12 Ekim 2016 Çarşamba

Dr. İDRİS KARAKUŞ’UN: "GURBET SANCISI"ADLI KİTABI Abdullah Çağrı ELGÜN


Abdullah Çağrı ELGÜN
Değerli dostum, kardeşim, Sayın İdris Nebi Karakuş, bana "Gurbet Sancısı" adlı eserini imzalayıp vermişti. Bir so­lukta okuyup bitirdiğim "Gurbet Sancısı" hakkında duygularımı dile getir­me fırsatını bugün bulabildim.
Nedense bizde, kalitesiz kâğıt, kalite­siz baskı, kalitesiz dizgi pek moda. Değerli dostumun kitabı da böyle.
Şiirlerine gelince, belki de değme şairlere taş çıkartacak jcadar yerli, candan, lirik ve sade.
O "Anam" şiirinde Anadolu insanının ruh halini, iç sızısını, gurbet acısını, özlemlerini terennüm ediyor:
"Sıla resim resim, yar hayâl meyal Gözümde tütüyor özledim anam Ah edip iniler bu yanık kaval Derdimi içime gizledim anam
Felekten izini dört ay sonraya bir bahar ayına sözledim anam."
Şiirlerinde Gevheri, Âşık Ömer, Dert­li, Karacağlan vb. âşıkların tarzı sezilen şair Karakuş, kelimeleri ustaca yerleştirmede hayli mahir gözüküyor. "Ağlamak şansıma düştü düşeli"
Bir yerde, buğday, arpa, yulaf, pay edersiniz. Bir bağda üzümü bölüşürsünüz; bahçede elmaları grup grup bölersiniz. Bir mübarek bayramda kurban etlerine kur’a atarsınız. Sizin payınıza şu düştü dersiniz. Öylesine kolay, öylesine basit. Şair kolay ol­mayan sözleri, ancak orijinal deyim ve halk deyişlerini öylesine yakalamış ki; Onu öyle basit, kuralsız, zahmetsiz içten ve samimice "Ağlmak şansıma düştü"
gibi külfetsiz söylüyor.
Keskinli şair îdris Nebi Karakuş; "Bu­lamadım" adlı şiirinde:
Elvan elvan kokun alıp sıladan Koç Dağı'nın ardındaki yayladan Seher vakti aşıp gelen Bala'dan Bağrıma eserek "yel" bulamadım Kabrimi kazacak "bel" bulamadım. diyor. Kitabın kapağındaki ismden de anlaşılacağı gibi "Gurbet Sancısı" gur­betteki acı, ıstırap, çile, yudum yudum içilen sabnn, boğaza, zaman zaman kilit­lenen kelimeleridir. Öylesine, yudumla­madan içilen bir sabırdır ki... Acı var, ıstırabın bini bir para. Gözlerinizden yaşlar damlıyor, ama ağlayamıyorsunuz. Gözleriniz kan çanağı.
Günler hep böyle çile, acı, sabır ve, sabır; acıyı yudumlamadan içmektir. Anadan, gardaştan ayrı düşürdü,
Nam yaktı ciğerimi pişirdi Geçit vermez boz dağları aşırdı Aşkolsun çekene eh bu sancıyı
Çile yağmur gibi sanki bereket,
İster ağla, ister gül, ister sabret...'
Nazlı yar iyi de felek muhanet îdris nasıl çeker vah bu sancıyı ?
Şair turnalarla kendisi arasında bir bağlantı kurmaya çalışıyor. Onlann ha­vada uçup memleket memleket dolaşması bu arada kendi memleketine uğraması düşüncesi böğrüne nice hançerler saplıyor ve ömrünü gurbette çürütüyor:
Gökyüzünde bölük bölük turnalar Uçar gider Koçdağı'na Keskin'e Hançer vurur sol böğrümü yaralar

Emirdağ'a yine duman bürüdü Gurbet illerinde ömrüm çürüdü Katar katar oldu turnam yürüdü ■ Göçer gider Koçdağı'na Keskin'e.


Şair Karakuş, gurbeti bırakıp gelecek, ama dost ve düşmanların ona "bak işte dayanamadı kaçıp geldi" demelerinden pek çekiniyor. Fakat memleket hasreti de içini bir kurt gibi kemiriyor. Eridikçe eriyor. Yeşil bahçelerini, türlü türlü kokan çiçeklerini, yaylasını, temiz havasını, her gün ciğerlerinde hissediyor.
Bu duygular düşüncelerinden kâğıda yansıyor ve:
Yeşil bahçelerde türlü renk ile Burcu burcu kokar gülü Keskin'in Sorgun Yaylası'nda temiz havası Serin serin eser yeli Keskin'in
üyesi, A. Çağrı Elgün Mimar Sinan M ah. Göksu Sk. 9-8 Kayseri adresine ya- zabilirler.  |
Örtseniz de / silseniz de / kazıdanız da Demir zamanda izleri kalır kuşkuların
Karmaşık renklerdeki soğuk durulukta Yeni dağılmış bir pazar yeri duyguların
Kapılar pencereler açık durur sıcağa Anlamsız yüzlerce göz yüzüne bakar kurguların
Kuşkuların, duyguların, kurguların ayazında Buz gibi bir el uzanır elinize
Ufak ufak / tek tek / tane tane çizgiler yerleşir Kıştan kalma o anlamsız yüzünüze
Necdet Tezcan
Yağmurda bereket getirir yazı Ezanlar okuyup kılar namazı Düğünde, bayramda çalınır sazı Ozanları olur dili Keskin'in
Şair îdris Nebi Karakuş’un bestelenip söylenebilecek, şarkı ve türkü tarzı şiirleri de var. Besteci ve sanatçı arka­daşlarımıza bu güzel şiir kitabı "Gurbet Sancısı"nı müjdelemek isterim.
Edebiyatımız için büyük bir değer ol­makla birlikte baskı ve kapak, şiirleri gölgeliyor. Seksen üç şiirin bulunduğu kitap, kitapseverler tarafından bir nefeste içilebilir.
Şiir seven dostlara, bu kitabı müjdelerken edebiyat öğretmeni olan dostuma da başarılar dilerim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder