13 Ekim 2016 Perşembe

HARİKA UFUK ve ESERİ: “CANIM TÜRKİYEM ” Abdullah Çağrı ELGÜN

HARİKA UFUK ve ESERİ:

“CANIM TÜRKİYEM ”

Abdullah Çağrı ELGÜN

Harika UFUK: Adana’da doğdu. Öğrenim hayatına İstanbul’da Çengelköy İlkokulunda başladı. İstanbul Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümünü bitirdi. Aynı yıl Ankara Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'ni kazandı. Devam zorunluluğu nedeniyle fakülteyi 3. sınıftan bıraktı. Adana'da Türkçe-Edebiyat öğretmenliği yaptı.

Çeşitli derneklerde yönetim kurulu üyeli, başkan yardımcılı görevlerinde bulundu. Özgür Pencere, Tema, İLESAM(İlim ve Edebiyat Eserleri Meslek Birliği), ÇOKDER (Çukurova Halk Ozanları Kültür ve Araştırma Derneği), Çukurova Edebiyatçılar Derneği, Adana Kültür Sanat Derneği, Adana Kültür Sanat Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği, Çukurova Halk Ozanları Kültür ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı görevleri, Adana Kültür Sanat Derneği Denetleme Kurulu Üyeliği ve Türkiye'deki Halk Ozanları Dernekleri içinde ilk ve tek kadın başkanı olma gibi görevlerde bulundu.

Karikatür çizmek, resim yapmak, el sanatları ürünleriyle uğraşmak, çocuk hikâyeleri, çocuk şiirleri, çocuk oyunları konularında çalışmalar yapmak özel ilgi alanları arasında yer almaktadır.

Sena ve Seda adında iki kız annesi olan Harika UFUK, Şiirleri beş yıldır “Yeni Adana Gazetesi” sanat köşesinde yer almaktadır. Adana’da çıkartılan “Söylem Aylık Kültür ve Sanat Dergisi’ nin yayın kurulunda yer görev almıştır. Ankara’da yayınlanan Alternatif Sanat Dergisi ile Ekin Sanat Dergisinin Adana sorumlusudur.

UFUK, ulusal ve yerel televizyonlarda edebiyat, eğitimi üzerine sohbet etmekte ve şiirlerini seslendirmektedir.

EDEBÎ KİŞİLİĞİ

Şairin vatan, memleket millet hayranı olduğu yazdığı şiirlerden anlaşılmaktadır.. Şairin en çok üzerinde durduğu konular: Vatan, millet, bayraktır. Sadece bu konular dahi şairin sevdası hakkında bizi aydınlatmaya kafi gelmektedir.

Şiirlerinde Harika, Harika UFUK mahlaslarını kullanır. Halk Edebiyatının ozanlık geleneğine bağlıdır. Şiirleri Türk Edebiyatının koşma tarzında yazılmış halk âşıklarının sıkça kullandığı biçimlerdir.

Şiirlerinde, güzel Türkçemizin sade, açık külfetsiz yaşayan halk Türkçesini kullanır. Şair hissettiği duygularını anlatmak, kendisini, memleketini yansıtmak için, Türkçenin kelimeleri kılıç gibi keskin, kalem gibi maharet, ustalıkla ve zarafetle kullanır. Kendi adına yazdığı şiirinde bu mahareti görmek mümkündür:

“Vatan benim ekmek aşım,

Namerde eğilmez başım

Hal bilenlere sırdaşım

Adım Harika UFUK’tur.”

(UFUK Harika, “Canım Türkiye” (Şiir), s.1)

Bu toprağın kendi alanındaki ustalarına da sahiplenerek bugün, yarın ve nihayet sevgi ve muhabbetin enderini ve Halk Edebiyatının 16.yy. âşığı Karac’oglan’ın torunu Harika UFUK olduğunu öğünerek, büyük bir gururla söyler.

Bugünüyüm, yarınıyım,

Muhabbetin deriniyim,

Karac’oğlan torunuyum.

Adım Harika UFUK’tur.

(UFUK Harika, “Canım Türkiye” (Şiir), s.1)

Türkiye, Türklük, Adana, Mehmetçik, Anne, Vatan, Bayrak, Yozgat, Nevşehir, Karslı Aşıklar, ve memleketin her yöresine seslenir şiirler yazar.

