16 Temmuz 2021 Cuma

GAZİANTEPLİ GAZETECİ, ARAŞTIRMACI ŞAİR ve YAZAR AHMET AYAZ’IN, “ÇALAKALEM ŞİİRLERİ” ÜZERİNE BİR TESPİT: Abdullah Çağrı ELGÜN

Ahmet AYAZ, Abdullah Çağrı ELGÜN

GAZİANTEPLİ GAZETECİ, ARAŞTIRMACI ŞAİR ve YAZAR AHMET AYAZ’IN, 

“ÇALAKALEM ŞİİRLERİ” ÜZERİNE BİR TESPİT:

Abdullah Çağrı ELGÜN

Gaziantepli gazeteci, araştırmacı şair ve yazar Ahmet AYAZ, bugüne kadar yirmi (20) eser ortaya çıkarmıştır. Bu eserler, tarih sırasına göre sırasına göre şu şekilde dizilmesi uygun olacaktır: 

Yankılı Sesler                                       (ŞİİR: 1993)

Doğduğum Günden Beri                      (ŞİİR: 1994)

Antep Şiirleri                                       (ŞİİR: 1998)

Son Mektuplar                                      (ŞİİR: 2000)

Hüzün ve Rüya                                     (ŞİİR: 2002)

Gaziantep’te Kültür Sanat ve Edebiyatta İz Bırakanlar (Araştırma 2003)

Sızı                                                       (ŞİİR: 2005)

Elvedâ İstanbul                                    (Hikâye: 2005)

Kavgam Barış İçin                               (ŞİİR: 2006)

Doğduğum Günden Beri 2. Baskı        (ŞİİR: 2007)

Şiir Demeti (Antoloji)                          (ŞİİR: 2008)

Doğduğum Günden Beri 3. Baskı        (ŞİİR: 2009)

Bir Demet Şiir (Antoloji)                     (ŞİİR: 2009)

Doğduğum Günden Beri 4. Baskı        (ŞİİR: 2010)

Doğduğum Günden Beri 5. Baskı        (ŞİİR: 2011)

Doğduğum Günden Beri 6. Baskı        (ŞİİR: 2012)

Sihirli Mektuplar                                  (ŞİİR: 2013)

Vay Bababo!                                        (ŞİİR: 2015)

Karalama Defteri                                 (ŞİİR: 2016)

Çalakalem Şiirler                                  (ŞİİR: 2019) ,

 

“Çalakalem Şiirler” usta şairin ustalık döneminin eserleri arasındadır. Sanatçının kelimelerle oynaması, kelimelerle dans etmesi, kelimelere dans ettirmesidir. Sanatçı AYAZ: Yarım asrı devirmiş olmanın verdiği deney, tecrübe, bilgi birikimi, sanatçıya çok şey katmıştır. Sınaya sınaya, yanıla yanıla; acı, ıstıraplarla, yoğrula yoğrula, kor ateşlerde pişe pişe, bazen üzüntü, bazen de göz yaşı katarak ödediği bedeller sonunda öğrendiği tecrübeler, ülkesindeki: “Hak, hukuk, adalet, hürriyet; din ve vicdan özgürlüğü, serbest teşebbüs; seyahat özgürlüğünün” kişilere göre değişmesi, yöntem, uygulanış ve işleyiş biçimi, sanatçıyı derinden yaralamıştır…

Sağ Baştan: Abdullah Çağrı ELGÜN, Burak ÇİFTÇİOĞLU, Ahmet AYAZ

Sanatçı bugüne kadar yazdığı bütün eserlerinin ortak konusu: “insan”dır. Toplumdur, Halktır. Hukuktur, Adalettir, Hürriyettir!.. Serzenişlerinin vatanı: Bazan “Anadolu”, “Türkiye”, “Türkistan” veya “Avrupa” bazan da “Dünya İnsanlığının coğrafyasıdır!..”

Şair kendi halkı ve insanı için Milliyetçi, maneviyatçı, ferdî, şahsî olmakla birlikte, diğer topluluklar için de evrenseldir. Hakka, hukuka, adalete, hürriyete, serbest teşebbüse, din ve vicdan özgürlüğüne sonsuz bir saygısı olup bunları bütün bir insanlık ve tek bir dünya için de olmasını istemektedir. Savaşsız, kavgasız, barış ve huzur dolu bir dünya için bütün insanlık için istemektedir.

Serbest tarzda yazıp söylediği ve hece vezninin yedili sekizli ve on birli kalıplarında bir genç kızın çeyizine gergef işlediği gibi işlediği, ördüğü kafiyeli şiirlerinde bunlara sık sık rastlarız…

Ahmet Ayaz dünyayı şiirleriyle güzelleştirmekte şiirleriyle birleştirmekte, şiirleriyle huzur, mutluluk; hak, hukuk, adalet, hürriyet dağıtmaktadır. Ayaz şiirleriyle Atatürk’ün idealinde yaşattığı: “Yurtta sulh, dünyada sulh” diyerek barışın ancak huzur ve sükûnet ile sağlanabileceği ve Türk Yurtlarında olduğu gibi bütün insanlığın da zulm ve sıkıntıdan kurtularak huzura kavuşması ideal ve inancıyla yaşamakta ve bu inancını hiçbir şekilde kaybetmeden beklemektedir.

Ahmet AYAZ: İnsana, insanlığa hizmeti Alah’a hizmet olarak kabul ettiğinden, bugüne kadar yazdığı şiirleriyle ülkesi ve dünyaya hizmet edebilmişse kendini bahtiyar addedecektir… Onun için kendisini hiçbir zaman emekli etmemiştir. Nefesi yetinceye kadar da bu hizmeti yerine getirmekte bir kusur etmeyeceği de ortadadır…

YAAAR YÂR

Yaaar yâr

Sevgili yâr

..

