol maneviyat yoludur. Onun kuralları
ise Kur'an-ı Kerim'de saklıdır.
Ayetler Allah'ın
hükmü, onu değiştirmek veya
ona uymamak Allah'a
karşı çıkmaktır,
Allah'a karşı çıkanların
sonu azaptır. O gibi
insanların
amelleri ise kocaman bir hiçtir.
Kur'an-ı Kerim kapalı kapılar için anahtar,
taş kalpler için ise
ilaçtır.
Kur'an-ı Kerim evren
için program, cennet için kapıdı
FATİHA
SURESİ
El Fatiha ihlas
için kapıdır.
ALLAH'A
SADIKLIK
Allah'a
sadıklık İslamı korumak, tarikatlerden birliğe doğru
gelmektir. Gerçekten kıyamet çok dehşetli bir gündür.
Allah'ın ipine sarılalım,
o zaman belki kurtuluruz.
Yükselmek Allah'
karşısında
küçülmekle
başlar.
Allah'a
ibadet, insanın
amelleriyle
ve o amelleri namazla pekiştirmesiyle
ölçülür.
Uzaktan
dağlar da küçük gözükür. Fakat
sen yaklaştıkça
o, büyümez, sen küçülürsün.
Rezil
olmayan kimse
karşısındakine
değil, her zaman başının üzerinde bulunana
dikkat etmiş kimsedir.
Ey Müslimanlar!
"Allah', Allah'" demekle kendinizi
kandırmayınız. Allah'
sizin güzel amellerinizde, karşılıklı
hayat münasebetlerinizde, kıldığınız
namazlardadır.
ALLAH'I
TANIMAK
Allah'ı
tanımak insan
olmaktır, insan
olmak ise çevresindekilere
saygı duymak ve onları sevmektir.
Allah'ı
görmeden ibadet
etmek bile günahtır.
ALLAH'IN
RAHMETİ
Ey insanlar! Her bir peygambere verilen mucize ve kitaplar Allah'ın
size rahmetidir. Bu rahmetin derecesi
sizin cehalet
ve küfrünüzden
kaynaklanan
miktardadır.
Allah'tan korkun ve günahlardan
sakının. Ettiğiniz
günahlar sizin
ve sizden sonra gelecek olanların lanetidir
ki, sonuçta Ahirette sizin
için cehennem azabını iyice
şiddetlendirecektir. Cehennem azabı
nasıl da elim
bir azaptır, insanoğlu kesinlikle
ona dayanamaz.
Allah',
kendinizin
bile sevmediğiniz
ölçüde sizi
sevmektedir.
PEYGAMBERLER
Peygamberler
yüksek ahlaki
değerlere
sahip olup, Allah'ın nurundan nurlanan ve bütün
evreni bu nurla
donatan, aydınlatan
kutsal kişilerdir. Onlar
insanlığı
kölelikten
özgürlüğe,
batıldan Hakk'a doğru taşıyan, Allah'ın
emir ve yasaklarını herkese tane
tane anlatan,
onların kişisel yeteneklerini
ortaya çıkarıp zamanla kamilleşmesini
sağlayan, bu yolda
yorulmadan
çaba harcayan,
Büyük Hesap gününde tanıklık edebilecek
seçilmiş kimselerdir.
Allah'ın verdiğini hiç kimse
alamaz, yücelttiğini
hiç kimse yeremez.
Bunu yalnız Allah'
yapabilir.
Peygamberlik
yolu herkes için, peygamberlikse sadece seçilmişler
içindir.
Peygamberler
büyük bir ekolün öğretmenleridir.
HAZRETİ
MUHAMMED(S.A.V)
Hazreti Muhammed (s.a.v) bir insanlık
örneğidir.
O, bütün peygamberleri
kendinde toplayan büyük
bir alemdir. O, evrenin
yaratılışından
ahirete kadar
türlü türlü haberler vermiş,
insanlari
Hakk dergâhına götürecek yola
bıkmadan usanmadan davet
etmiş ve bu yolu ışıklandırmış
peygamberdir.
Hazreti Muhammed aklın
deryası, Hazreti Ali(r.a) onun kalbidir.
Müslüman birlik
ve beraberliğin simgesidir.
İMAN
İman inandığına
kalben inanmaktır.
Allah'a
iman dilde değil, ameldedir.
Allah'a
iman, onun emirlerine
uymaktan geçer.
İMANLI
KİMSELER
İmanlı
kimseler Allah'a
ve onun kurallarına her yerde
uyan kimselerdir.
Ey imanlı
kimseler! Sıkı
bir imana sahip olun, siz hiç kuşkusuz
doğru yoldasınız. Ey kafirler, hazırlanın,
kıyamet günü
iyice yaklaşıyor. Bu Rabbinizin
bize verdiği
apaçık bir müjdedir
ki, onu Ayda ezan sesleri
ve Yüce Kitapla
verdi. Hamd olsun bizi
Yaradana,
yaratıp yaşatana,
kıyamet günü
aff ve mağfiret edecek
olana!
HAKK
Hakk varlık
demektir. Onu inkar
eden kendini inkar
etmektedir.
Hakk söz, ok yarası gibi
acı bile olsa daha
sonra tatlılığına
doyum olmuyor.
Hakk'ı görmek Allah'ı
görmektir. Allah'ı
görmek gizli ve aşikâr olan günahlardan uzak olmaktır.
Hakk'ı inkar edenler
eski püskü bir eşyaya dönüşmüşlerdir. Onlarla arkadaş olanlar
da eski eşyalardan farksızdırlar.
HAKK
YOLU
Ey insanlar! Hakk yol Allah' dergahına
götüren bir yoldur.
Bu yola sırtını
dönenler kendilerine zulm etmiş
olacaklar. Onun karşısına
sırtüstü sürünecek
ve yaptıkları
adaletsizlik,
haksızlık yüzünden hesap
vereceklerdir. Onlar
nasıl da kötü ruhlu
ve art niyetli kimselerdir.
Allah'a tapının
ve kesinlikle
sırtını dönenlerden
olmayın. Eğer onlara uyarsanız o zaman
kendinize
zulm etmiş olursunuz.
Hakk yolun
rehberi Allah',
yolcuları
müminlerdir.
İMAMLAR
İmamlar, insanlığa
Allah' tarafından gönderilen
rehberlerdir.
İmamlar, insan kamilliğinin doruk
noktası, ilmin
şaheseri,
şehitlik örneği, temizlik ve helallik simgesidirler.
Ey Müslümanlar, gereksiz tartışmalar
sizi birbirinizden
uzaklaştırır.
Ehli Beytin size
değil, sizin Ehlibeytin
ihtiyacınız var.
Hazreti Ali(r.a) demir irade
ve yumuşak huydur.
MÜMİNLER
Mümin,
Allah'ın emir ve
yasaklarına uyan aydındır.
Mümin
kimse insanlığa Allah'
tarafından
lütûf ve ihsandır.
En büyük
ve affedilmeyecek
günah, mümin bir kimseye yapılmış olan haksızlıktır.
Zira Allah', müminlerin
dostudur.
Yalnızlık büyük
derttir, cahillik
zulmet,
Yoksulluk, gariplik, zenginlik haslet
Müminlik rahatlık, büyük
fazilet.
Müminliğin
doruk noktası
peygamber ve imamlardır. Sonsuz
cennet hayatının ve dünya
hayatının
doruk nokta ise kandırmaca
oyuncaklar olan dünya
nimetleridir.
MÜSLÜMANLAR
Gerçek
Müslüman bu dünyanın olgunlaşmakta olan meyvasıdır.
Ey Müslümanlar! Ağamız
Allah'tır, kıblemiz
Kabe, secde yerimiz temiz
ve helal toprak, budur
aradığımız
soruya cevap.
Ehli
Beyti seven herkes
Müslümandır.
SEVAP
Bu dünyada en büyük
kazanç sevaptır.
Ağaç da kendi
meyvasını
ihsan eder.