Vatan bayrak ve millet sevgisi ile dolu olan şairi, ülkesinde devam etmekte olan terör belası da oldukça etkilemiştir. Bunun için duygu yüklü şiirler kaleme almıştır.

Şiirlerinde en çok işlediği konuların başında içinde yaşadığı ülkesi gelmektedir. Harika UFUK’u kitabının başlığından da anlaşılacağı gibi Türkiye hayranı bir sanatçı olarak görürüz.

“Canım Türkiye’m” şiir kitabı, toplam 92 sayfadan meydana geliyor. Şiirlerinin konusu genel olarak halktan, halkın yaşadığı duygulardan, günlük ve aktüel olaylardan seçilmiştir. Şiirlerinde “Harika, Harika UFUK” mahlaslarını kullanmıştır.

Şiirlerinde kullandığı mahlasla ilgili örnekler:

HARİKA der göçleri var,

Nur damlayan içleri var.

Örük örük saçları var

Torosların güzelleri

(UFUK Harika, “Canım Türkiye” (Şiir), s.3)

Harika’m malıyla oldu malamat,

Şu dünyada görmek istersen rahat,

Adana’ya gelip kasaveti at,

Allah’ına gadar Adanalıyık!

(http://www.antoloji.com/allah-ina-kadar-adanaliyik-siiri/)

Harika’m bak geçmiş yazımız bizim.

Devir döndü, bitti, işimiz bizim.

Gözümüzden aktı, yaşımız bizim

Dediler: “Yaşlandın, emekli ol sen!”.

(UFUK Harika, “Canım Türkiye” (Şiir), s.52)

Harika’yım, yaralarım sağlarken,

İlaç edip merhemini bağlarken,

Tabiatta sular coşup çağlarken

Gökyüzü gülümser sen gülümsersin.

(UFUK Harika, “Canım Türkiye” (Şiir), s.23)

Şiir benim ağız tadım,

Sevgidir, büyük muradım.

Yürüyorum, adım adım

Adım Harika UFUK’tur.

(UFUK Harika, “Canım Türkiye” (Şiir), s.1)

SOSYAL ETKİNLİKLERİ:

2005 yılının Ocak ayında “Çiçek Açtı Yanlızlığım” adlı ilk şiir kitabı Özgür Yayınevi’nde çıktı. Ayrıca, Çocuklara yönelik olarak, oyunlar, hikâyeler ve şiirler yazdı.

Okulda bulunduğu sırada bir çok tiyatro eserlerini sahneledi.

2006 yılında Mersin Üniversitesi’nde öğrencilere verilen “Başarılı İnsanlar” konulu ödeve konu oldu. Öğrencilerin Harika UFUK’un Hayatını anlatıp şiirlerini okudukları etkinlikte bizzat bulundu. Mersin Üniversitesi’ne davet edilerek öğrencilerle şiir hakkında sohbet etti.

Manisa Celâl Bayar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü son sınıf öğrencisi İrfan KURUCU tarafından hazırlanan bitirme tezinin konusu oldu.

Çeşitli Antolojilerde şiirleri ve özgeçmişi yayınlandı.

"Canım Türkiye’m" Hollanda televizyonunda tanıtıldı.

2009'da Araştırmacı Emine Sevinç Öksüzoğlu tarafından kitaplarının, şiirlerinin ve sanat yaşamının tahlil çalışması yapıldı. Bu çalışma yurt içinde ve yurt dışında çeşitli yerlerde yayınlanmıştır. (Özbekistan, Azerbaycan, İsveç, California vb.)

Şiirlerinin Yayınlandığı Eserler:

1) 20. yy. Halk Şairleri (Doç. Dr. Bekir Sami ÖZSOY)

2) Dünden Bugüne Çukurova Şairleri (Mustafa EMRE)

3) Adana Kültür Sanat İnsanları (Mustafa EMRE)

4) Yaşayan Çukurovalı Âşıklar ve Geleneğe Tabii Olan Halk Şairleri Antolojisi (Mansur EMEKÇİ)

5) Sarıkamış Destanları ( Doç. Dr. Bekir Sami ÖZSOY)

6) Turuncu Antoloji 2008 (FG Yayınevi, Malcan Ajans)

7) Ankara Rüzgarı Antolojisi 2008 (Ahmet EROĞLU)

8) Aşk ve Hasret Şiirleri Antolojisi (Gündüz Kitabevi, Yılmaz KARAMERSİN)

9) Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (11.Cilt), İhsan Işık'ın hazırladığı Elvan Yayınları

ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER:

Arka kapağa konu olan şiiri:

ADIM HARİKA UFUK’TUR

Ben kendimi anlatayım;

Adım Harika UFUK’tur.

Mertlikten almışım payım

Adım Harika UFUK’tur.

Gökten yağmur gibi yağdım.

Bazan yükseklere ağdım.

Ben Çukurova’da doğdum

Adım Harika UFUK’tur.

Hem bugünden hem yarından

Muhabbetin pazarından,

Karacaoğlan diyarından

Adım Harika UFUK’tur.

Vatan benim ekmek aşım,

Namerde eğilmez başım

Hal bilenlere sırdaşım

Adım Harika UFUK’tur.

Bugünüyüm, yarınıyım,

Muhabbetin deriniyim,

Karac’oğlan torunuyum.

Adım Harika UFUK’tur.

Şiir benim ağız tadım,

Sevgidir, büyük muradım.

Yürüyorum, adım adım

Adım Harika UFUK’tur.

(UFUK Harika, “Canım Türkiye” (Şiir), s.1)

CESARETİN YOKSA

Aşk; göze almaktır, ölümü bile,

Cesaretin yoksa yeller ile git!

Korkmuyorum elden düşersem dile,

Cesaretin yoksa eller ile git!

Ferhat, Şirin için delmiş dağları,

Kader acı örmüş ona ağları,

Suya hasret kalmış gönül bağları,

Cesaretin yoksa seller ile git!

Mecnun, Leylâ için düşmüş çöllere,

Kanlı gözyaşları dönmüş göllere,

Destan olmuş ‘deli’ diye dillere,

Cesaretin yoksa çöller ile git!

Kerem, Aslı için yanmış olmuş kül,

Gülün aşkı ile çıldırmış bülbül,

Kıpkızıl kesilmiş utancından gül,

Cesaretin yoksa küller ile git!

Harika, her şeyi göze almıştır,

Şerefi, onuru özde kalmıştır,

Ağlamış, üzülmüş, feryat salmıştır.

Cesaretin yoksa güller ile git!

ANNEM

Kaç yıl olmuş annem benden gideli,

Asırlar geçse de unutmam annem!

Hâlâ hissederim alnımda eli,

Asırlar geçse de unutmam annem!

Beraber olunca bilmezdim engel,

Hayallerimdesin, düşlerime gel,

Seni benden çalan, koparan o el,

Asırlar geçse de unutmam annem!

Özlemin azalmaz, artar günbegün,

Ne saltanat, para ne de san ve ün,

Kavuştuğumuz gün, adeta düğün,

Asırlar geçse de unutmam annem!

Ben de anne oldum, ana yüreğim,

Hayırlı evlatlar olsun ereğim,

Harika’yım ben onlara gereğim,

Asırlar geçse de unutmam annem!

NEYE YARAR

Ömür denen yollar, doludur engel,

Aşkla çağlamazsa sel neye yarar?

Kuşlar kanadında rüzgâr ile gel,

Senin gelmediğin yol neye yarar?

Kolay anlatılmaz aşkın acısı,

Ayrılık nicedir hasret bacısı,

Hicaz senin yanın, ben de hacısı,

Dosta uzanmazsa el neye yarar?

Seni görmek için koştum dört yana,

Kavruldum, kül oldum hep yana yana,

Bu aşk öyle derin, işledi cana,

Yürek yanmamışsa kül neye yarar?

Senden başkasını görmüyor gözüm,

Her şeyde sen varsın, bağlıdır özüm,

Sevgi meltemleri estirsin sözüm,

Senden esmiyorsa yel neye yarar?

Harika türküler yakıyor sana,

Nehir olmuş gönlü akıyor sana,

Kalbi titreyerek bakıyor sana,

Gönülde açmazsa gül neye yarar?

KANIYORUM BEN

Sevgilim, cennet mi cehennem mi aşk?

Sevdan ateş olmuş yanıyorum ben!

Gözlerden yüreğe sızan nem mi aşk?

Yâr yanını cennet sanıyorum ben!

Bu nasıl sevgidir, anlatamam ki!

Kök saldın içime hiç atamam ki!

Aşkın öyle temiz, al katamam ki!

Sevdan pınar olmuş, kanıyorum ben!

Aşkı tatmamışken kınardım eli,

Şimdi hep benimle yârimin eli,

Dünya ıssızlaştı, aşka düşeli,

Kavuşmak masalsa kanıyorum ben!

Düz gitsin yolumuz, olmasın yokuş,

Dilerim aşkıma tünemez baykuş,

Göğüs kafesimde çırpınıyor kuş,

Sonumu hayırla anıyorum ben!

Harika aşk derin, bu sevda bitmez,

Ateş yanmıyorsa dumanı tütmez,

Yârimin hayali gözümden gitmez,

Uzaklaştığın an kanıyorum ben!

GÜLÜMSERSİN

Sen gülünce güller açar, gönlümde,

Gökyüzü gülümser, sen gülümsersin.

Senin adın ezber olmuş dilimde,

Gökyüzü gülümser sen gülümsersin.

Uçuyorsun turnalara eş gibi,

Akıyorsun gözlerinden yaş gibi,

Dünyayı ısıtan bir güneş gibi

Gökyüzü gülümser sen gülümsersin.

Bülbül âşık imiş sevdiği güle,

Hasret kalan insan çekermiş çile,

Senin ile tutuşunca el ele,

Gökyüzü gülümser sen gülümsersin.

Bana vermiş idin ahtı, amanı,

Rüzgar ile geçer, dağın dumanı.

Tanyeri altınca, şafak zamanı

Gökyüzü gülümser sen gülümsersin.

Harika’yım, yaralarım sağlarken,

İlaç edip merhemini bağlarken,

Tabiatta sular coşup çağlarken

Gökyüzü gülümser sen gülümsersin.

(UFUK Harika, “Canım Türkiye” (Şiir), s.23)

EMEKLİ

Yıllar nasıl geçmiş hiç anlamadım,

Dediler: “Yaşlandın, emekli ol sen!”.

Aynalar söyledi, ben dinlemedim.

Dediler: “Yaşlandın, emekli ol sen!”.

On sekiz yaşında işe başladım.

Bazan azarlandım, bazen haşlandım

Amir bana kızdı, ben de taşladım.

Dediler: “Yaşlandın, emekli ol sen!”.

Daha dün, gencecik bir fidan idim.

Hamarattım, dürüst, çalışkan idim.

İşler yığılmazdı, pek yaman idim.

Dediler: “Yaşlandın, emekli ol sen!”.

Elliye varmadan büküldü belim.

Patronu görünce dolaştı dilim

Gözlerim görmüyor, tutmuyor dilim.

Dediler: “Yaşlandın, emekli ol sen!”.

Hiç dilim kalmadı, tek tek döküldü,

Birkaç köprü vardı hepsi söküldü.

Borcun öde diyen yola döküldü

Dediler: “Yaşlandın, emekli ol sen!”.

Emekliler her gün daha perişan,

Gençken biraz vardı, kalmadı ki şan.

Emekli olunca verdiler nişan.

Dediler: “Yaşlandın, emekli ol sen!”.

Üç beş kuruş aldık, ikramiyeymiş.

“Yetmiyor!” deyince dedi: “Niyeymiş?”

Meğer mezar yeri alsak diyeymiş.

Dediler: “Yaşlandın, emekli ol sen!”.

Harika’m bak geçmiş yazımız bizim.

Devir döndü, bitti, işimiz bizim.

Gözümüzden aktı, yaşımız bizim

Dediler: “Yaşlandın, emekli ol sen!”.

(UFUK Harika, “Canım Türkiye” (Şiir), s.52)

TÜRKİYE’M

Yemyeşil ovaların uzanır ufuklara,

Bulutludur dağların kar yağar ufuklara.

Hayranlıkla bakarım o billur ırmaklara.

Sen ne güzel ülkesin, vatanımsın Türkiye’m!..

Sonsuzluğa kavuşan bereketli topraklar.

İnsanlığa açılmış, sevgi dolu kucaklar.

Sonsuza dek tütecek o yurtsever ocaklar.

Sen ne güzel ülkesin, vatanımsın Türkiye’m!..

Bu memlekette çoktur dağıtılan ihsanlar.

Bir daha ayrılamaz, toprağına basanlar.

Bu vatanın uğrunda ölmüş nice insanlar.

Sen ne güzel ülkesin, vatanımsın Türkiye’m!..

Seni anlatamaz ki ne kalem ne de kağıt.

Sana gözünü diken düşmanlar yaksın ağıt.

Dumanlı Toros Dağ’ım, kederin varsa dağıt

Sen ne güzel ülkesin, vatanımsın Türkiye’m!..

Hayranlıkla baktığım HARİKA bir tabiat,

Sanki evim gibidir, yurdumda gönlüm rahat,

Dünyalardan güzelsin; çiçeğim hem de bin kat,

Sen ne güzel ülkesin; vatanımsın Türkiye’m!

(UFUK Harika, “Canım Türkiye” (Şiir), s.89)

*** CANÇİÇEĞİM adlı kitap dosyasından alınan şiirleri:

ALLAH’INA KADAR ADANALIYIK
Adana’mın taştan yoluna gurban,
Allah’ına gadar Adanalıyık!
Gururlan; asildir, yiğittir oban,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Sözümüzü ortaya goruk giderik,
İsteyenler alsın biz bunu derik,
Analıkızlıyı iştahla yerik,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Takayı kındırın burası sıcak,
Aman azıcık ha manık dıkılcak
Bocidi getirin, kırıldı nacak,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Peşkir ıslak, gurumadı mintanlar,
Abo ceremizi gırmış gıranlar,
Ondan kellim gaçmış korkak davşanlar,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Dezzem oğlu alak bir kazangevrek,
Küncüsü bol olsun yiyip bitirek,
Ganala gidek de azıcık çimek,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Emmim gızı gıllik kahkeler çok az,
Cıbıl karıya bak, yanındaki daz,
Hava da çok sıcak, çekilmez bu yaz,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Cemalpaşa, Topel, Özen’e binek,
Altıncı durakta barabar inek,
Şalgamı içince geriye dönek,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Devrisi gün gardaş baraja gidek,
Aşörtmen cebine koyak çeğerdek,
Celfini, cülüğü acık seyredek,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Çarşı pazar esvap alak dediydik,
Onbaşılarda da kebap yediydik,
Cömertik herkeşe keş ödediydik,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Topuğuna basıp giydik kundura,
Bayaktan bideri attık tarlaya,
Yazıda zibildir be banadura,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Sözüm özüm birdir, her lafım essah,
Eşgere gonuşma, gızarım vallah,
Zumzuğu fururum yürü lan yallah,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Duzsuz aşı yemek, datlı severik,
Gafamız gızarsa hemen döverik,
Bazen ana avrat dümdüz söverik,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Çocuklar mocuklar gulle oynarlar,
Avratlar Tekir’de yayla yaylarlar,
Gıranlar durmazlar guşu avlarlar,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Gözümüz gönlümüz toktur eşgere,
Doldururuk aşı yuka lengere,
At değiştirmek ki geçerken dere,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Gadanı alayım ne hal gelmişsin,
Haymanın altında çok dinelmişsin,
Cılk adama göre sen avelmişsin,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Ayağım zıypınca, ziplendi cıncık,
Dineleyim şurda bacım birazcık,
Kele şu herif de ne gadar gıcık,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Burası evin mi atma mitili,
Laylona doldurup dökme zibili,
Sen adam olmazsın vırrığı yelli,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Bici bici yerik, şalgam içerik,
Ne anadan ne de yardan geçerik,
Eyiliği eker, sevgi biçerik,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

Harika’m malıyla oldu malamat,
Şu dünyada görmek istersen rahat,
Adana’ya gelip kasaveti at,
Allah’ına gadar Adanalıyık!

(http://www.antoloji.com/allah-ina-kadar-adanaliyik-siiri/)

ADANA SEVDASI
Toros güzelleri amber kokuyor,