Mevsim karakış

Yine yağmur,

Yine boran

Yine kar.

Münevver üzgün!

Saadet hasta!

Gelmedi gönlüme bahar!..

A. AYAZ: “Çalakalem Şiirler”, s.22)

AYAZ’ın şiirlerinde kullandığı sade, akıcı, duru, açık ve düzgün Türkçe kelimeler, adete bir tesbihin halkaları gibi muntazam dizilidir. Dilden dille kolayca akar. Kolay söylenir, kolay ezberlenir. O hitap ederken konuşur gibi söyler. Halk gibi söyler ve kelimeleri bir pazarda esnafın tezgâh başında bağırdığı gibi bağırır. Yüreklere su serper ve halkı o tezgâhın başına toplar…

AYAZ’ın şiirlerini, anlı buruşturmadan, yüzü kırıştırmadan, bir bardaktan su yudumlar gibi leziz, nefis; zevkle, iştiyakla bir solukta okuruz. Eski saz şairlerinin: “Üçleme, Kayabaşı, Deyişler”i, hece vezninin: “Yedili, Sekizli ve On birli” en işlek ve en yaygın çelik tel örgülerin gücündeki, söyleyiş güzelliği ile örmüş; şiirleri her zaman aklımızın, dimağımızın bir tarafında kalacak şekilde hafızalara nakşeder. Onun şiirleri hatırlanmağa değer olarak Türk Edebiyatı ve Türk Edebiyat Tarihinde her zaman yer bulmaya devam edecek ve her daim hatırlanacaktır.!..

AYAZ’ın son kiatabı: “ÇALAKALEM ŞİİLER” bu bakımlardan incelendiğinde serbest tarzın Çalakalem’inin izleri, ünlü ressamların, çinicilerin Selimiye, Süleymaniye, Sultanahmet, Ayasofya gibi ölümsüz abidelerin duvarlarına kazılmış ölümsüz eserler gibi görenleri, duyanları, okuyanlarını her daim aydınlatmağa ve içinde bulunduğu o andan alıp başka diyarlar, başka ufuklar ve dünyalara götürüp gezdirmeğe ve kendi iç dünyasından sıyırıp başka sesler duyurmaya başka nefesler aldırmaya devam edecektir!..

Ahmet AYAZ için fikir beyanında ve manevî destekte bulunan sanatçılar da şunlardır: 

Doç. Dr. Ahmet ÖZPAY,Ertuğrul KARAKOÇ, Tamer ABUŞOĞLU, Prof. Dr. Ramilya YARULLİNA YILDIRIM, Mustafa CEYLAN, Hüseyin TOPRAK, Prof. Dr. İsa KAYACAN, Abdurrahim KARAKOÇ, Mehmet NACAR, Dr. Abdülkadir TANRIVERDİ, Prof Dr.Erdal CEYHAN, Ziya ÇİL, Reşit Güngör KALKAN, Gürsel GÜZEL, Sabit İNCE, Gaziantep Hakimiyet Gazetesi, Mehmet Zeki AKDAĞ, İbrahim Halil AYCAN, Mehmet KARA, Dr. İrfan YILMAZ, Dr. M. Kazım ERKENT, Lütfü KILIÇ,Abdülkadir GÜLER, Esra GÜLLÜBARDAK TİRYAKİ,Mustafa GÖKÇEK, Abdullah Çağrı ELGÜN, Abdullah Sabri KOCAMAN, Ahmet ÖZDEMİR, Kübra AKSOY, Bilge Ülke GÜZEL, Prof. Dr. Halil İbrahim YAKAR, Tuğgeneral Zafer ÖZKAN, İsmail ÇELİK, Ayşe ATLI, Ahmet ÖZKÖK, Savaş ÖZKÖK, Abdülkadir KONUKOLU, Fatma ŞAHİN(Gaziantep Belediye BAşkanı), Gazikent Gazetesi,  Cumali BOZOĞLU, Filiz YILDIZ, Levent KÜRÜZ, Prof. Dr. Halil İbrahim YAKAR, Çetin KARABIYIK, Davut GÜL(Gaziantep Valisi) . 

ÇALAKALEM

Yazıyorum işte:

Bazen hayatı,
Bazen ölümü,

Bazen de:

Can Gülüm’ü yazarım.

 

Bazan Nurhan Damcıoğlu’nun

Dansından,


Bazan da Zara’nın, Ceylan’ın,

Türkülerinden söz ederim.

Kaş göz ederim,

Güzel sözlere!..

A.    AYAZ: “Çalakalem Şiirler”, s.7)

 

KALBİM YARA

Ahmet AYAZ
          Kalbim yara,

Bağrım yırtık.

Yediveren gülleri

Açmıyor artık.

Gönül bahçemde.

Kırlangıçlar,

Kanat çırpmıyor,

Kumrular,

Ötmüyor penceremde.

Her gün bir yıldız kayıyor,

Ve acıları yaşıyorum.

Miadı dolmuş.

Sevdalar taşıyorum usumda…

İhanet pusu kurmuş,

Karanfil kokan sokaklara.

Kan kokuyor Anadolu’m.

Adalet tutsak, hürriyet hasta,

Türk Dünyası yasta bugün.

Ve karanlığın orta yerinde…

B.     AYAZ: “Çalakalem Şiirler”, s.42)