Yolun
sevabı, sevaplar sevabıdır.
SEVAP
SAHİPLERİ
Kazandığın
sevaplar ahiret
için harçlıktır.
Verirken korkma,
alırken şükret.
Sevap
sahipleri
birisinin
sönmüş sobasını yakarlar. Onların sobalarını ise Allah'
yakar.
MEKKE
Mekke,
Allah'ın en büyük ticaret evidir;
zira burada
herkes kendi nasibine
düşen kazancını sergiler.
KÂBE
Kâbe
göklerle alakalı bir yerdir,
dört yolun birleşmesindedir.
BU
DÜNYANIN
ANLAMI
Bu dünyanın
anlamı gayret
ve ibadettedir.
Bu evren ve yaşadığımız bu yeryüzü Allah'ın
mülküdür. Bizler
ise birer misafiriz. Burada en güzel
misafirler
Allah'ın hidayet
nasip ettikleridir.
Ey insanlar! Gittiğiniz
yol Allah dergâhı,
götürense
Allah! Bizler ya yoldan
azmışlardan
ya da kurtuluşa
ermişlerden
oluruz.
İnsanın büyükllüğü
dünyayla, dünyanın büyüklüğü
insanlarla
ölçülür.
İNSANLIĞIN
KURTULUŞU
Ey insanlar! Biz sizi
İslama davet
ediyoruz, biz size
Müslüman olduğunuzu hatırlatmaya çalışıyoruz.
İNSANLIK
BORCU
Tabiat, kendi
borcunu geri
vermesini
bildiği gibi,
insanlar da kendi
borçlarını
geri vermesini bilmelidirler.
Her bir canlıya onun sahibinin
yüzü suyu hürmetine
saygı gösterirler. İnsana saygı
Allah' içindir. Allah'ı
sevmeyenler,
onun kullarını
da sevmezler.
Allah
tarafından
yaratılmış
canlı ve cansız bütün
varlıklar, bu alemde
Adem neslinin kendi
imkanlarının farkına varması için birer
vesiledir.
HİDAYET
İnsanın iç dünyasının
insanlık adına
açılması, Allah'ın
rahmeti ve hidayetiyle vuku
bulur.
KADER
VE ALIN YAZGISI
Mahlukattan
her birisinin
kendine özgü
programı var ve bu program verilen emirlere uygun
olarak hayat bulur
ve daima kontrol altında tutulur.
SEBEP
Sebep,
zaman ve zaruretle alâkalıdır.
SONUÇ
Sonuç,
sebebin sebebidir.
NUR
Nur, hayatın en güzel
özelliğidir,
yani canıdır.
ENERJİ
Enerji
hem can, hem de can verendir.
İNSAN
İnsan,
çok dallı bir ağaçtır. Kendisinden
ve kendinden sonra
kalacak olan meyvası güzel
olmalıdır.
Ağaç da kendi borcunu
işte böyle öder ve onunla gurur
duyar.
İNSANÎ
ÖZELLİKLER
Direnç
insanın hastalıklarını,
hastalığıysa insanî
özelliklerini belli
eder.
KENDİNİN
FARKINA
VARMA
Zorluklardan
kurtuluşu
insanda görmek
puta tapınmanın bir alametidir.
Yardım eden Allah'tır. Sen Ona yaklaş. O, sana
şahdamarından daha
yakındır.
Adaklar
adayıp karşılığında
bir şeyler beklemek
seni puta tapmağa kadar
götürür. Kurban
kes, Allah'a hamdet. Hiç kuşkusuz O, herşeyi Hakk'ıyla
bilendir.
KÂMİLLİK
Allah
tarafından
yaratılmış
bu dünyada canlı
ve cansızlar insanın aradığı soruların
düpedüz cevaplarıdır.
TEMİZLİK
Bir evde
ya da bir beldede Allah'ın
nuru yoksa o evde
ya da o beldede bereket ve huzur
olmaz.
MEDENİYET
Medeniyet
senin dış görüntün,
maneviyat
senin iç dünyan, ahlâksa değerindir.
MANEVİYAT
Maneviyat
değişmeyecek olan yasalardır.
Onun hükmünü Allah
vermiş, bizler ona uyanlarız.
BENLİK
Senin
benliğin, zalim
ve kafir kimselere karşı
kullanacağın silahtır.
ÖLÜM
Ölüm kafesin
dağılması
ve güvercinin
özgürlüğüne kavuşmasıdır.
Ölüm bir gözyaşında iki hayat:
biri sevinç, ötekisi ayrılıktır.
ŞEHİTLİK
Şehitlik makamı Allah'a
iman, nefs üzerinde zafer
çalmak ve insanlığın en yüksek
katıdır.
SAKATLAR
Hakk yolunda
sakat kalanları sevin
ve onlara saygıda kusur
etmeyin. Bu size
Allah tarafından indirilmiş
bir borç ve imtahandır.
Unutmayın Allah
kıyametten
sonra size kalplerinize uygun
yüz verecek. Zalimlerden
olmayınız,
yoksa rezil olursunuz.
İNTİHAR
İntihar etmek
hem mertlik, hem namertlik,
hem de ihtiyaçlardan doğan
psikolojik
bir andır. Mertlik
maneviyatın, namertlik korkaklığın,
intiyaçlar
ise toplumun vurduymazlığından
kaynaklanıyor.
RUH
Ruh; Allah katında olup, maddi
bedende oluşan
ve duyu organları arasında iletişim yaratan, onları biraraya
getiren, hayvani hisleri kamilleştiren, emanet
verilmiş vücut
için sorumluluk
taşıyan ve ahiret
aleminde verilecek
bedenler için hafıza programı görevini
üstlenecek
olan bir ilahi varlıktır.
KIYAMET
Kıyamet günü
bizim dünyayla
Cennet arasında
köprüdür, ona sadece iman edenler,
iman edip isteyenler
ulaşacaklardır. Kıyamet günü
müminlerin
kurtuluş günüdür.
GAYB
Gayb sizin fethettiğiniz ve fethedeceğiniz
yoldur.
CENNET
Cennet
Allah'ın mümin bendelerine armağan ettiği ve onların bu dünyada güzel
amelleri ve ibadetleriyle kazandıkları ebedi
mekandır.
CEHENNEM
Cehennem yerle
bir olmaktır, orda
bulunanlar
unutulmuşlar,
akıbetleri
yumurtada
gelişemeyen civcivdir.
EZAN
Ezan, Allah'ın çağrısıdır.
NAMAZ
Namaz
Allah'ın kulları
için ayırdığı kabul
zamanlarıdır.
Çocuk
ebeveynlere
borçlu olduğu
gibi kullar da Allah'a
borçludurlar.
Bu borç hiç kuşkusuz namazdır.
ORUÇ
Oruç insan
mekanizmasının
temizlenmesi için en önemli süreçlerden
biridir. Yanı
vacib ameldir.
Ramazan manevi, hem de maddi sağlık
ocağıdır, sen hasta
isen oruç ilacın, Allah doktorundur.
KADİR
GECESİ
Her bir devletin anayasası
olduğu gibi
Kadir gecesi
de büyük devletimizin
yasal günüdür.
MİZAN
Mizan
ilimdir, mizan ahenk
Mizan
iletişimdir,
mizan bağlılık
Mizan
şefaatdır,
büyük zenginlik.
EŞİTLİK
Hem hayatta, hem de ticarette
terazi ahenktir.
Ondan şaşmayın,
yoksa lanetlilerden
olursunuz.
HELÂLLIK
Helâl kazanç
iki türlüdür, biri
seni arar, ötekisinin peşinden sen gidersin. Zor ve dolandırıcılıkla
kazanmak haramdır ve sizi
helâl rızıktan da alıkoyar.
İHSAN
Mümin
imam, imam peygamber, peygamber Hakk, Hakk Allah yoludur. Allah
yolunda yapılan her bir iş veya adanan
her bir adak kabul görülür.
SADAKA
Sadaka temiz
ve helâl rızıkla kazanılan
kazançtan verilir. Rüşvetle ya hırsızlıkla
kazanılmış
kazançtan verilen sadaka; verene de, alana
da haramdır. Kendinizi
kandırmayınız. Sadaka Allah
rızasını
kazanmak içindir.
Allah haramı
sevmez ve kabul etmez.
MERHAMET
Gerçek
Allah'ı seven kişi
odur ki, gelecek nesiller için düşünüyor.
RAHMET
Rahmet
büyüklük ve ahirete imandır.
SAYGI
Saygı
kelimelerle, alışveriş parayla ölçülür.
SORUN
Sorun
bir çerçevedir
ki, insan onu kendisi
yaratır, sonra
da içinde sıkışır
kalır.
ZORLUK
Zorluk
ısrar edenler için bir ibret, hem de değer okuludur. Her bir zorluğun
sonunda güzel
hayat var.
SABIR
Sabır
insansı özelliklerden
bir tanesidir.
UMUT
Umut sabırla alakalı olup geleceğe
açık kapı, umutsuzlukla mahva
götüren yoldur.
TEVBE
Tevbe
vicdanın temizliği
ve Hakk yolun ışığıdır.
VİCDAN
Vicdan
senin dengendir,
onu korursan asla
düşmezsin.
LİYAKAT
Kör birisi şerefsiz birisinden
daha yüksektedir.
AKIL
Akıl hazine, ilim servettir.
MİLLETVEKİLİ
Milletvekili; halkın
seçtiği değerli aydınlardan
olup her zaman onun hukuklarını
koruyan, yasalarla
halk arasında ilişkileri
denkleştiren,
halk karşısında
sorumlu olduğunu
anlayan kimsedir.
SEÇİM
Ey insanlar! Seçim,
seçip seçilenler, seçimlere
gitmek kutsal yasanın hükümlerini gerçekleştirmektir.
FİRAR
Askerden firar
etmek devletin,
toplumun ve ailelere
karşı sorumsuz
davranmasının sonucudur.
CİHAT
Cihat,
Hakk yolunda zafer
kazanmaktır.
SAVAŞ
Savaş
insan aklının
kıtlığıdır.
TECAVÜZ
Tecavüz affedilmeyecek
bir suçtur. Onu onaylamak
da o suça ortak olmaktır.
KORKUTMAK
İnsanları
Allah'la ya da
yasalarla
korkutmak peygamber ve mümin
işidir; insanla
korkutmaksa
şeytan işidir.
ALLAH
KORKUSU
Allah
korkusu kötü
amellerden uzak durmaktır. Uzak durmak
temiz vicdan ve sağlıklı düşünceyle,
sabr sergileyerek Allah'ı
dinlemekle
olur.
AZERBAYCAN
Azerbaycan Batı
kültürüne
Doğu ahlakıyla gem vuran
ülkedir.
FAKİR
Maddi
fakirlik geçici, manevi fakirlik ebedi
ve azaplıdır.
ŞÜKÜR
Senin
şükrün, güzel amelin
ve ibadetindir.
PADİŞAHLAR
1.Kendi barışını
ve güvenliğini temin
edemeyen bir kimse
halkın barışını ve güvenliğini asla
temin edemez.
KAYNAKLAR:
HACI
FERHAT MİRZA; “KELÂMLAR, ÖZDEYİŞLER”,
Kültür Ajans Tanıtım ve Organizasyon Ltd. Şti., Konur Sok. 66/9 Bakanlıklar-ANKARA, ISBN: 978-975-8951-38-3, Baskı Tarihi,
Şubat ,Türkiye/ Ankara/ 2009; Tel: 0.312.425 93 53 Fax: 0.312.419 44 43,
Baskı:
BRC Basım Matbaacılık Ltd. Şti., Büyük Sanayi 1. Cad. Elif Sk.
No: 7/243 Akköprü/ANKARA, Tel: 0.312.384 44
54 (pbx),
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder