
20
Eylül 1943 tarihinde Burdur’un Tefenni ilçesine bağlı Ece
köyünde doğdu. Baba adı Hasan Hüseyin, ana adı Güldali’dir. Lisans
eğitimini Ankara Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi HALKLA İLİŞKİLER bölümünde
tamamladı.
Tercüman, Sonhavadis, Ortadoğu, Hergün, Belde, Anayurt Gazeteleri başta olmak üzere Ana, Bakış, Çağrı, Gülpınar, Ece, Kemalist Ülkü, Size, ... gibi dergilerde yazdı.
Edebiyatın
değişik dallarında yüz yirmi sekiz (128) ayrı kitap, Ece adında aylık bir dergi
yayınladı. Ece Haber Ajansının deneme yayınlarını gerçekleştirerek “ İSA
KAYACAN YAZI OFİSİ ” ni kurdu. Kendi istatistiğini tutan adam olarak bilinen
İsa KAYACAN’ın 31. 12. 2009 tarihi itibariyle 41 bin 125 makalesi,
bugün kapananlar dahil 3 bin 540 ayrı gazete ve dergide yer aldı.
31.
12. 2009 tarihi dahil bir çok rekorun sahibi olan ve sadece
Azerbaycan için, bin beş yüz yirmi (1.520), Irak’taki Türkmenler
için sekiz yüz beş (805) makale yayınlayan İsa KAYACAN, değişik
kuruluşlara yirmi dokuz bin dokuz yüz yirmi (29. 920) kitap ve dergi bağışında
bulundu.
Yedi
bin altı yüz otuz beş (7.635), kitap ve dergiyle doğum yeri olan
Ece Köyündeki “ İsa KAYACAN Kütüphanesi’nin açılışını gerçekleştirdi..
Yazılarında altmış dört bin dokuz yüz kırk kez (64.940) Burdur’dan ve
Burdurludan söz eden, Türkiye’nin genelinde 2.750 şirin 11.420 şiirine
gazetelerdeki köşesinde yer veren İsa KAYACAN için : “ŞAİRLERİN BABASI”
denildi.
Burdur’da adının bir eğitim kurumuna verilmesi ve heykelinin dikilmesi için Valilik ve Belediye Başkanlığına onlarca imzayla tekliflerde bulunulmuştur.
Kendisine
posta aracılığı ile gelen gönderilerin sayısı otuz dört bin iki yüz
yirmi beş (34. 225)’e, kendisinin posta ile gönderdiklerinin sayısı kırk beş
bin yedi yüz yirmiye (45.720) ulaşması sebebiyle PTT Genel Müdürlüğünce “İsa KAYACAN Özel Posta Pulu” basılması talep edildi..
İş ve işçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü, Orman ve Sanayi Bakanlıklarıyla Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, TRT ve Başbakanlıkta görev yapan İsa KAYACAN, On bir (11) ayrı Bakanın Basın Danışmanı olarak çalıştı. Bakanlıklar arası “En çalışkan ve Başarılı Basın Danışmanı” olarak seçildi. Basında yirmi beş (25) “Yılın Şeref Ödülü”, başta olmak üzere, onlarca ödülle iki yüz on beş(215) Plaket, 259 onur Şeref ve Takdir Belgesi aldı. Defalarca Yılın Yazarı, Yılın Edebiyatçısı, Yılın Şairi ve Yılın Editörü seçildi.
Burdur, Mehmet Âkif ERSOY Üniversitesinde Havva Zerhan ÖZKAN’ın yüksek lisans bitirme (2007) teziyle Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde Tuğba GÖNEL’in (2008) değişik yönleriyle hayatı ve eserleri “TEZ” konusu yapıldı.
ÜNESKO Millî Kültür Komisyonu üyesi olarak çalışan Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bulunan Üniversitelerce iki ayrı “Fahri Doktora”, bir Fahri Profesörlük payesi alan ve Güinnes Rekorlar Kitabına Başvuru çalışmalarını sürdüren KAYACAN’ın, Burdur merkez ve Tefenni İlçesi’nde Belediye Meclisleri kararlarıyla adı Burdur’da bir caddeye Tefenni İlçesi ve Ece köyünde birer sokağa verildi. Burdur’da İl Halk Kütüphanesinde bir salona “İSA KAYACAN OKUMA SALONU” levhası asıldı.
1)
Bakanlıklar arası en çalışkan ve başarılı BASIN DANIŞMANI,
Prof. Dr. İsa KAYACAN |
3)
Verimliliğe Katkı Ödlü,
4)
Türk Folkloruna Hizmet Ödülü,
5)
Irak Türkmenleri’ne Hizmet Ödülü,
6)
Anadolu Basınının Fahri Hemşerisi Ödülü,
7)
Azerbaycan Türk Dünyasına Hizmet Diploması
8)
Kanada’dan “Güzel Söz” ödülleri aldı.
2006
yılında Ankara ve Burdur’da: “Türk Kültür ve Basın- Yayınının 50. Hizmet
Yılının kutlanması sebebiyle: Adına iki belgesel film hazırlanan,
Sürekli
basın kartı (Basın Şeref Kartı) sahibi olan,
Yüzlerce
gazetenin, yazar ve başyazar kadrosunda yer alan İsa KAYACAN için “BİR GÜN ONU
ANLATABİLECEK BİR SÖZCÜK veya BİR TERİM BULUNURSA, O SÖZCÜK veya TERİM
ASRIN İCADI OLABİLİR.” denildi.
(KAYACAN, İsa “ BANA YAZILAN ŞİİRLER” s.8, Ankara, 2010)
İSA KAYACAN HAKKINDA ESER YAZAN KİŞİLER:
Şiir
yazma adetinin çokluğu sırasıyla, hakkında yazılmış şiirler ve şairleri:
Yüz
otuz (130) şair ve ozanın yazdığı iki yüz kırk iki (242 İsa KAYACAN
şiiri, içerisinde yapılan değerlendirme sonunda beş ve yukarı sayıda şiir
bulunanların sıralamasında:
Birinci:
On üç (13) şiirle; Antalya’dan Mustafa CEYLAN,
İkinci:
On iki (12) şiirle; Aydın’dan Fuat GÜRSOY,
Üçüncü:
Sekiz (8) şiirle; Eskişehir’den Dursen MERT (Âşık Nurşah)
Dördüncü:
Yedi (7) şiirle; Burdur’dan Sebahat GÜMÜŞ,
Beşinci:
Altışar (6) şiirle; Avanos’tan Hüseyin ÇİFTÇİ,
Adana’dan
Mansur EMEKÇİ,
Burdur’dan
Durmuş ÖCAL,
İsparta’dan
Melâhat ECEVİT,
Ankara’dan
Ali BOZKURT
Altıncı:
Beşer şiirle: Ankara’dan Ziya YÜCEL
Burdur’dan
Müzeyyen DÜDÜK
Tek
Şiir
ve Anlatım Uzunluğu Sıralamasında:
Birinci:
Elli bir (51) dörtlükle, Eskişehir’den Mahmut AKAY
İkinci:
Yirmi dokuz dörtlükle, Adana’dan Mansur EMEKÇİ,
Üçüncü:
Elli üç (53) beyitle Hüseyin YURDABAK
İlköğretim
Öğrencileri Sıralamasında:
Birinci:
Burdur Merkezden, Seza Tutku AZAKLI,
Burdur
/ Tefenni’den, Duygu Esra ERSOY,
Ankara’dan,
Nazlı AYKUT.
(KAYACAN, İsa “ BANA YAZILAN ŞİİRLER” s.7. Ankara, 2010)
“ İSA KAYACAN, GUINNES, REKORLAR KİTABINA GİRMEYE ADAY
2007
sonu itibariyle; toplam 39 bin 425 makalesi yayınlanan GUİNNES Rekorlar
Kitabına başvuru hazırlıklarını sürdüren onlarca rekorun sahibi; Gazeteci-Yazar
Prof. Dr. İsa KAYACAN, Azerbaycan'a 1.436. Irak'taki Türkmenlere 762 makale...
*
Sovyet Dönemi ve Bağımsızlık Sonrası Dönem dahil hiçbir yazar İsa KAYACAN
kadar, Azerbaycan ile ilgili yazı yazıp yayınlamamıştır.
ANKARA-
(Ece Ajans): Gazeteci - Yazar Prof Dr. İsa KAYACAN'ın. Türk Dünyası ile ilgili,
özellikle Azerbaycan ağırlıklı; yazıp yayınladığı makalelerinin sayısı bin dört
yüz otuz altıya (1.436) ulaştı. Bu konuda yapılan değerlendirmelere göre
İsa KAYACAN'ın; 1980. 1990.1991.1992 ve 1993 Yıllarında Orta Asya Türk
Cumhuriyetleriyle ilgili (Azerbaycan ağırlıklı) yazıp yayınladığı makale sayısı
204.
2001.
20O2. 2003. 2004 (Haziran sonu) yıllarında yazıp yayınladığı makale sayısı 691.
01
Temmuz 2004-30 Eylül 2005 tarihleri arasında yazıp yayınladığı makale sayısı
217.
01
Ekim 2005-31.12.2007 tarihleri arasında yazıp yayınladığı makale sayısı 324.
GENEL TOPLAM:
Azerbaycan ağırlıklı 1.436 makale, ortalama beş ayrı gazetede
(bazıları 10-15) gazetede yayınlanmış olup: Toplam:
1436 x 5= 7180 gazete / gün sayısında yer almıştır.
31.12.2007
tarihine kadar Azerbaycan'daki değişik kişi ve kuruluşlara gönderdiği
yayınlanmış kendi makalelerinden oluşan kupür (kitap) sayısı: 26.420'dir.
31.12 2007 tarihi itibariyle, Türkiye genelindeki (kapananlar dahil) 3.540 üç bin beş yüz kırk gazete ve dergide toplam 39.425 otuz dokuz bin dört yüz yirmi beş, ayrı makalesiyle, 121 ayrı kitabı yayınlanan, Guinnes Rekorlar Kitabı'na başvuru hazırlık çalışmalarını sürdüren, Burdur Merkez. Tefenni İlçesi ve Ece köyünde heykellerinin dikilmesine ilişkin teklifler gönderilen. Gazeteci-Yazar Prof. Dr. İsa KAYACAN'ın bu yayın çalışmalarıyla İlgili olarak, Azerbaycan'daki yetkili çevreler:
"Sovyet
dönemi ve bağımsızlık sonrası dönem dahil, hiçbir yazar İsa KAYACAN kadar
Azerbaycan’la ilgili yazı yazıp yayınlamamıştır. Bu rekorun sahibi de tek
başına İsa KAYACAN'dır." şeklinde yorum yapmaktadırlar. Bakü'deki Asya
Üniversitesiyle Vektör Bcynelhalg Elm Merkezinden, iki Fahri Doklora ve
bir Fahri Profesörlük payeleri alan, Irak'taki Türkmenler’e ait yedi yüz
altmış iki (762) ayrı makale yazıp yayınlayan, Gazeteci Yazar Şemsettin
KÜZECi'yle birlikte yayınlayacakları 'İÇİMİZDEKİ KERKÜK" adlı kitabı baskı
aşamasına gelen İsa KAYACAN; "Orta Asya Türk Cumhuriyetleri"
(993). "Özümüz, Sözümüz, Gözümüz-Azerbaycan, Azerbaycan Can
Azerbaycan" (2003). adlı kitaplarını yayınlarken: Azerbaycan Yazılan-
1-" ( 2006) adlı kitabı da Bakü'de yayınlanmıştı.
KAYACAN'ın
diğer iki kitabı: "Efsane İnsan İsa KAYACAN ve Azerbaycan" (2005).
"İsa KAYACAN'ın Azerbaycan yazıları I, (2006), kitapları da Bakü’de
yayınlanmıştı. İsa KAYACAN’ın “Güinnes Rekorlar Kitabına aday olduğuna ilişkin,
YENİ SÖKE GAZETESİ’nde 11 Ocak 2008 tarihinde yayınlanan haber.
Günlük
Bağımsız Siyasî Gazete // 11 Ocak 2008, Cuma ”
(KAYACAN, İsa “ BANA YAZILAN ŞİİRLER” s.274, Ankara, 2010)
KİTABIN ARKA KAPAĞINA YAZILAN BİR YAZI
(KÜLTÜR DOKTORU, İSA KAYACAN)
Isa
KAYACAN, isminin himmeti ve azminin gücüyle, başarının sınırlarını parçalayan
bir kültür dehasıdır. O, dünya kültüründe ve edebiyatımızda eşi benzerine
rastlanılmamış, Türkiye Cumhuriyeti'nin folkloruna, sanatına, kültürüne ve
edebiyatına en çok katkı sağlayan bir kültür doktorudur. O, Türkiye sınırları
içerisinde Türk edebiyatçılarını, şair ve yazarların, yazdığı gazete
köşelerinde tanıtıp, gazete ve dergileri ilgilisine göndererek, binlerce lira
posta bedelini, kendi cebinden karşılayan bir insan hizmetkârıdır. O, insanüstü
bir iradeyle, yıllardır yapılamayanı yaparak, Anadolu'nun 81 ili ve 957
ilçesine (01 Adana'dan - 81 Düzce'ye kadar) yazılarıyla kusursuz hizmet veren
bir kültür eri, bir basım cengâveridir.
Bizler, Prof. Dr. İsa KAYACANLAR gibi nice değerlerin farkında olmadık, olamadık. Kıyaslamalarımızı yanlış yapıp, yanlışları da hep doğru bildik! Bu, olağanüstü şahsiyet hakkında, Burdur ve Tefenni Belediyelerine "Heykellerinin meydanlara dikilmesi" hususunda ilk öneri mektuplarını yazanlardan biri olmaktan da ayrıca gurur duyuyorum.
Prof. Dr. İsa KAYACAN bize; azmin gücünü, zirvenin ötesini ve ulaşılmazın tılsımını göstermiştir. Böylesine kudretli bir kültür dehâsını yetiştirdiği için, Türkiye Cumhuriyeti, onunla iftihar etmeli diye düşünüyorum. Bahtın açık, ahtın açık, tahtın açık olsun, güzeller güzeli, hocaların hocası, dostum, İsa KAYACAN. (Mansur EKMEKÇİ - Adana)
(KAYACAN, İsa. “BANA YAZILAN ŞİİRLER”,‘Arka Kapak’taki Yazı’,
Ankara, 2010)
SANATÇIYI TANIYANLARIN SÖYLEDİKLERİ :
“Beynini
tırnaklaya tırnaklaya yazdığı, bütün memleket sathına, bir ışık yağmuru gibi
serptiği binlerce makale, yüzlerce kitap. Bunlar ayak izleri İsa KAYACAN’ın. O,
ziervede şimdi. Dağın en yüksek noktasında, bir heykel gibi gururla duruyor.
(Emekli Eski Vali, Rıza AKDEMİR, Ankara 2004)” (KAYACAN, İsa “BANA YAZILAN
ŞİİRLER”, s. 2. Ankara, 2010)
“İsa
KAYACAN, bir şiir doktoru. Anadolu basınının hastalıklarına karşı ilaç,
reçete... Moral ve teşvik pirimi üreticisi. Yazı ve dost hamalı. Marko Paşa’nın
Anadolu basınındaki adresi. Her ilçeye kadar uzanmış imzasıyla yazanın ve
okuyanın duayeni. İsa KAYACAN. İnanınca “Kayadan can” çıkaran bir dost. (Mehmet
UZER, İzmir, 2006)”
“İsa
KAYACAN, köylerdeki verimli harımlar (tarlalar) gibidir. Dört mevsim ürün
verir. (Osman KÖSEOĞLU, Bursa, 2010) ” (KAYACAN, İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s.
9. Ankara, 2010) “İsa KAYACAN, Burdur’un Tefenni İlçesinin Ece Köyü’nden
çarığıyla, yırtık poturu, yamalı gömleğiyle çıkmış, insan üstü bir irade.
Yılmak, yorulmak bilmeyen bir çalışma (çaba) ile koşmuş, koltuk değneğine
dayanmadan: “Ben de varım!” diyebilmiş, ipek böceği gibi kozasını örmüş,
bal arısı gibi peteğini balla doldurmuştur. (Ahmet Tufan ŞENTÜRK, Ankara)”
(KAYACAN, İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s. 9. Ankara, 2010)
“Oturdum bir hesap yaptım. Ne mi? Nasıl mı? Biliyorsunuz ben aynı zamanda mühendisim. Yaptığım hesaba güvenebilirsiniz. Asla yanılmam: Hesap şu: Şayet İsa KAYACAN, bir ömür harcadığı kağıtları, yazmayıp sadece bir yerde toplasaydı, ülkemizin en büyük kağıt tüccarı olurdu; veya bu kağıtları satıp parasıyla inşaat yaptırsaydı, sekiz(8) adet sarayı, on (10) adet yatı ve yirmişer(20) katlı doksan adet(90) apartmanın sahibi olurdu diyorum. Bunu iddia ediyorum. Siz bu hesabın üzerine bir de kitaplara harcadığı zamanı yirmi sekiz(28) sayı süren “Ece Sanat Dergisi”ni de paraya çevirerek ekleyin. Neler neler göreceksiniz...
İsa KAYACAN bir yazı fabrikatörüdür. Anadolu basınının hamisi, babası ve fikir hocasıdır. Türkiye’nin hangi iline giderseniz gidiniz orada bir gazete yayınlanıyorsa, mutlaka KAYACAN’ın bir köşesi vardır. Hem de günlük olarak makale yazılan bir köşe. Bu kadar il ve ilçe gazetesinde hem de günlük köşe yazarı olmak Türkiye’de hiçbir yazara nasip olmamıştır; ve hiçbir yazar bunu başaramamıştır. Bunu sadece, İsa KAYACAN gibi bir yazı fabrikatörü başarabilirdi. Başardı da...(Mustafa CEYLAN, Ankara)” (KAYACAN, İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s. 9. Ankara, 2010) “İsa KAYACAN, hem ülkemiz hem kültürümüz hem edebiyatımız hem de geleceğimiz için bir kazançtır. Ne mutlu ki ülkemiz İsa KAYACAN gibi bir insanı yetiştirdi; ve ne mutlu ki gelecek nesiller için örnek gösterilebilecek yegâne insanlardan birine sahibiz. (Nur SÜMYRA, Ankara)”
(KAYACAN,
İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s. 9. Ankara, 2010)
“Herkesin diyemediği bir sözcük var aklımın ucunda: ‘İsa KAYACAN, Peygamber gibi adamdır…’ Duygusallığı, inceliği, yardımseverliği; ve sabrı ile bu unvanı hak etmiyor mu?.. (Ünal Şöhret DİRLİK-Fethiye) (KAYACAN, İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s. 9. Ankara, 2010)
Türkiye’nin
en süratli yazarı ve şairi… İsa KAYACAN’ın yazarlığının ibresini, 200 Km’yi
gösteren bir otomobil olarak görürsek, Onun otomobilini 160-170
km süratle kullandığını söyleyebiliriz. (Kerim ÖZBEKLER-Nazilli)
Anadolu’nun
kalbi olan Dr. İsa KAYACAN, “İşte Hayatım” adlı eserinde, usta kalemin
yaşamı ve sınırlar ötesindeki başarıları, ülkesinin tanıtımında oynadığı
rolleri anlatıyor. Onun Burdur’da ve Türkiye’nin her köşesinde, anıtının, heykelinin
dikileceğini, kendisine Profesörlük ünvanı verileceğini düşünüyorum. (Şemsettin
KUZECİ-Ankara)
(KAYACAN,
İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s. 10. Ankara, 2010)
“Gerek
Türkiye, gerekse diğer Türk Dilleri ülkelerinde İsa KYACAN isminin bu
gibi; veyahut buna benzer çoklu sayıda örneklere rast gelmek mümkün olmuyor. O,
“Çağdaş Türk Edebiyatının- matbuatının canlı kılasiği, çağdaş matbuatının Yunus
Emresi, destanlaşmış, efsanevî insan; veyahut Türk matbuatının
imparatoru.” Unvanlarını öz zahmetli, öz istidadı, öz helâlliği, öz
samimiyeti ve öz gayreti ile kazanmıştır.
İsa KAYACAN, insanlık adına yaraşan yeryüzündeki bütün deyimlerin hepsini, ana sütü gibi helâl ve hak etmiştir. (Prof Dr. İskenderzâde, Bakü-Azerbaycan) ”
(KAYACAN,
İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s. 10. Ankara, 2010)
“İsa
KAYACAN tevâzu perdesi altında, kendisini âbideleştiren şahsiyettir. (Abdullah
SATOĞLU-Ankara)” (KAYACAN, İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s. 287. Ankara, 2010)
“Bir
ağaç meyve vermeğe başladı mı her sene ürününü artırır.” Düşüncesinin doğruluğunu
KAYACAN Hoca, yazdığı yazılarla göstermeğe devam ediyordu. “Şiirimizin Baş
Ağrıları” başlıklı yazısında, şiir ve şairleri eleştiriyor, bugünkü Türk
şairlerinin düştüğü durumda, kimlerin payı olduğunu yazıyor ve yazısında önemli
tespitlerde bulunuyordu.
İsa
KAYACAN Hocanın edebiyatımız, şiirimiz ve edebiyat tarihimiz açısından üstüne
düşeni, yaptığını, bir çok konuda onunla aynı şeyleri düşündüğümü gönül
rahatlığı ile söyleyebilirim. O, doğru bildiklerini her platformda, hiçbir
şeyden korkmadan söyler. (Mehmet Nuri PARMAKSIZ-Ankara)” (KAYACAN, İsa “BANA
YAZILAN ŞİİRLER”, s. 287. Ankara, 2010)
“Mükemmel
bir insan, çok iyi bir dost olan İsa KAYACAN, Türk basınında hakkında en çok
yazı yazılan kişidir. Onun dostluğu, çıkar ilişkisine dayanmamaktadır. (Prof.
Dr. İrfan Ünver NASRETTINOĞLU –Ankara)”
(KAYACAN, İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s. 287. Ankara, 2010) “Ulusal ve yerel basın - yayın organlarındaki yazılarıyla, Türk okurlarına ışık tutan el, kol, göz olan, kalem erbabı, ülkemiz basınının değerli mensubu “Ordinaryüs Yazar” İsa KAYACAN’dır. (Cemal TUZCUOĞULLARI –Ankara)” (KAYACAN, İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s. 287. Ankara, 2010)
İSA KAYACAN’a YAZILAN ŞİİRLERDEN ÖRNEKLER:
Prof. Dr. İsa KAYACAN’A
Evvel
zaman içinde yerler zifiri karanlık, gökyüzü sis duman içinde iken, Burdur
dağlarının ardından beliren güneş Tefenni’nin üstüne düşer. Şavkî–i Ece
Köyü’nü, KAYACAN AİLESİ’ni onurlandırır. Baba ocağı şenlenir. Küçük İsa belenir
bembeyaz beleğe. Daha o gün; Hâk tarafından insanlık âlemi için insanlara, bir İsa
KAYACAN müjdesi verilmiştir
İsa
büyüdü gelişti ilk mektebini köyde bitirdi. Sonra köyünde çoban oldu.
Yamalı
pantolonu, cebi sökük gömleğiyle dağların yamacında koyun güttü.
Zaman
geldi büyük mektebe gitti. İlim meclisinde okudu. Bilgiyi sevgi ile dokudu.
Rehberi Muhammed, adaşı İsa oldu. Yol aldı, ilim ile irfan ile sevgiyi kalplere
işledi nakış ile dev-u devran safa sürdü. Bizim İsa, cefâ çekti ah ile!..
Menziline varmak için, Hakk’a ulaşmak için çalıştı. Emek verdi, sevgi verdi,
arı oldu petek verdi, bal verdi. Tabip oldu. Yaralara merhem, gönüllerde baht
oldu. Ellinci yılında ar bıraktı, var bıraktı, yâr bıraktı; ve ardından, iz
bıraktı...
***
GÖNÜLLER SERVERİ İSA KAYACAN
Kızı Gül KAYACAN, babasına şiir kitabı yazan Şair Mustafa CEYLAN'a ödülünü verirken görülüyor. |
Erenler
hemberi, İsa KAYACAN
Tarikat
izinden geldi meydana
Gönüller
serveri İsa KAYACAN
Burdur’dan
Ece’ye bir güneş doğdu
Baba
ocağını sevince boğdu
Nurlu
cemalinden bereket
yağdı
Gönüller
serveri İsa KAYACAN.
Doğarken
ham idi, bir karış cüce
Sırra
mahzar oldu şimdi bir
yüce
Azmiyle
ulaştı sınırsız
güce
Gönüller
serveri İsa KAYACAN.
Evvel çoban idi, oldu bir melek
Rehberi
doğruluk, önderi felek
Profesör
oldu kuşandı yelek
Gönüller
serveri İsa KAYACAN
Cahili
bırakıp kâmille
gezdi
Üç
bin gazetede makale
yazdı
Yobazın,
fetbazın işini bozdu
Gönüller
serveri İsa KAYACAN.
Basım
fabrikası, kültür
elçisi
Şairin,
yazarın yılmaz
bekçisi
İnsan
hizmetkârı kalem
işçisi
Gönüller
serveri İsa KAYACAN.
Ölümlü
dünyanın insanı beşer
Bir
ömre sığdırdı yüz yirmi eser
Pirin
himmetiyle soluklar keser
Gönüller
serveri İsa KAYACAN.
"Elli
hizmet yılı" mübarek olsun
Düşmanın,
gururda muhabbet bulsun
İtikat
temelin nur ile dolsun
Mansur'un
serveri İsa KAYACAN.
Mansur
EKMEKÇİ, (20.12.2006-Adana)
(KAYACAN,
İsa“BANA YAZILAN ŞİİRLER”, s.19-20 Ankara, 2010)
***
GÖZYAŞLARI GÖLDÜ BUGÜN
Kara
bir gündü o gün
Yüreklerin
söküldüğü,
Gözyaşlarının
döküldüğü,
Gündü
o gün.
İnanmak
zor olsa da
Duyuldu
acı haber,
“Öldü!”
dediler Sebahat Ana!..
Duyuldu
acı haber.
“Öldü!”
dediler Sebahat Ana!..
Allah’ın
sen sabır ver.
Sabır
sana.
İsa
KAYACAN kardeş,
Yüreğin
koptu bugün,
Sevdiğin,
bir tanen yoktu bugün.
Güzeller
güzeli gelin alıp,
Yastığına
baş koyduğun.
Yıllardır
yüreğinde duyduğun,
Hep
göz göze.
Hep
el ele olduğun.
Bir
ömrü yaşayıp
Güçlükleri
aşıp geldin.
Ömür
boyu kendisiyle
Mutluluğa
erdiğin,
Eşim,
canım dediğin,
Dünyalar
kadar sevdiğin,
Gönlünün
sevdası,
Üç
kızının anası,
Hayatının
mânâsı.
Sabah’ın
gitti bugün...
Bir
ömür bitti bugün.
Allah’tan
rahmet ona,
Allah’tan
sabır sana.
Sabahat
Ana,
Güzel
gözleriyle
İnsanlara
candan bakardı.
Kalbindeki
sevgisi aşk pınarı olup:
“İsa!..
İsa!..” diye akardı.
Ruhum
daha genç, derdi
ilk
günkü gibi heyecanla, aşkla
İsa
sını severdi.
Huzur,
mutluluk doluydu evleri
Dostları
onlara gıpta ederdi.
Eşin,
dostun sevdiği,
"Sabahat
Ana" dediği
İyi
dost, iyi eş, iyi ana
Hep
mutluluk verdi sana.
Kaderini
böyle yazmış
yazan
Elden
ne gelir?
Bu
gün sala ile okundu ezan
Sabahat'ın
öldü bu gün
Gözyaşları
göldü bugün,
Mezarına
konarken de
İsa'sına
güldü bu gün.
Özkan
der
ki
Ey
İsa Kardeş!
Gözyaşların
dinsin
Sen
imanlı birisin
Dua
et
O'na
Allah'ın
rahmeti
Bulsun
Sabahat’ı
Mekânı
Cennet olsun
Hepimizin
başı sağolsun.
Sabahat'ın
öldü bugün
Gözyaşları
göldü bu gün
Mezarına
konarken de
İsa'sına
güldü bu gün.
Özkan
GÖNLÜM (Ankara-12.02.2002)
(Burdur
Gazetesi Denizli, 19.03.2002), Meydan Gazetesi (Denizli,20.03.2002), Önder
Gazetesi, (Keşan, Fotoğraflı, 30. 03. 2002)
KAYACAN,
İsa “ BANA YAZILAN ŞİİRLER” s.245. Ankara, 2010
***
KÖYE ÖZLEM... İSA KAYACAN'A (1)
Moraran
dağların esmer çocuğu,
Yalın
ayak gezen tarlada
benim.
Unutmamış
gerçek dostların çoğu,
Tutuşur
gözlerim sılada benim.
Bağ
bozum vaktini geçti sanmışım,
Üzümleri
salkım salkım
anmışım,
Özlemiyle
ateş olup yanmışım,
Ayaklarım
tozlu yollarda benim.
Çapaya
giderdim "imece"
tutup,
Ekin
yığınında kendim unutup,
Askere
gidince yazdığım mektup,
Okunur
dayıda, halada benim.
Bilirim,
kağnılar dilsiz yatıyor,
Çekirge
bozkırda kaşın çatıyor,
Ramazan
akşamı güm güm atıyor
Yüreğim
Ezanda-Salâ'da benim.
Çeşmelerde
testi testi sularım,
Yayla
akşamında tüm uykularım,
Yetimler
ağlasa bende ağlarım,
Yamalı
giyside, yoksulda benim.
Sizin
olsun, beton yığını
"şeğer"
Geçmişi
yaşamak mümkünse
eğer,
Büyülü
gözlerim alnımdaki ter,
Duruyor
kilimde-palada benim.
Mustafa
CEYLAN (1986)
KAYACAN,
İsa “BANA YAZILAN ŞİİRLER” s.65, Ankara, 2010
***
Dostum, Hocam, Prof. Dr. İsa KAYACAN’a;
İSA
KAYACAN
Her
kim ki bir kitap yazmışsa eğer,
Şevk
ve güç vermiştir ona KAYACAN,
Bir
kere öğünmez yaptıklarıyla,
Koyar
hep kendini sona KAYACAN.
Top
ile yıkılmaz bu sessiz kale,
Yüzden
fazla eser sığmaz hayâle,
Otuz
bini aşkın onca makale,
Sabrı,
tembelliği vana KAYACAN
Uzatsa
elini arz gelir ona,
Dostlarına
vefâ farz gelir ona
Doktorluk,
Profluk az gelir ona,
Lâyıktır
her türlü şana KAYACAN
Kör
değilsen aç gözünü bak da gör.
İster
bir mum ister lamba yak da gör
Bunca
şair, bunca yazar, usta, amatör,
Emek
vermiş nice cana KAYACAN.
Vefasız
ellerde kırılmış dalı,
Hep
hüsran hep elem çıkmıştır falı,
Nasıl
anlatmalı, nasıl yazmalı?..
Sığmaz
ki mekâna, ana KAYACAN.
Oturup
düşünsek birkaç saniye,
Bu
hasret bu garez bilmem ki niye?
Seni
kıskananlar ders alsın diye,
Destanlar
yazmalı sana KAYACAN...
Sol Baştan: İsmail KARA, Şemsettin KUZECİ, Gül KAYACAN |
***
SONUÇ OALARAK:
Yukarıda yazılan istatistikî rakamları burada tekrarlamak anlamsız; fakat İsa KAYACAN kendi cebinden posta masraflarını karşılayarak sayısı yüz binlere varan insanlara ulaşabilmesi, insanoğlu için “İMKANSIZ” sözünü lügatlerden silmektedir. Bu durum, insanın isteyince yapamayacağı şeyin “İMKANSIZIN” olmadığını göstermesi açısından enteresan ve heyecan vericidir.
Prof. Dr. İsa KAYACAN, insanî bir gayretle, nasıl insanüstü bir çalışma, disiplin ve başarı yakalanabileceğini bizlere gösteriyor. “Söz uçar yazı kalır.”
“Her
insan, bıraka her yerde bir eser,
Eseri
olmayanın yanında yeller eser. (Mevlânâ)”
Kimileri ben şöyle yaptım, böyle ettim deyip laf kalabalığı yaparken o, “Yaptım!..” demiştir. İnsanlar için önemli olan, kalıcı ve gelecekte hatırlanacak izler bırakabilmektir.
“Ayinesi iştir kişinin, laf’a bakılmaz,
Şahsın görünür, rütbe-i aklı eserinde (Ziya Paşa)” dediği gibi, Prof. Dr. İsa KAYACAN’ın rütbesi ve aklı, bıraktığı eserlerde görülmektedir.
2
bin 750 şairin, 11 bin 420 şiirine köşesinde yer verdi.
Sanatçılardan kendisine gelen mektup sayısı, 34 bin 225 ve kendisinin sanatçılara gönderdikleri postanın sayısı ise 45 bin 720’ye ulaşarak hafızalara durgunluk vermiş ve haberleşmede rekor kırmıştır.
Prof.
Dr. İsa KAYACAN için ne kadar söz söylense beyhude olur; çünkü KAYACAN’ın
meydana getirdiği eserler, bize onun hakkında yeterli derecede bilgi
aktarmaktadır.
Şimdi Biz: “YAŞAYANA VERİLEN BİR TEK GÜL, ÖLÜYE VERİLEN TANTANALI ÇELENKLERDEN ÇOK DAHA KIYMETLİDİR.” Sözünü hatırlamalıyız.
Ne yapacağız?..
Memlekete malıyla, canıyla bu denli hizmet eden ve hayatını vatanı, milleti, insanı uğruna SEBİL yapan insana, VEFÂ borcumuzu nasıl ödeyeceğiz?..
İsa
KAYACAN yapacağını yaptı. Yapmaya da devam ediyor. Peki biz ona ne yapacağız?..
Yaşarken
biz bunları yapmaz isek, büyük vefâsızlık olur. O zaman biz de onun hizmet ettiği
her bölgeye HEYKELİNİ DİKECEĞİZ. Başta doğduğu yer, BURDUR; sonra ANKARA ve
giderek hizmette bulunduğu yer olmak üzere çocuklarımıza öğreteceğiz. DERS
KİTAPLARINA alacağız. Şiirlerle, makalelerimizle tanıtacağız.
Bunca
zaman harcadığı paranın toplamın iki katını kendisine ÖDÜL olarak vereceğiz.
Yaşı ne olursa olsun bir üniversitede kendisine bir KÜRSÜ vereceğiz. Bir zengin
bulup birkaç yerden EV bağışlayacağız. Adına bir MÜZE kuracağız. Yaşayan
değerlerimiz olarak FİLMİNİ çekeceğiz, belgesel yapacağız. Kendisine uygun
zamanlarda yaz tatilini geçirebilmesi için bir YAZLIK hediye edeceğiz. Rahatça
dolaşabilmesi için iyi bir ARABA vereceğiz. T.B.M.Meclisinde kendisine bir oda
verilmeli; ve sürekli MÜŞAVİRLİK göreviyle istediğinde gelip burada
kalabilmesine ve kendisine her konuda danışılabilmesine imkân tanımalıyız.
(TYB, MESAM, SESAM, İLESAM), TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ, İLİM ve EDEBİYAT ESERLERİ SAHİBLERİ MESLEK BİRLİĞİ, gibi kuruluşlarda adına özel günler düzenlenmeli, kendisini genç kuşaklara ÖRNEK İNSAN, ÖRNEK VATANDAŞ, ÖRNEK YAZAR, ÖRNEK SANATÇI olarak göstereceğiz... Buralarda da bu yazarın kendisine ait bir bilgisayarı ve çalışma odası olması için girişimde bulunmalıyız.
Yaşayan değerlerimize önem vermez, hak ettiği ilgiyi göstermezsek, yarın bu fedakarlığı başkalarının yapmasını, böylesi eziyet ve sıkıntıya katlanmasını, gecesini gündüzünü heba etmesini de hiç kimseden bekleyemeyiz.
***
KAYNAKLAR:
KAYACAN,
İsa “ BANA YAZILAN ŞİİRLER” ISBN: 978 65 60598 2-7; Sistem Ofset Basım-Yayın
San. Ve Tic. Ltd. Şti, Srazburg Cad. No: 7/A Sıhhıye, s.288, Ankara, Haziran,
2010
http://isakayacan.blogspot.com/
http://uyeler.antoloji.com/isa-kayacan/
http://www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=52658
http://www.bhaber.net/yazar/7198-iletisimliler-vakfi39nin-meslekte-50-yil-onur-odul.html
http://gruplar.antoloji.com/prof-dr-isa-kayacan/
http://www.isakayacan.com/
http://www.turansam.org/makale.php?id=1289
http://blog.milliyet.com.tr/PROF_DR__Isa_Kayacan_Halk_Kutuphanesi/Blog/?BlogNo=191951
***
İLETİŞİM:
Abdullah
Çağrı ELGÜN & cagrielgun@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder